En büyük ihanetler, aile bireylerinden gelir derler.
Abdullah Gül'ün son dönemlerde yaptıkları bu tezin doğru
olduğunu kanıtlar nitelikte...
İşte dünkü açıklamalarını izledik.
Kendisine "Kardeşim Abdullah
Gül" diyen Erdoğan için söylediği sözleri
ibretle dinledik.
İzlerken "Bu ne
kibir!" demeden edemedim.
Siyaset hırsı, şan ve makam hırsı bir insanı bu kadar mı
değiştirir Allah'ım! Konuşurken bugüne kadar hiç görmediğimiz
dudak bükmeler, üst akılmış, siyaset üstüymüş gibi
konuşmalar...
Arkadaşlarla polemiğe girmek istemiyormuş!
Seni milletvekili, Bakan, Başbakan,
Cumhurbaşkanı makamlarına oturtan o arkadaştı unuttunuz mu
bayım?
Sizin için askeri muhtıra yiyen ama direnen, şehir şehir,
ilçe ilçe, meydan meydan dolaşan o arkadaştı unuttunuz
mu?
O, size rüyada görmeye dahi cesaret edemeyeceğiniz makamları
altın tepside sunarken, meğer siz, siyaset içinde siyaset
yapmışsınız.
"AK Parti'nin içinde siyaset
yapacağım" diye milleti keklerken, meğer perde
arkasında muhalefetle iş tutmuşsunuz.
Oysa yapmanız gereken çok basitti...
Sizden beklentimiz, gizli saklı işlere girmeden toplumun
önüne çıkıp fikirlerinizi açıkça paylaşmanız, niyetinizi dürüstçe
ortaya koymanızdı!
Kimse sizi farklı düşünüyorsunuz diye eleştirmiyor. Kimse
sizi Erdoğan'a rakip olacaksınız diye yadırgamıyor.
"Siz oradan, ben buradan"dediğiniz
için ayıplanıyorsunuz.
Size "kardeşim" diyerek
sırtını dayayan adamın arkasından iş çevirdiğiniz için eleştiri
alıyorsunuz. Sokak lambası gibi her tarafa ışık saçtığınız
için eleştiriliyorsunuz!
Siyasette uzun bir yol yürüdünüz ama o yolda yalnız
yürümediniz. Yola beraber çıktıklarınızı,
yolda karşılaştıklarınıza tercih ettiniz. Siyasetin
zirvelerinde dolaştınız ama o basamakları yalnız
çıkmadınız.
Yarın, birgün çıktığınız o basamaklardan düştüğünüzde sizi
tutacak insanlara
vicdansızca "Troller" dediniz.
Şimdi yeni arkadaşlarınızla kolkola girmiş, kardeşlerinizle
mücadeleye tutuşmuşsunuz.
Sizi destekleyen
eski "arkadaşlar"dan biri olarak
şunu söyleyeyim Sayın Abdullah Gül...
Gittiğiniz yol, yol değil...
Fetullah Gülen isimli böcek suratlı haini ve taifesini
cesaretlendirecek söylemlerde bulunmakla hedeflediğiniz menzile
varamayacaksınız. ABD, AB gibi şer
odaklarının görmek istediği silik, kişiliksiz eski Türkiye
özlemini dillendirmekle bir başarı
elde edemeyeceksiniz.
Böyle yaparak sadece size bugüne kadar kol kanat geren
milletin nefretini kazanacaksınız.
Henüz saygınlığınızı kaybetmeden çıkış yapacağınız bir kapı
varken, gelin hatanızdan geri dönün.
Yoksa değil parti kurmak, AK Parti'nin başına dahi
geçseniz size oy verecek
bir "Arkadaş" bulamayacaksınız.