Uludere'yi Başbakan'a hangi gazeteci sordu?
Başbakan'ın Uludere için "susun" çağrısından sonra hangi gazetecinin konuyu gündeme getireceği merak ediliyordu. İşte cevabı?
GAZETECİLER.COM
Başbakan R. Tayyip Erdoğan ATV ve A Haber'in ortak yayınladığı canlı oturumda gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündemi yorumladı.
Erdal Şafak, Taha Akyol, Mustafa Karaalioğlu ve Ekrem Dumanlı'nın sorularıyla katıldığı oturumda CHP ile yapılan Kürt sorunu zirvesi damgasını vurdu. Ancak oturumun bir diğer merak edilen konusu olan Uludere'ydi. Hangi gazetecinin konuyu gündeme getireceği merak edilirken aranan yanıtı Ekrem Dumanlı verdi...
"ULUDERE'DE GÖNÜLLERE SU SERPİLMEDİ"
Oturumun dikkat çeken anektodlarından biri de Başbakan'ın "susun" çağrısı yaptığı Uludere katliamı tartışmasıydı. Başbakan kısa süre önce "bu konu kapanmıştır" diyerek medyanın tartışmaya son vermesini istemişti. Başbakan'ın bu çağrısı ATV'deki oturumda da karşılığını bulurken sıra Zaman gazetesi yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı'ya gelene kadar kimse Uludere'yi sormadı. Dumanlı, önce Başbakan'ın yaptığı "susun" çağrısını hatırlattı sonra da "her ne kadar artık tartışılmasın deseniz de henüz bir sükunet bulamadı, gönüllere tam bir su serpilemedi. Toplumsal bir beklenti var, bölgeden gelen oylar da bunu gösteriyor..." diyerek Uludere'yi sordu.
"ÖZÜR DİLEYECEK MİSİNİZ?"
Başbakan'ın "kaçakçılık-terör örgütü-istismar" üçgenindeki açıklamaları tekrar etmesi üzerine yine söz alan Dumanlı bu kez de özür dileme tartışmasını hatırlattı ve Dersim için dilenen özrü hatırlattıktan sonra "özür dileyecek misiniz? Hatayı kabül etmek özür dilemek yerine geçer mi, sizce özür dilenmiş sayılır mı?" diye sordu. Başbakan bunu düşünmediklerini söylerken yaptıkları tazminat ödemelerini hatırlattı. Yargılamanın devam ettiğini belirten Erdoğan bunun süre aldığını söyledi. Başbakan "zannediyor musunuz ki o kelimeyi kullansak sulh olacak, böyle bir şey yok" dedi.
"ALACAKSANIZ HAKAN FİDAN'I DEĞİL BENİ ALIN!"
Dumanlı, Gülen Cemaati'nin gündemindeki CMK 250 tartışması ve gizli ses kayıtlarının haberleştirilmesine ceza öngören yasal düzenlemeyi de oturumda gündeme getiren isim oldu. Kamuoyunda bu iki konuda bir hassasiyet oluştuğunu belirten Dumanlı "ciddi kaygılar" dedi. Başbakan Erdoğan ise MİT krizini hatırlatarak özel yetkili mahkemelerin Hakan Fidan'ı ifadeye çağırarak yürütmenin sınırlarına girdiğini söyledi. "Alacaksanız Hakan Fidan'ı değil beni alın, ben gönderdim" diyen Erdoğan, CMK düzenlemesine yönelik kaygıların yersiz olduğunu vurguladı.
"Özel Yetkili Mahkemeler tartışması MİT Müsteşarımın ifadeye çağrılması ile başladı. Burada yargı her şeyi bir kenara koyup yürütme alanına girme gibi bir adım attı. Siz hangi şartlarda MİT müsteşarını dinleyebilirsiniz bu belli. Şüpheli sıfatıyla çağırırsanız burada her şey alt üst olur. Burada devletin tekerine çomak sokmak gibi olur. Benim müsteşarım kimseye OSLO'da falan bir yazı vermek gibi bir şey söz konusu olamaz. Bölücü terör örgütlerinin sitelerinde çıkan yazıları delil olarak iddianameye koyarsanız olmaz. MİT müsteşarım adaya giderken bile terörle mücadele konusunda ne yapabilirizin mücadelesini veririz diyorlar. Ben ilk olarak Emre Bey'le bu süreci başlattım. Yardımcıları olan hanfendi de bu süreçte aynı adımları attı. Burada iyice çizmeyi aşan bir adım atıldı. Bana bağlı olan müsteşarımı alırsanız ben durmam. Ha alacaksanız beni alın."
Başbakan R. Tayyip Erdoğan ATV ve A Haber'in ortak yayınladığı canlı oturumda gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündemi yorumladı.
Erdal Şafak, Taha Akyol, Mustafa Karaalioğlu ve Ekrem Dumanlı'nın sorularıyla katıldığı oturumda CHP ile yapılan Kürt sorunu zirvesi damgasını vurdu. Ancak oturumun bir diğer merak edilen konusu olan Uludere'ydi. Hangi gazetecinin konuyu gündeme getireceği merak edilirken aranan yanıtı Ekrem Dumanlı verdi...
"ULUDERE'DE GÖNÜLLERE SU SERPİLMEDİ"
Oturumun dikkat çeken anektodlarından biri de Başbakan'ın "susun" çağrısı yaptığı Uludere katliamı tartışmasıydı. Başbakan kısa süre önce "bu konu kapanmıştır" diyerek medyanın tartışmaya son vermesini istemişti. Başbakan'ın bu çağrısı ATV'deki oturumda da karşılığını bulurken sıra Zaman gazetesi yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı'ya gelene kadar kimse Uludere'yi sormadı. Dumanlı, önce Başbakan'ın yaptığı "susun" çağrısını hatırlattı sonra da "her ne kadar artık tartışılmasın deseniz de henüz bir sükunet bulamadı, gönüllere tam bir su serpilemedi. Toplumsal bir beklenti var, bölgeden gelen oylar da bunu gösteriyor..." diyerek Uludere'yi sordu.
"ÖZÜR DİLEYECEK MİSİNİZ?"
Başbakan'ın "kaçakçılık-terör örgütü-istismar" üçgenindeki açıklamaları tekrar etmesi üzerine yine söz alan Dumanlı bu kez de özür dileme tartışmasını hatırlattı ve Dersim için dilenen özrü hatırlattıktan sonra "özür dileyecek misiniz? Hatayı kabül etmek özür dilemek yerine geçer mi, sizce özür dilenmiş sayılır mı?" diye sordu. Başbakan bunu düşünmediklerini söylerken yaptıkları tazminat ödemelerini hatırlattı. Yargılamanın devam ettiğini belirten Erdoğan bunun süre aldığını söyledi. Başbakan "zannediyor musunuz ki o kelimeyi kullansak sulh olacak, böyle bir şey yok" dedi.
"ALACAKSANIZ HAKAN FİDAN'I DEĞİL BENİ ALIN!"
Dumanlı, Gülen Cemaati'nin gündemindeki CMK 250 tartışması ve gizli ses kayıtlarının haberleştirilmesine ceza öngören yasal düzenlemeyi de oturumda gündeme getiren isim oldu. Kamuoyunda bu iki konuda bir hassasiyet oluştuğunu belirten Dumanlı "ciddi kaygılar" dedi. Başbakan Erdoğan ise MİT krizini hatırlatarak özel yetkili mahkemelerin Hakan Fidan'ı ifadeye çağırarak yürütmenin sınırlarına girdiğini söyledi. "Alacaksanız Hakan Fidan'ı değil beni alın, ben gönderdim" diyen Erdoğan, CMK düzenlemesine yönelik kaygıların yersiz olduğunu vurguladı.
"Özel Yetkili Mahkemeler tartışması MİT Müsteşarımın ifadeye çağrılması ile başladı. Burada yargı her şeyi bir kenara koyup yürütme alanına girme gibi bir adım attı. Siz hangi şartlarda MİT müsteşarını dinleyebilirsiniz bu belli. Şüpheli sıfatıyla çağırırsanız burada her şey alt üst olur. Burada devletin tekerine çomak sokmak gibi olur. Benim müsteşarım kimseye OSLO'da falan bir yazı vermek gibi bir şey söz konusu olamaz. Bölücü terör örgütlerinin sitelerinde çıkan yazıları delil olarak iddianameye koyarsanız olmaz. MİT müsteşarım adaya giderken bile terörle mücadele konusunda ne yapabilirizin mücadelesini veririz diyorlar. Ben ilk olarak Emre Bey'le bu süreci başlattım. Yardımcıları olan hanfendi de bu süreçte aynı adımları attı. Burada iyice çizmeyi aşan bir adım atıldı. Bana bağlı olan müsteşarımı alırsanız ben durmam. Ha alacaksanız beni alın."
