Darbeden hemen sonra Fetö'cü olduğu şüphesiyle binlerce
insan hapse girdi, yine binlercesi kamu kurum ve kuruluşlarından
ihraç edildi.
Ta o dönemde, gerek ihraç edilenler, gerekse hapse atılanlar
içinde masumların olduğunu görüp bunu kaleme aldım. Sadece kaleme
almak yetmedi, çözüm önerileri de getirmeye
çalıştım.
Nasıl çözüm önerileri?
Hafızam beni yanıltmıyorsa, kanlı darbe girişiminin15-20 gün
sonrasıydı...
Bir gece yarısı, dönemin Başbakanı Sayın Binali Yıldırım'a
whatsApp üzerinden ulaştım. Kendilerine, hapse atılanlar
ve ihraç edilenler arasında çok çok sayıda masum insan
olduğunu ve bunlar için bir çözüm önerim olduğunu
ilettim.
Anlatmamı istedi, anlattım...
Bu kişilerin durumunu yeniden incelemek üzere bir komisyon
kurulmasının faydalı olacağından bahsettim.
Sağolsun...
Büyük bir sabırla dinledi ve "Çok
haklısınız, böyle bir kuruma ihtiyaç var. Önümüzdeki hafta bu
sorunu halletmemiz gerekiyor" dedi.
Tam da söylediği gibi, bir hafta sonra Ohal İşlemleri
Komisyonu'nun kurulduğunu açıkladı. Kurulan Ohal İşlemleri
Komisyonu, üzerine düşen görevi bugüne kadar hakkıyla yerine
getirdi.
Evet, işlerin yavaş ilerlediğine, adaletin gecikmeli olarak
yerini bulduğuna dair eleştirileri kabul edebiliriz. Ancak
iğneyle kazmaları gereken yere kepçeyle dalmadıkları, ince eleyip
sık dokudukları için gecikmeler olduğunu ve olacağını da anlamamız
gerekiyor. Kaldı ki bizim sorunumuz Ohal İşlemleri
Komisyonu'nun yavaş işlemesi değil. Asıl sorun bundan
sonrası...
Şöyle ki…
Komisyon bugüne kadar 30 bin dosyaya baktı. Fetö'cü
olmakla suçlanan binlerce insan komisyonda aklandı.
Ama bundan sonrası yok!
Aklanan insanların görev yerlerine dönmeleri gerekiyor ama bu
konuda adım atan bir kurum yok. Aklanan on binlerce insan hala
açıkta duruyor ve göreve döneceği günü bekliyor.
Bazı kurum ve kuruluşlar, aklanan kişilerin göreve
iadesi konusunda adım atmamakta direniyor. Adeta komisyonun
vermiş olduğu kararı yok hükmünde sayan kurumlar
var.
Öğretmen, doktor, polis, belediye personeli, hepsi aynı
mağduriyeti yaşamaya devam ediyor. Bu da durum, adalete olan
güveni bir kez daha yıkarken, ister istemez küskünler ordusu
da oluşturuyor.
Bu duruma bir çözüm bulunmalı ve Fetö'cü olmadığı
belirlenen isimlerin görevlerine dönüp dönmediği ayrıca tespit
edilmeli...
Hatta, aklanan kişileri görevlerine iade etmeyen yetkililer
hakkında da yasal işlem yapılmalı...
Bugün küçük gibi görünen bu sorun, önümüzdeki
dönemde iade edilmeyenlerin sayısı arttıkça büyük bir
sorun haline dönüşecek.
Özellikle de seçimlerde...