Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu'nun yeni bir parti kuracağı
iddialarını güçlendirecek bir gelişme yaşandı. Yeni partinin
sitesinin kurulduğu iddia edildi. Kurulan sitede partinin
politikaları ve vaatlerine yer verildi.
Dün itibariyle İnternet
üzerinden 'Yenibirparti.org' adlı
internet sitesi yayın yapmaya başladı.
Siteye girdiğinizde sizi, "Biz
kimiz?" sorusu karşılıyor. Soruyu
soranlar cevabını şöyle veriyor:
"Kendisini merkez sağda konumlandıran ve dört eğilimi bir
araya getirecek olan partimizin kuruluş çalışmaları devam
etmektedir. Kurucu kadromuz ve partimizin ismi, politika ve
vaatlerimizin kadromuzun gölgesinde kalmaması için stratejik bir
tercih olarak uygun göreceğimiz tarihe kadar
açıklanmayacaktır!"
Allah var, açıklamayı görür görmez, "Bu
sözler Abdullah Gül kokuyor" dedim
içimden...
Dünya üzerinde; sıfır çaba, sıfır terleme, sıfır emek ve sıfır risk
alarak zirvede dolaşan başka bir siyasetçi
yoktur.
Hani çok izlenen bir 007 Bond filmi vardı hatırlarsınız. Bond'a
görev veren derin güç, "Yakalanırsan biz
seni, sen de bizi
tanımıyorsun" diyordu.
Abdullah Bey'in taktiği de aynı.
Yaptırdığı işlerin kendinden bilinmemesi için bugüne kadar verdiği
çabayı hepimiz az çok biliyoruz. Ama gelin görün ki 007 Bond kadar
becerikli değil ve her seferinde kendisini ele veriyor.
Nedir mevzu kardeşim?
Bir parti mi kuracaksınız?
E, kurun tamam da yani nedir olaya bir gizem katmalar, esrarengiz
mesajlar vermeler, evlendirme programlarındaki gibi paravanının
arkasındaki gelin misali saklanıp nabız yoklamalar falan?
Çıkın ve parti kurduğunuzu söyleyin olsun bitsin!
Hayır yani gören duyan da kurulan partinin doğrudan iktidara
yürüyeceğini falan düşünecek.
Bu ülkede Recep Tayyip Erdoğan nefes aldığı sürece sizin
kuracağınız parti yüzde 3-ün, 5'in üzerinde oy alamaz. Bunu siz de
bizim gibi biliyorsunuz.
Yani boş yere bu rüzgar niye?
Size verilen görev, AK Parti'yi zayıflatmak. Kaldı ki bu görevi
daha önce de yerine getirmeye çalıştınız ama kimse size
güvenip, "Adayımız Abdullah Gül
kardeşimizdir" diyecek cesareti
gösteremedi.
O cesareti, TSK'nın e-muhtırasına, "darbe
yaparız"tehdidine rağmen gösterebilen bir tek isim
vardı. Size, eşinize, inancınıza ve tüm değerlerinize
küfredenlere karşı dimdik ayakta duran adamın adı Recep Tayyip
Erdoğan'dı!
Hatırlar mısınız Sayın Abdullah Gül?
AK Parti iktidara geldiği dönemde, yani siz Dışişleri Bakanı iken
dönemin paşalarından biri Milli Güvenlik Kurulu
Toplantısı'nda, "Eşinin başını
aç" demişti. O gün de siz şaşırıp
sinirlenmiş ama tepki gösterememiştiniz. Ve o gün de Erdoğan
yumruğu masaya vurup, "Haddini bil
ulan!"diyerek paşayı susturmuş ve sizin arkanızda
durmuştu.
O adam ki tabiri caizse size bütün makamları tek tek tattırdı ama
gözünüzü bir türlü doyuramadı. Size sadece bir
kez, "Az kenarda dur da arkadan gelenler
de bu görevlerde bulunsun" dedi diye onu
düşman bellediniz.
Siyasi hayatınız boyunca size küfür ve hakaretten başka bir şey
vermeyen CHP'lilerle bir oldunuz. Yetmedi, devlet ve millet düşmanı
HDP'lilerin de desteğini istediniz.
"Onlar da beni çatı aday olarak kabul etsin ki Erdoğan'ı
daha rahat devireyim" dediniz,
diyebildiniz.
Dedim ya...
Sizin kuracağınız parti sadece Erdoğan'ın elini zayıflatır. Dahası,
sizin kuracağınız parti size değil, CHP ve HDP'ye iktidarı
getirir.
Sahi?
Diyelim ki imkansızı mümküne çevirdiniz ve partiniz iktidar oldu,
siz de o hasretini çektiğiniz Cumhurbaşkanlığı koltuğuna
oturdunuz.
Allah aşkınıza, Erdoğan'dan farklı ne yapacak ne
söyleyeceksiniz?
"Adalet yok" diyerek Fetöcülerle
PKK'lıları mı serbest bırakacaksınız?
Bir zamanlar Gezi eylemcilerinin
size "İptal
edinsin" diyerek şart koştuğu devasa
projeleri mi durduracaksınız?
"Komşularımızla aramız
kötü" diyerek sınırımızda YPG terör
devletinin kurulmasına mı izin vereceksiniz? İsrail'le, Rum Kesimi
ile, Sisi ile dostluk köprüleri mi kuracaksınız?
Ne yapacağınızı söyleyin de biz de bilelim!
Ne yapacağınızı pek kestiremiyorum ama bu işin sonunun ne olacağını biliyorum Sayın Gül...
Bunlar bir süre sizi "Sen yaparsın, sen
başarırsın. Sen büyüksün" diye gaza
getirir. Ama AK Parti'yi bölmeyi ve iktidardan indirmeyi
başardığınız andan itibaren Sezen Aksu'nun o meşhur şarkısı devreye
girer...
Seni yerler, yerler. Seni ham yapar bu CHP'liler...