Bedelli yasası çıkarılmalı mı?

Asker sadece savaşmak için değil, varlığıyla düşmanı caydırmak içinde vardır. Her asker, varlığı ile barışın teminatıdır.

Binlerce kişi bedelli askerlik yasasının çıkmasını bekliyor. Ancak hükümet kanadından gelen açıklamalar, bedelli askerliğin söz konusu olmadığını gösteriyor.

Konuyla ilgili sosyal medya üzerinden devam eden ciddi bir tartışma var. Bazı kesimler bedelli askerliğin çıkması için bastırırken, bazı kesimler ise bedelli askerlik yasasına karşı olduğunu belirtiyor. 

Yanılmıyorsam konu son olarak Cumhurbaşkanı'na soruldu. Erdoğan, üniversite öğrencilerini kapsayan bir açıklama yapmakla yetindi ve bu kesimdeki gençlerin askerlik yapmaları gerektiğini söyledi.

Şahsi fikrimi belirtmeden önce izin verirseniz, bazı teknik detayları dikkatinize sunmak istiyorum. 

Hafızam beni yanıltmıyorsa, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 10 kez çeşitli nedenlerle bedelli askerlik yasası çıkarıldığını hatırlıyorum. En son 2011 yılında çıkarılan yasadan yaklaşık 70 bin kişi yararlandı. 

Eldeki son bilgilere göre 2017 yılı itibariyle 2 milyon 800 bin kişi çeşitli sebeplerden dolayı askerliğini tecil ettirmiş. 450 bin kişinin de bakaya kaldığı söyleniyor. 

Benim düşünceme gelince...

Bence bedelli askerlik yasası çıkarılmalı. Ancak bir kaç şartla... O şartların neler olduğunu sıralayayım.

Öncelikle bedelli askerlik kapsamına girecek insanların durumları ince bir elekten geçirilmeli...

Yani halk tabiriyle zenginin çocuğu keyfi nedenlerden dolayı bedelli askerlik yaparken,  fakirin çocuğu askere gitmemeli...

Bu birinci şart...

İkincisi ve daha da önemlisi, ardında kimsesiz ya da engelli anne, baba, eş ve çocuk bırakanlar için gerekirse her yıl bedelli askerlik yasası çıkarılmalı...

Kaldı ki bunun çözümü çok basit. 

Vatani görev için çağrılan kişi, engelli aile bireyiyle ilgili devlet hastanesinden alınmış rapor getirir. Artı, aileye kendisinden başka kimsenin bakamayacağına dair muhtarlığın ya da kaymakamlığın verdiği belgeyi ibraz eder. 

Böylece mesele kolaylıkla çözüme kavuşturulabilir.

Üçüncü şart ise bedelli askerlik yasası çıkarılırken adalet ve hakkaniyet ölçülerinin gözetilmesi...

Örneğin; zengin ile fakirden aynı ücretin talep edilmesi. 

Yanılmıyorsam son çıkan yasaya 18 bin lira ödeyenler bedelli askerlikten yararlanmıştı. Yani bir futbol klübünde top koşturup milyonlar kazanan futbolcu ile asgari ücretli aynı bedeli ödemek zorunda kalmıştı.

Ya da askere gitmek yerine iş kurup milyonlar kazanan zengin genç ile memur maaşı düzeyinde geliri olan kişiler aynı kefeye konulmuştu.

Bir defa bahsini ettiğim zengin kesimin parayı bastırıp askerden yırtmasına kökten karşı olduğumu belirteyim. Gerçi vatani nöbeti aşkı ile yanıp kavrulmayan birini zorla silah altına almanın ordu ve ülke için ne derece fayda sağladığını da ayrıca tartışmamız gerekiyor ama o ayrı bir konu...

Ancak çıkacak yasadan illa bu kesim de faydalanacaksa, o zaman gelir durumlarına göre bir bedel alınmalı... Yılda 2 milyon kazananla, asgari 20 bin lira kazanan kişiden eşit ücret alınması bana doğru gelmiyor. 

Paşam yılda 3-5 milyon mu kazanıyor?

Bastırır 250 milyon ile 500 milyon arası parayı, oturur işine devam eder. Gencecik çocukların ülkenin güvenliği kadar, bol kazanç sağladığı işinin güvenliği için mücadele ettiğini ve bu uğurda şehit olduğunu böylece öğrenmiş olur!

Ha...

Kimileri, "Doğu ve Güneydoğu dışında Ege'de, Akdeniz'de, İç Anadolu'da askere gidenler yat-kalk ve içtima dışında ne iş yapıyor ki?" yorumları yapıyor. 

Mesele bundan ibaret değil. 

Asker sadece savaşmak için değil, varlığıyla düşmanı caydırmak içinde vardır. Her asker, varlığı ile barışın teminatıdır. Bunun iyi bilinmesi gerekiyor.  

Hem mesele "yat- kalk"tan ibaretse, o zaman git sen de yat işte fena mı? 

Neyse...

Sosyal medya üzerinden, "Bedelli yasası çıkar mı?" diyen gençler oluyor. Onlara cevap vererek yazıyı noktalayayım.

Bugüne kadar şahit olduğum bir şey var. Hükümetler ne zaman "Bedelli çıkmayacak" dediyse, bir kaç ay sonra bedelli yasası karşımıza geldi. 

Tekrar aynı şeyin olacağını düşünüyorum. 

Ancak tekraren söylüyorum. Gerçekten meşru nedenlerle gidemeyenler için çıkması en doğrusu olur.

Böylece, bedelli yasasının toplum nezdinde de bir kıymeti harbiyesi olur. En azından, "Fakirin oğlu askere giderken, zenginin oğlu parayla fındık kırıyor" söylemlerinin önüne geçilmiş olur.

Yorumlar