KAYBETTİ

Sözcü

O bildirilerde kimilerine göre "yanlış" olan çok bilgi vardı ama "yalan" yoktu...

Sözcü
Yıllar yıllar önceydi...
Komünist gençler, teksir makinelerinde çoğalttıkları bildirileri parasız olarak dağıtıyorlardı...
O bildirilerde kimilerine göre "yanlış" olan çok bilgi vardı ama "yalan" yoktu...
Hiç kimseye iftira atılmıyor, kimseye hakaret edilmiyordu...
Gelelim bugüne...
Halk tarafından "para" verilip "gazete" diye satın alınan bir deste kâğıt tomarı var...
İçinde neredeyse doğru bilgi yok...
Hep hakaret, hep iftira...
Ve hep tek yönlü...
Hedefine sadece siyasal iktidarı koymuş sürekli ateş ediyor...
Başbakan'a ateş ediyor...
Bakanlara  ateş ediyor...
En son öyle bir yalan ve iftira attılar ki; geçmiştekilere bile rahmet okuttular...
Ne miydi bu iftiraları?..
Söyleyelim...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun çocuğunun "fakirlik bursuyla" okuduğu yalanını yazdılar...
"Yalanını" diyoruz çünkü o yalanları hemen ortaya çıktı...
Peki; özür dilediler mi?..
Hayır...
Çünkü özür dilemek bile bir erdemlilik göstergesiydi...
Oysa Sözcü'nün "erdem" gibi asil değerlerle ilişkisi yoktu, olamazdı...
Evet...
Yine "yalan" haber; yine Sözcü...
Yine "iftira" yine Sözcü...
Ve tabii ki yine "Sözcü kaybetti"... 
ÇOK OKUNANLAR