İstanbul’da bu hatalar nasıl yapıldı?

Seçim sonrası bana ulaşan bir mesaj dikkatimi çekti. Mesajın sahibi önemli bir hataya dikkat çekiyordu.

Seçim sonrası bana ulaşan bir mesaj dikkatimi çekti. Mesajın sahibi, "24 Haziran'da yaptığımız Cumhurbaşkanlığı ve Genel seçimlerinden bir ay sonra, İstanbul'daki bütün mahalle başkanları görevden alındı, mahalle teşkilatları dağıtıldı" diyordu.

İnanmadım ilkin...

Sonra birkaç partiliden daha aynı mesajlar gelince meseleyi araştırma ihtiyacı hissettim. Hangi ilçe teşkilatıyla konuşsam, "Evet, maalesef doğru" cevabını aldım.

Bana söylenenleri aktarayım:

Bu kararı İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak almış. Pek çok mahalle teşkilatı, "Böyle bir karar bizi seçimde çok zor durumda bırakır. Yeni gelen arkadaşlar göreve başlayıp çevresini veya çevresindekileri tanıyıncaya kadar iş işten geçmiş olur, seçimde hüsran yaşarız" diye uyarmış.

Ama Şenocak talimatının harfiyen uygulanmasını istemiş.

Diğer il teşkilatlarında görev yapan bazı arkadaşlara "Seçim arifesinde mahalle teşkilatlarını değiştirirseniz nasıl bir sonuç alırsınız?" diye sordum. Hemen hepsinden: "Geri dönüşü felaket olur" cevabı aldım. 

Parti içi çalışmalarda bulunmayanlar mahalle teşkilatlarının çok fazla önemli olmadığını düşünebilir ama değil.

Kendi mahallesini cadde cadde, sokak sokak bilir. Nerede bir düşkün, nerede bir küskün varsa, ilk onlar ortaya çıkarır. Onlarca aylar süren hasbihaller yapılır. Sorunlarına ya da şikayetlerine çözüm bulan ya da bu sorunları ilçe teşkilatlarına, il teşkilatlarına ulaştıran mahalle teşkilatlarıdır. 

Kısacası bir binanın temelini oluşturur mahalle teşkilatları...

Seçime birkaç ay kala onları görevden almakla, binanın dibine dinamit koymak arasında hiçbir fark yoktur! Netice itibari ile mahalle teşkilatının hafızasını sıfırlamış oluyorsunuz.

Gelen yeni başkan kendi ekibini kuruncaya kadar, kurduğu ekip mahalledeki kanaat önderlerini, küskünleri veya ihtiyaç sahiplerini tespit edinceye kadar seçim kapıya dayanır. Diğer il ve ilçe teşkilatlarının belirttiği gibi seçimin geri dönüşü felaket olur.

Oldu da...

AK Parti teşkilatının seçime daha önceki seçimler gibi ciddiyetle ve özenle hazırlanmadığı o kadar belli ki...

Size çarpıcı bir örnek vereyim:

AK Parti İ Teşkilatı geçtiğimiz ocak ayında, İstanbul Çatalca İlçe Başkanlığına, avukat Çiğdem Gündüz Hanoğlu’nun atandığını duyurdu. 

İl Başkanı Bayram Şenocak, twitter hesabından, "İlçe belediye başkan adayı olan Çatalca İlçe Başkanımızın yerine, Genel Merkezimiz ile yapılan istişareler neticesinde Çiğdem Gündüz Hanoğlu kardeşimiz atanmıştır. Hayırlı olsun"mesajı paylaştı.

Mesajın yayınlanmasıyla birlikte adeta kıyamet koptu.

Çünkü; İlçe Başkanı olarak atanan Hanoğlu'nun, Kocaeli'de görülen darbe davasında, yani Donanma Davası'nda darbeci Tuğamiral Hayrettin İmren'in avukatlığını yaptığı ve yapmaya devam ettiği ortaya çıktı. 

Gelen tepkiler üzerine Hanoğlu görevden alındı alınmasına ama binlerce AK Parti seçmeni, "Teşkilatın başına getirdiğiniz birinin geçmişini, sicilini incelemiyor musunuz, kim olduğunu bilmiyor musunuz?" diye isyan etti.

İstanbul'da seçimin kaybedilmesini sadece Başkan Bayram Şenocak'a fatura edemeyiz elbette. Bazı ilçelerdeki yanlış adaylar ve uygulanan yanlış stratejinin kayıpta ne kadar etkili olduğunu biliyoruz. İstanbul'da oyların CHP eliyle aşırıldığını hepimiz kabul ediyoruz. 

Ona da bir itirazımız yok. 

Ama AK Parti'nin de böyle basit gibi görünen önemli hatalar yapmaya hakkı yok. 

YSK, İstanbul seçimlerinin yenilenmesine yönelik itirazları görüşüyor. Tahminim odur ki İstanbul'da seçimler yenilenecek ve haziran ayında yeniden sandık başına gideceğiz.

Ama AK Parti'nin seçim yarın olacakmış gibi hızlıca hazırlanması ve yapılan hataların tamir yoluna gitmesi gerekiyor. Yanlış adayların yerine kendi ilçesinde karşılığı olan adaylar koyulabilirse ve yapılan hatalardan geri adım atılırsa, AK Parti İstanbul'u bu kez çok rahat kazanacaktır.

Mesela; işe, apar topar görevden uzaklaştırıldığı için küstürülen mahalle teşkilatlarının gönlü alınarak başlanabilir!

Yorumlar 1 yorum