Özkök'ün Budizm macerası Hürriyet'in sürmanşetinde
Ertuğrul Özkök’ün günlerdir reklamını yaptığı haberin ayrıntıları bugün gün yüzüne çıktı.
Budistlerin yaşamına merak salan Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, Budizmi yerinde inceledi.
Budizm'in başkenti Butan'a giden Özkök'ün Budizmin ayrıntılarını anlattığı yazı yarın yayınlanacak. Bugün sür manşetten anons edilen yazıda Özkök'ün budist kıyafetli fotoğrafı dikkat çekti.
İşte Özkök'in Butan izlenimlerinin ilk bölümü:
BUTAN'A GİTMEK, DİZLERİMİN ÜZERİNDE SÜRÜNMEK
Son 10 yılım Yemen'e gitmek tutkusuyla geçti. Allah'a şükür gittim.
Önümde El Kaide, üstümde Amerika'nın insansız uçakları, ölümlerden ölüm beğenmedim. İyi ki gitmişim. Şu günlerde hiç gidilecek gibi değil.
Gittim ve Pink Floyd’un “Dark side of the moon”unu dinledim.
Şimdi sıra Butan'da...
Himalayalar'ın dibindeki bu küçücük ülkede bir dağ manastırına sığınıp, bir hafta meditasyon yapmak istiyorum. Burada diz çökemiyorum, bari orada dizlerimin üzerinde sürünerek bir mabede ulaşmanın acısını ve hazzını aynı anda hissedeyim istiyorum.
Ülkemde gayrisafi milli hasıla, zulüm ve eziyet üzerinden hesaplanırken, orada neden 'gayrisafi mutluluk hasılası' konuşuluyor, anlamak istiyorum.
Budizm'in başkenti Butan'a giden Özkök'ün Budizmin ayrıntılarını anlattığı yazı yarın yayınlanacak. Bugün sür manşetten anons edilen yazıda Özkök'ün budist kıyafetli fotoğrafı dikkat çekti.
İşte Özkök'in Butan izlenimlerinin ilk bölümü:
BUTAN'A GİTMEK, DİZLERİMİN ÜZERİNDE SÜRÜNMEK
Son 10 yılım Yemen'e gitmek tutkusuyla geçti. Allah'a şükür gittim.
Önümde El Kaide, üstümde Amerika'nın insansız uçakları, ölümlerden ölüm beğenmedim. İyi ki gitmişim. Şu günlerde hiç gidilecek gibi değil.
Gittim ve Pink Floyd’un “Dark side of the moon”unu dinledim.
Şimdi sıra Butan'da...
Himalayalar'ın dibindeki bu küçücük ülkede bir dağ manastırına sığınıp, bir hafta meditasyon yapmak istiyorum. Burada diz çökemiyorum, bari orada dizlerimin üzerinde sürünerek bir mabede ulaşmanın acısını ve hazzını aynı anda hissedeyim istiyorum.
Ülkemde gayrisafi milli hasıla, zulüm ve eziyet üzerinden hesaplanırken, orada neden 'gayrisafi mutluluk hasılası' konuşuluyor, anlamak istiyorum.
