MEDYA KÖŞESİ

Türköne'ye göre 'iktidar-cemaatle' krizi yok

İktidara yakın medya farklı telden çalarken Zaman yazarı Mümtazer Türköne çok farklı bir yorum getirdi.

Türköne'ye göre 'iktidar-cemaatle' krizi yok
GAZETECİLER.COM - MİT-Yargı çatışması için "cemaat-iktidar' kavgası teşhisini yüksek sesle dillendiren ilk kişi hatırlarsanız Ahmet Altan olmuştu.

Altan'a göre bu öyle bir savaştı ki "ya iktidar cemaati, ya da cemaat iktidarı devletten sürecekti".

Yeni Şafak ve Star yazarları ile 24 TV'deki yorumları alt alta koyduğumuzda da Ahmet Altan'ın kanaati doğrulanıyor.
ZAMAN'DAKİ RÜYA

Zaman'daki "cemaat-iktidar" kavgası

yok tezini dün Ali Ünal'ın köşesinde
çıkan "rüya" bozuyor.

Ünal, rüya üzerinden Erdoğan'a,
"cemaate dokunursan kurumuş dala
dönersin" mesajını veriyordu.

Tıklayın okuyun


Cemaatin gazetesi Zaman'ın yazarları ise ortaya farklı bir fotoğraf koyuyor. Dün gazetenin tepe ismi Ekrem Dumanlı, iktidar ile cemaat arasında bir kavga yaşanmadığını dile getirmişti. Bugün de Mümtazer Türköne "aynı görüşü" savunuyor. Türköne'ye göre olan iktidar-cemaat kavgası değil, Yargı-iktidar çatışması...

HÜKÜMETTEN HESAP SORAN YARGI

İşte yazısından bir bölüm;

"Yargı, Ergenekon süreci boyunca "yandaş yargı" olarak suçlandı. Hükümetin her emrini ikilemeden yerine getiren bir yargı mekanizmasına inanmamız beklendi. MİT krizi, böyle olmadığını, hükümetten de hesap soran bir yargı inisiyatifinin devrede olduğunu gösterdi. Bu sefer "Cemaat" yorumu devreye sokuldu. Problem fiilen müzakereci siyasî çözümlerle, güvenliği ön plana alan yaklaşımlar arasında yaşanıyor. Hükümet içinde de bu iki farklı politikanın taraftarları olduğu biliniyor.

İKTİDAR İÇİNDE DE KARŞIT GÖRÜŞLER VAR

Yalçın Akdoğan, Başbakan'ın Kürt sorunu konusunda uzmanlaşmış önemli kurmaylarından biri. Star-Açık Görüş'te her hafta kaleme aldığı analizleri, bu güvenlikçi yaklaşımın oldukça tutarlı izlerini taşıyor. Öbür taraftan hükümetin bugün uyguladığı siyaset, bu güvenlikçi yaklaşıma daha yakın duruyor. Şayet varit ise MİT'in yürüttüğü müzakerelerin, hin-i hacette devreye sokulacak "B planı" için sürdüğü anlaşılıyor.

CEMAAT KÜRT MESELESİNDE BARIŞTAN YANA

Tersinden Cemaat'in diyaloğa ve uzlaşmaya açık mesajları, barışçı yöntemlere uygun bir atmosferin oluşmasına çok büyük katkılarda bulundu. Abant Platformu Yönetim Kurulu üyesi sıfatıyla bu teşebbüslerin samimiyeti konusunda çok sağlam bir kanaate sahibim. Eğer hükümet ile Cemaat, Kürt sorunu ekseninde karşı karşıya gelecek olsaydı, bugün alınan pozisyonların tam tersinin cari olması gerekirdi. Demek ki bu açıklamaların fitne-fesat üretmek dışında hiçbir değeri yok.

Yazının tamamı için tıklayın
ÇOK OKUNANLAR