ANALİZ

Yeni bir İslam için değil fakat...

İlk andan itibaren üzerinde uzlaşmamız gereken 3 temel konu var: Devlet, Medya, Gelecek...

Yeni bir İslam için değil fakat...

TDK uzlaşmayı çok çeşitli şekilde tarif ediyor…

  1. Uzlaşmak durumu, uyuşma II, uzlaşı, uzlaşım, mutabakat, konsensüs…
  2. Sulh…
  3. Karşıtlar arasındaki anlaşmazlıkların ortadan kaldırılması yoluyla birlik sağlama.
  4. Uygulanacak işlerde tartışma yoluyla bir bütünlük ve birliğe varma.
  5. Bireylerin ya da toplumsal kümelerin, toplumsal değerlerin paylaşılmasında karşılıklı ödünlerle aralarında bir anlaşmaya varmaları.
  6. Tutum, görüş, kanıların birbirine uygun düşmesi ya da yaygın kalıplarla bağdaşması.

ÖNCE UZLAŞMA MI SULH MU?..

Peki, bunlardan hangisi gerçek bir “uzlaşma” tarifi…

Hepsi…

Ama…

Öncelikle sulh…

*

Çünkü…

Uzlaşmak zorunda kalan taraflar sulh/barış sağlamazsa uzlaşamıyorlar…

Çünkü…
Uzlaşmayı öncelikli başarabilsek zaten barışı da gerçekleştirebileceğiz…

Ama…

*

Bizde uzlaşmazlık mutlaka kavgaya da sebep olduğu…
Ve kavga ise “hiç konuşmamak” demek olduğu için önce barışmalıyız ki uzlaşabilmek için sakin sakin konuşalım…

ÖDÜN VERMEK ONURSUZLUKTUR…

Yine çünkü…

Bir Türk bir başkasıyla kavgalıysa, ödün vermesi imkânsızdır…

Ve bir daha çünkü…

Bir Türk için kavgalı olduğu birisine taviz vermek onursuzluktur…

*

Ve keza…

Bir Türk tutum, görüş ve kanaat birliği sağlayamadığı biriyle imkânsız uzlaşamaz…
Hele bir de kavga etmişse, uzlaşma tamamen imkânsızdır…

DEMEK Kİ…

Bir Türk her şeyden önce uzlaşmayı öğrenmeli…

Öncelikle de birbiriyle.

Ve ortak düşmanlar değil, kavramlar konusunda...

Yani, bilimsel mantık; akademik bir tartışma ortamı ne gerektiriyorsa onu yapmalı…

*

İlk andan itibaren üzerinde uzlaşmamız gereken 3 temel konu var:

  1. Devlet
  2. Medya
  3. Gelecek

MAALESEF

Devlet konusunda uzlaşmalıyız, çünkü…
Ne devletlerimizi yönetebiliyoruz…

Ne de devletlerimiz tarafından adam gibi yönetilebiliyoruz.

*

Medya konusunda uzlaşmalıyız, çünkü…

Devletlerimizin ve halklarımızın en önemli iletişim aracı o ve maalesef onu sadece kendimize ve birbirimize karşı kullanabiliyoruz

YENİ GERÇEKLİK ALGIMIZ…

Gelecek konusunda uzlaşmalıyız, çünkü…

“Şark tilkisi” gibi sadece kurnaz ve ilkesiz davranarak; özel çıkarlarımızı koruyarak bir yere varabileceğimizi sanıyoruz…

Bu ise…

Çatışmaları derinleştirmekten başka hiçbir yere varamıyoruz.

*

Ve en önemlisi…

Bu 3 konudaki uzlaşmamızı, tek bir yorum platformunda toplamalıyız:
Yeni gerçeklik algımız…

DÜŞMANCA DEĞİL!..

Aynı Avrupalıların ve onların soyundan gelen Amerikalıların yaptığı gibi, biz de kendimize ve diğerlerine dair özel “bilimsel tanımlarımızı” oluşturmalı ve onlar çevresinde çözüm aramalıyız ama…

Düşmanca değil!..

*

Olması gerekip de olamayanları bir kenara koyup, olanları, olacakları ve yapacaklarımızı, bu ortak gerçeklik algısı doğrultusunda belirlemeliyiz.

*

Hatta…

Kendimizle ilgili bütün bilimleri yeni baştan ve kendi özelimizde tanımlamalıyız. Bilimin evrenselliğine inat olsun diye değil, o evrensel bilimi sahiplenenlerin bizi halen kendi tanımlarına hapsetmeye çalışmalarına inat...

YEPYENİ BİR DÜNYAYA GÖRE!

Ve onları bilimin sadece evrene hâkim olma iddiasındakiler için değil, evrendeki her varlık için “evrensel” olduğu konusunda uzlaşmaya mecbur bırakarak!..

Yeni İslam sosyologları, yeni İslam psikologları, yeni İslam ekonomistleri, yeni İslam siyaset bilimcileri, yeni İslam diplomatları, yeni İslam sanatçıları ile...

*

Tekrar söylüyorum: yeni bir İslam için değil, aynı İslam için ve fakat yeni bir toplumla ve yepyeni bir dünyaya göre!

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar