'Televizyonda olmadığım kadar rahatım'
Mirgün Cabas, "nasıl yapacağım" diye bir tedirginlik geçirdiğini ancak GQ'da televizyonda olmadığı kadar rahat olduğunun altını çizdi.
GAZETECİLER.COM (ÖZEL) - NTVMSNBC, Doğuş Grubu'nun yeni dergisi GQ'nun genel yayın yönetmeni Mirgün Cabas ile bir röportaj gerçekleştirdi.
GQ dergisinin başına geçmesiyle birlikte eskiden siyaset üzerine başarılı programlara imza attan biri olduğu için sert bir şekilde eleştirilen Cabas, televizyon dünyasından uzaklaşma sürecini "nefes almaya ihtiyacım vardı" diye anlatıyor.
Cabas, "nasıl yapacağım" diye bir tedirginlik geçirdiğini ancak GQ'da televizyonda olmadığı kadar rahat olduğunun altını çizdi.
İşte o röportajda Mirgün Cabas'ın anlattıkları:
SİYASET GAZETECİLİĞİNDE TOP HER AN ÇİZGİNİN DIŞINA KAÇABİLİR
"Türkiye'de siyaset alanında gazetecilik yapmak aslında giderek daha sıkışmış bir alanda top koşturmaya benziyor. Topun sürekli çizginin dışına kaçma riski var. Kaçtığı zaman da iyi olmuyor. Çünkü Türkiye çok kamplaşmış, gerilmiş bir ortam da yıllardır. Bunu da en çok gazeteciler hissediyor. Özellikle televizyonda canlı yayın yapıyorsanız, insanların konuşması tartışması üzerine bir iş yapıyorsanız cambazlık yapıyorsunuz aslında.
O cambazlıkta da bazen yorulduğunuz anlar oluyor. Diyorsunuz ki ben hakikaten ara verebilir miyim.
ÇOK ŞANSLIYIM 40 YAŞINDA MAKAS DEĞİŞTİRDİM
Ben çok şanslıyım. Çünkü tam da acaba başka bir şey yapma şansım var mı derken bu fırsat çıktı karşıma. Bir nefes alma fırsatı ve tam 40 yaşındayken yeni bir meslek öğrendim. Dergicilik başka bir meslek aslında. Yaptığım işle akrabalığı var elbette. Oradaki tecrübemden tabii ki yararlanıyorum, onun üzerine yapıyorum bu işi. Ama bir makas değiştirme şansım vardı. Bu fırsatı hemen değerlendirdim. Çok da mutluyum. Televizyon yapar mıyım? Evet, yapabilirim aslında. Günlük filan değilse de haftalık olarak yeni yayın döneminde dergiyle birlikte yapabilirim gibi geliyor.
TEDİRGİN OLDUM AMA UNUTULURUM DİYE DEĞİL
Biraz tedirgin oldum. Tedirginliğim, nasıl olacak yapabilecek miyim sorularındandı. Tamemen sonuçla ilgiliydi. Ama hiç şöyle düşünmedim: Ben televizyoncuyum, insanlar beni böyle tanıyor, ben böyle bir kariyer yaptım, acaba yanlış mı yapıyorum, insanlar beni unutur mu filan diye hiç düşünmedim, bunalara takılmadım. O bir iş, bu da bir iş. Televizyondan uzaklaşacağım filan diye de hiç tedirgin olmadım. İşe verdim kendimi sonuçta da mutlulukla yaptım işimi. Son zamanlarda televizyonda olmadığım kadar büyük mutluluk yaşadım, çalışma azmiyle, isteğiyle, sevgisiyle yaptım.
GQ dergisinin başına geçmesiyle birlikte eskiden siyaset üzerine başarılı programlara imza attan biri olduğu için sert bir şekilde eleştirilen Cabas, televizyon dünyasından uzaklaşma sürecini "nefes almaya ihtiyacım vardı" diye anlatıyor.
Cabas, "nasıl yapacağım" diye bir tedirginlik geçirdiğini ancak GQ'da televizyonda olmadığı kadar rahat olduğunun altını çizdi.
İşte o röportajda Mirgün Cabas'ın anlattıkları:
SİYASET GAZETECİLİĞİNDE TOP HER AN ÇİZGİNİN DIŞINA KAÇABİLİR
"Türkiye'de siyaset alanında gazetecilik yapmak aslında giderek daha sıkışmış bir alanda top koşturmaya benziyor. Topun sürekli çizginin dışına kaçma riski var. Kaçtığı zaman da iyi olmuyor. Çünkü Türkiye çok kamplaşmış, gerilmiş bir ortam da yıllardır. Bunu da en çok gazeteciler hissediyor. Özellikle televizyonda canlı yayın yapıyorsanız, insanların konuşması tartışması üzerine bir iş yapıyorsanız cambazlık yapıyorsunuz aslında.
O cambazlıkta da bazen yorulduğunuz anlar oluyor. Diyorsunuz ki ben hakikaten ara verebilir miyim.
ÇOK ŞANSLIYIM 40 YAŞINDA MAKAS DEĞİŞTİRDİM
Ben çok şanslıyım. Çünkü tam da acaba başka bir şey yapma şansım var mı derken bu fırsat çıktı karşıma. Bir nefes alma fırsatı ve tam 40 yaşındayken yeni bir meslek öğrendim. Dergicilik başka bir meslek aslında. Yaptığım işle akrabalığı var elbette. Oradaki tecrübemden tabii ki yararlanıyorum, onun üzerine yapıyorum bu işi. Ama bir makas değiştirme şansım vardı. Bu fırsatı hemen değerlendirdim. Çok da mutluyum. Televizyon yapar mıyım? Evet, yapabilirim aslında. Günlük filan değilse de haftalık olarak yeni yayın döneminde dergiyle birlikte yapabilirim gibi geliyor.
TEDİRGİN OLDUM AMA UNUTULURUM DİYE DEĞİL
Biraz tedirgin oldum. Tedirginliğim, nasıl olacak yapabilecek miyim sorularındandı. Tamemen sonuçla ilgiliydi. Ama hiç şöyle düşünmedim: Ben televizyoncuyum, insanlar beni böyle tanıyor, ben böyle bir kariyer yaptım, acaba yanlış mı yapıyorum, insanlar beni unutur mu filan diye hiç düşünmedim, bunalara takılmadım. O bir iş, bu da bir iş. Televizyondan uzaklaşacağım filan diye de hiç tedirgin olmadım. İşe verdim kendimi sonuçta da mutlulukla yaptım işimi. Son zamanlarda televizyonda olmadığım kadar büyük mutluluk yaşadım, çalışma azmiyle, isteğiyle, sevgisiyle yaptım.
