Mahallenizde tacizci bir esnaf olduğunu düşünün.
Mesela bu esnaf bakkal olsun diyelim...
Kız ya da erkek çocuğunuzu, veyahut eşinizi bu esnafa
gönderir misiniz? Tecavüze uğrama ihtimalleri olmasına
rağmen onları bahsini ettiğim esnafa alışveriş için gönderir
misiniz?
Ya da...
Mahallede, ailenizden birinin canına kıyan bir esnaf
olduğunu varsayın. Babanızı ya da bir başka aile bireyinizi çekip
vurmuş. Hiçbir şey olmamış gibi bu esnaftan alışveriş yapmaya
devam eder misiniz?
Etmezsiniz değil mi?
Ama Türk insanı bunu yapıyor. Ülkesine ekonomik suikast
yapan ve bununla birlikte teröristlere silah yardımı yaparak
ülkesine açıktan düşmanlık yapan bir ülkenin mallarını vicdanı
sızlamadan alabiliyor.
Bunu yapabilmek için bir de kuyruğa giriyor.
Bir iPhone için binlerce lirayı, bir dandik kahve için
bile 15 lirayı gözden çıkarabiliyor. Normal şartlarda
onların karşısına geçip, "Yahu aldığınız bu
ürünler size ve sizinle birlikte bütün İslam alemine silah olarak,
kurşun olarak, ölüm olarak geri dönüyor. Siz katillerinizin
sponsoru olduğunuzun farkında değil misiniz be asalaklar
sürüsü" diye hakaret etmemiz gerekiyor
değil mi?
Ama yapamıyoruz!
Yapamıyoruz çünkü bizim yerli ve milli dediğimiz kimi
esnafımız da en az Amerika kadar aşağılık da ondan...
Şu alçaklığa bakar mısınız?
Adamın elindeki çayın fiyatı normalde 8 buçuk lira.
Ama uyanıklık yapmak için etiketin üzerine iki fiyat yapıştırıyor.
"Bu ürünü 14 liradan 11 liraya
indirdik" diyerek müşterisini oracıkta 2 buçuk
lira kazıklıyor.
Bu uyanıklık sadece bir tek ürün için geçerli
değil.
Sattığı karpuz ithal değil. Kaldı ki karpuz da karpuz değil,
bildiğin kelek. Ama fiyatı iki katı artırıp, sonra indirim yapmış
gibi düşürüyor. Ama yaptığı indirim sayesinde kilo başına 2 lira
kazanıyor. Domates, patates, balık, yağ, hepsinde durum
aynı...
Bir de şunu dinleyin lütfen...
Küçük bardak suları biliyorsunuzdur. Üzerinde Türk markası
basılı. Yani anlayacağınız Türk malı su!
Fiyatı bir liradan bir buçuk liraya çıkarmış.
"Niye zam yaptın kardeşim?" diye
soruyorsun. Puşt herifin verdiği verdiği cevaba bakar
mısın:
"Doların artışıyla birlikte suyun ham maddesi de
zamlandı!"
Ulan, suyun ham maddesi ne olabilir yahu? Bildiğimiz
kadarıyla su dediğin şey hidrojen oksijenden oluşuyor. Renk
yok, koku yok, tat yok. Yer altından çıkıyor, sen çeşitli
teknik aletlerle alıp bardağa koyup satıyorsun. 50 kuruş zam
neyin nesi be insafsız terbiyesiz!
Vatandaş haksız mı şimdi?
Bir yanda açıktan düşmanlık yapan ABD, diğer
yanda "Ben yerli ve
milliyim" diyen ama sinsice, haince,
kalleşçe ekonomik kriz dalgası oluşturan bizim
esnafımız.
Vallahi ben suçu vatandaşta görmüyorum.
Zira vicdanını, şerefini, onurunu ve ülke sevgisini paraya
satan bu insanlar yarın ilk fırsatta ülkesini de satar.
Onun için bunların elini güçlendirmemek gerek!
Dipnot: Bu vicdansızları yeteri kadar
denetlemeyen ve hak ettikleri cezayı kesemeyen devletimin yetkili
kurum ve kuruluşlarını da buradan açıkça
lanetliyorum!