GÜNDEM

Türk basınının usta foto muhabiri hayatını kaybetti

Çektiği "Kanlı Pazar" fotoğrafıyla tarihe geçen duayen foto muhabiri Atılay Kayaoğlu, kanseri yenemedi ve hayatını kaybetti.

Türk basınının usta foto muhabiri hayatını kaybetti

Kanlı Pazar fotoğrafıyla tarihe geçen Türk basınının kilometre taşı; duayen Foto Muhabiri Atılay Kayaoğlu bir süredir kanser tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Hürriyet Gazetesi'nde 38 yıl boyunca spor ve foto muhabirliği yapan Atılay Kayaoğlu, yaklaşık 7 yıl önce Bodrum'un Bitez Mahallesi'ne yerleşti. Atılay Kayaoğlu, 2 yıl önce yakalandığı böbrek ve karaciğer kanseri hastalığı nedeniyle, Şubat ayının ortalarında, Bodrum'daki özel bir hastanede tedaviye alınmıştı.

Ardından İstanbul'a sevk edilen Atılay Kayaoğlu, geçen hafta İstanbul'da ablasının evinde istirahata çekilmişti. Sağlık durumu ağırlaşan Atılay Kayaoğlu, dün akşama doğru yaşamını yitirdi. Usta fotomuhabirinin ölümü, basın camiasında büyük üzüntü yarattı.

DURUMU AĞIRLAŞMIŞTI AMA KENDİNİ KÖTÜ HİSSETMİYORDU

Atılay Kayaoğlu'nun eşi Bahar Kayaoğlu, "Atılay'ın sağlık durumu son günlerde iyice ağırlaşmıştı. Ama o asla kendisini kötü hissetmiyordu. Hastanedeyken bile, 'Hadi eve gidelim' diyordu. Ablasının evine geldik, şu anda Etiler'deyiz. Yanında sürekli bir hemşire ve doktoru vardı. Son nefesini yitirirken de yine gerekli müdahaleler yapıldı. Ancak kurtaramadık, çok üzgünüm" dedi.

74 yaşında hayatını kaybeden Kayaoğlu'nun cenazesi 31 Mart Cuma günü ikindi namazının ardından Levent Camii'nden alınarak Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

Hürriyet gazetesinin iki foto muhabiri Süleyman Arat ve Adem Kabayel, Türk basınının efsane foto muhabiri Atılay Kayaoğlu’nu tedavi gördüğü Bodrum’da ziyaret ettmiş ve o anları sosyal medya hesabından böyle paylaşmışlardı:

KANLI PAZAR OLAYI NEYDİ?

ABD’nin 6. Filo’sunun İstanbul’a gelişini protesto eden Ankara, İzmir, Trabzon ve İstanbul’daki küçük çaplı gösterilerin ardından, öğrenci ve işçi örgütleri 16 Şubat’ta İstanbul’da emperyalizm ve sömürüye karşı bir yürüyüş ve miting yapma kararı aldı. 76 gençlik örgütünün katılacağı gösteri için valilikten gereken izin de alınmıştı.

Gösteri yapılmadan önceki günlerdeyse gerilim artmıştı, çünkü 14 Şubat’taki Cuma namazından sonra Komünizmle Mücadele Derneği ile Milli Türk Talebe Birliği’nin öncülüğünde “Bayrağa saygı” mitingi düzenlendi. Bu mitingde komünistlere karşı savaş açıldığı ilan edilerek halka iki gün sonra düzenlenecek olan 6. Filo’yu Protesto Yürüyüşü’nde komünistlere gereken dersi vermek üzere toplanma çağrısı yapıldı.

16 Şubat günü, göstericiler Taksim’e doğru yürüyüşe geçmek üzere Beyazıt’ta toplanırken, “komünistlere gereken dersi verme” çağrısına uyan sağ görüşlü kişiler de Taksim Meydanı’na geldiler. Burada toplu kılınan namazın ardından taşlı ve sopalı bir biçimde beklemeye koyuldular. Beyazıt Meydanı’nda toplanan gençlik örgütleri yürüyüşe geçtiler. Sultanahmet, Sirkeci, Eminönü, Karaköy ve Dolmabahçe üzerinden Taksim Meydanı’na ulaşan göstericilerin önünü kesen polis, alana küçük gruplar halinde girmelerini sağladı.

Alana girenler de burada bekleyen ve sadece iki sıra olan polis barikatını kolaylıkla aşan karşıt görüşlülerin sopalı, taşlı ve bıçaklı saldırısına uğradı. Tekbir getiren saldırganlar, göstericileri şiddetli bir biçimde dövdü. Olaylar sırasında Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan adlı gençler bıçaklanarak öldürüldü. 

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar