KİTAPLIK

Star'da <font color='#FF0000'>'detayına girmeden'</font> Samizdat'ı yazdı

"Müellifi cezaevinde olduğu için, detayına girmeyeceğim..." diyen Kekeç, Soner Yalçın ve son kitabı için düşündüklerini yazdı...

Star'da <font color='#FF0000'>'detayına girmeden'</font> Samizdat'ı yazdı

GAZETECİLER.COM - Ahmet Kekeç, Star'daki köşesinde OdaTV davası tutuklu sanıklarından Soner Yalçın'ın cezaevinde yazdığı kitabı Samizdat'ı yorumladı.

Kitap için "Müellifi cezaevinde olduğu için, detayına girmeyeceğim..." diyen Kekeç, uzun uzun kitabı ve yazarı hakkındaki görüşlerini anlatmayı da ihmal etmemiş.

İşte Kekeç'in Samizdat kitabıyla ilgili yazdıklarından bir bölüm:

"Soner Yalçın’ın “Samizdat”ıyla ilgili bir çift söz söylemek istiyorum.

Farklı olarak, “Samizdat”ı noktasına virgülüne kadar okudum.

Hemen söyleyeyim: İyi düşünülmüş, iyi kotarılmış ve akıllıca kaleme alınmış bir kitap; üstelik “Ergenekon” meselelerine yabancı okuyucuyu etkileyecek, hatta “taraftar” haline getirecek bir kitap.

Müellifi cezaevinde olduğu için, detayına girmeyeceğim...

Fakat, Soner Yalçın kendini ne sanıyor?

Sokrat filan mı?

Meğer kendisine yapılanlar, vaktiyle Sokrat’a da yapılmış...

Elbette cezaevinde olmak üzücü...

Dileriz, adalet tecelli eder, atılı suçlardan aklanır ve özgürlüğüne kavuşur ama kendisini Sokrat’la ve tiranların gadrine uğramış filozoflarla özdeşleştirmesi de aynı oranda üzücü...

Hatta komik.

Kitabın bir yerinde şöyle diyor: “Suçum büyük: Düşünmek...”

Soner Yalçın’ın bugüne kadar ne düşündüğünü, hangi düşüncesinden dolayı içeri atıldığını bilmiyorum... Sokrat’la eş tutacağımız bir eylemini de hatırlamıyorum... “Kripto” bilgilerle gazetecilik yapmak, “köken ve aidiyet” araştırmak, köken ve aidiyetlerden yola çıkarak pornografik merakı gıdıklamak, muarızı bellediği gazetecilere (Sevilay Yükselir’den İsmail Küçükkaya’ya, Fehmi Koru’dan Reha Muhtar’a) bel altı vuruş yapmak “düşünmek”se, evet

Soner Yalçın iyi düşünüyor diyebiliriz.

Mesela, kankası bir zat, “İsmail’in anasını belledim” diyordu.

Gerçekten de iyi “düşünüyorlar...”

Peki, bütün bunlar içeride olmasını gerektiriyor mu? Ya da içeride olmasının nedeni bu faaliyetleri midir?

Bilemem.

Dediğim gibi, dileğim aklanıp bir an önce özgürlüğüne kavuşmasıdır.

Fakat, bu demek değil ki, Soner Yalçın’ın gazeteciliği problemsizdir.

Problemlidir...

Hem de dibine kadar problemlidir...

ÇOK OKUNANLAR