GÜNDEM

Takvim'deki bu yazı günün olayı oldu

İlker Başbuğ'a suikast düzenlendi ve bir subay öldü. O saldırıyı yapan Ergenekon'du... Bomba iddialarla dolu bu yazı olay oldu!

Takvim'deki bu yazı günün olayı oldu
GAZETECİLER.COM - Yazının çıktığı yer önemli...
Takvim Gazetesi'nin köşe yazarı Ergün Diler tarafından kaleme alınmış.
Bomba iddialarla dolu bu yazı günün olayı oldu.

Tutuklanan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un en yakınındaki kişi konuştu... Çok özel sırları açıkladı.

İddiasına göre, İlker Başbuğ'a Genelkurmay Başkanı olacağı gün bombalı suikast düzenlendi. O suikastte bir subay şehit oldu.
Dahası da var...

Bu iddia da bomba! Başbuğ, Silivri'ye Hurşit Tolon ile Şener Eruygur'a Mendi Paşa'yı TSK'dan "destek" mesajı vermek için değil, "GÖZDAĞI" vermek amacıyla yolladı. Zira Başbuğ suikasti düzenleyenlerin Ergenekon olduğunu biliyordu.

ÇOK ÖZEL SIRLAR

Takvim yazarı Ergün Diler'e
İlker Başbuğ'la çok yakın çalışan bir asker telefonla ulaşıp yüzyüze görüşmek istiyor. Buluşma yerine gittiğinde Diler, bomba etkisi yaratacak sırları öğreniyor.

İşte yazıdan o bölümler; (Başbuğ'un yakınındaki kişi anlatıyor)

"Bakın size şimdiye kadar kimsenin bilmediği bir sırrı vermek istiyorum. Tarih 21 Ağustos 2008'di.. Saat sabah 07.45'ti... İlker Paşa'nın Genelkurmay Başkanı olarak atanmasına 1 hafta vardı. Bu tarihten kısa bir süre önce bazı gazetelere İlker Paşa'nın AĞLAMA DUVARI'nda fotoğrafları servis edildi. Amaç görevi almasını engellemekti. Ama bu tutmamıştı. Gazeteler bunu es geçmişlerdi. Zaten daha sonra Mescid-i Aksa fotoğrafları da olduğu ortaya çıkmıştı... Neyse devam edelim... Biz, bir gün önce, yani 20 Ağustos'ta emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün evine ziyarete gittik. İlker Paşa, Özkök'ü sever sayardı. Onun uyarılarını çok dikkate alırdı... 21 Ağustos sabahı İzmir'i bilenler için tanıdık bir nokta olan YAĞHANELER'den salınıp Yeşillik Caddesi'nde ilerliyorduk.

1 SUBAYIN ŞEHİT OLDUĞU SUİKAST GİRİŞİMİ

İstikamet Havaalanı'ydı. Etrafta işine gücüne koşturan insanlar dışında yabancı bir olgu yoktu. Birdenbire önümüzdeki bir ARABA büyük bir gürültüyle patladı.
Ortalık savaş alanına döndü. Hedef İlker Paşa'ydı. Saldırıda 16 polis, asker ve sivil yaralandı. Ancak patlamada bir albayımız şehit düştü. Bunu sakladık.
Basınla paylaşmadık. Anlayacağınız İlker Paşa'nın Genelkurmay Başkanı olmasından çok rahatsız olanlar vardı. Başbuğ, Hilmi Paşa'nın ikinci başkanıydı... Bunu da unutmayın...

O ZİYARET DESTEK DEĞİL GÖZDAĞIYDI

Aradan bir süre geçmişti...
Saldırı unutulmuştu... Tarihler 4 Eylül 2008'i gösteriyordu. Gazeteler "Başbuğ destekli Kandıra ziyareti" manşetiyle çıktı... Oysa olayın perde arkası hiç böyle değildi. Gerçek tamamen farklıydı...
Başbuğ Paşa, Korgeneral Galip Mendi'yi Ergenekon'dan tutuklanan Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'u ziyarete yolladı. Bu ziyaret kamuoyunda paşalara destek olarak algılandı ve sunuldu.
Böylelikle, taktiksel bir adımla TSK bazında ve kamuoyu nezdinde gaz aldı. Ancak ziyaretin amacı bambaşkaydı. Çünkü suikast ERGENEKON işiydi. Başbuğ her detayı biliyordu. Onların güvendiği bir isim olan Mendi'yle masaj yollayıp GÖZDAĞI verdi. Bunu açıklayamam ama GÖZDAĞI çok ciddiydi... Zaten daha sonra geri adım attılar...

DARBE PLANLARINI İLKER PAŞA DEŞİFRE ETTİ

Bakın BALYOZ toplantıları İstanbul'da BİRİNCİ ORDU'da yapılırken, DARBE planlarını DEŞİFRE edip HİLMİ PAŞA'YA yollayan İlker Paşa'dır... Yani Hilmi Paşa'nın güvendiği KURMAY BAŞKANI... Bu çok önemli... Ayrılığın fotoğrafı buradadır... İyi görülmesi lazım...

Peki Hilmi Paşa evden sefertası ile yemek getiriyordu. Başbuğ da buna benzer şeyler yaptı mı?
Yapmadı. Kendisi çok dikkatliydi.
Zaten Koşaner Paşa ile çalıştı. Bir anlamda şanslıydı. Hilmi Paşa'nın etrafı ateş çemberiydi. Yakın tarihin en zor dönemleriydi o günler...
Tabii bir de Başbuğ siyaset tarafından destekleniyordu. Hatırlayın, Başbakan Erdoğan'ın "PASLAŞIYORUZ" sözleri manşet olmuştu. Günlük yaşayınca bunları unutuyoruz tabii...

Peki ne olacak sizce? Süreç nasıl işleyecek?
Şahsen işin bir tarafı beni mutlu ediyor... HASDAL ve SİLİVRİ'de onca üst rütbeli subay yatıyor. Hepsinin ifadeleri alınıp tutuklandı. Ancak hiçbirinin mahkemede söyledikleri sızmadı. Ama İlker Paşa'nın söyledikleri basınla paylaşıldı. Birilerinin vicdanı bu tutuklamadan dolayı rahatsız. Bunu böylece gidermeye çalışıyorlar. Ben devletin ADALETİNE güvenirim.
Güvenmek zorundayız da... Umutluyum anlayacağınız...

Sizce amaç ne olabilir? Neden tutuklanmıştır?
İlker Paşa kesin olarak DARBECİ değil.
Eğer darbeci ise çıkıp HİLMİ PAŞA'nın bunu açıklaması gerekir. Bakın kendisi SİLİVRİ'de TEK BAŞINA kalmayı tercih etti.. Neden? Çünkü darbeci diye araya mesafe koyduğu isimlerle birlikte olmaz da onun için...

BAŞBUĞ'UN ÜZERİNE YÜRÜYÜP...

Hasan Iğsız'ı mı kastediyorsunuz?
İsim vermeme gerek yok. Ancak TOKAT'ta 7 şehit verdiğimiz saldırıdan sonra içerideki PAŞALARDAN biri Başbuğ'un üzerine yürüyüp "Burada benim borum öter" demiştir... Bunu bilenler bilir...

Kim bu isim?
Söyleyemem. En azından şimdilik... Ama Paşa'nın BALIKESİR'de geniş katılımlı bir açıklaması vardı. Bakın o fotoğrafa. Eksik olanı görmek zor değil...

ORDU ERDOĞAN İLE BİRLİKTE

Son sorum... Bu tutuklamadan sonra asker hükümete nasıl bakıyor?
Asker YASALAR içinde kalacak. Kalmalıdır. İnanın ORDU, Erdoğan'la birlikte... Bu cümle size BASİT görünebilir ama içeriği ve anlamı büyüktür... İnanıyorum ki yakın zamanda Erdoğan askeri tamamen arkasına alarak BÜYÜK TÜRKİYE'yi yaratacak... Zaten tarihsel sorumluluğumuz üzerimize geliyor... Bundan kaçamayız.



ÇOK OKUNANLAR