GÜNDEM

'Soruşturma o haberleri yapanların hepsine uzansın!'

Biz o dönemde yerle bir edilen, malı mülkü alınan, tasfiye edilen, namerde muhtaç edilen gazeteciler de gördük; zengin edilen, sırça köşklere oturan gazeteciler de...

'Soruşturma o haberleri yapanların hepsine uzansın!'
GAZETECİLER.COM (ÖZEL HABER)- Bugün TV'de  Evren Özalkuş'un konuğu olan İnternethaber Yönetim Kurulu Başkanı gazeteci yazar Hadi Özışık 28 Şubat günlerini ve soruşturma sürecini  yorumladı.

Evinin önünde görüntü almaya çalışan gazetecileri sert bir şekilde azarlayan Emekli General Özkasnak'ın davranışını eleştiren Özışık, "Sayın Özkasnak böyle gazeteciliğe alışık değildi. Çağırınca ayağına gidip her dediğini  yaptırıyorlardı. Onun dediğini yapmayan gazetecileri dışladı." dedi ve şöyle devam etti:

MEZARCI'NIN AKLINI ALDILAR

"Eğer bu hesaplaşma olmasa bir taraf eksik kalırdı.
Biz gazetecilerden bahsediyoruz sadece  ama siyasiler de var. Mesela Hasan Mezarcı. Çok kötü konuşuyordu, yanlış şeyler de vardı dedikleri arasında ama adamın aklını aldılar.

Biz o dönemde yerle bir edilen, malı mülkü alınan, tasfiye edilen, namerde muhtaç edilen gazeteciler de gördük; zengin edilen, sırça köşklere oturan gazeteciler de gördük. Ben o zaman Ankara'da Yeni Günaydın'ın temsilcisiydim. Karşımıza gelen siyasiler partiden ayrılmak şerefsizliktir diye yemin ediyor, 5 dakika sonra dışarı çıkınca parti değiştiriyordu. Yıldırım Aktuna, neden  Doğru Yol Partisinden ayrıldın diye sorduğumda bana "Hadi Ben ayrılmasam, inanılmaz şeyler yaşacaklardı, beni bilmem ne yapacaklardı" dedi. Anlayan anlasın.

BEHİÇ KILIÇ'IN ELEŞTİRİSİNE KATLANAMADILAR

"Ben bugün Behiç Kılıç'ı yazdım" diyen Özışık sözlerini şöyle sürdürdü:

"Behiç Kılıç vatansever bir kişiydi. HBB'de yorum yapardı. O dönemde askerle arası niye açıldı? Bir toplantıda Çevik Bir, üniformayla geliyor. Şehit ailelerini ite kaka arkaya atıyorlar. Sanki içeri bir ilah girmiş gibi. Behiç Kılıç orada yüksek sesle bağırıyor. Şehit ailelerinin toplantısına böyle gelmemeliydiniz diye. O gün bu lafı ettiği için verilen bir kararla Behiç Kılıç için inanılmaz şeyler yapılıyor. Ben şahidim maddi durumları  iyiydi, evini, arabasını sattı, yazlığını sattı. Sürekli geriledi. Sonrasında da o dönem  mevcut iktidar tarafından aşı elinden alındı, ekmeği elinden alındı, son dönemde namerde muhtaç olmadan ayakta durmaya çalıştı."



VİCDANI OLAN HERKES HELAL OLSUN DİYOR

"Ben iki gün önce Ege'deydim. Denizli, İzmir, Manisa'da dolaştım. İnsanlar hangi partiye o verirlerse versinler bu iktidar döneminde gerçekleşen bu sürece karşı iki yorum yapılıyor. Bir grup bunlar intikam alıyor diyor. Ama elini vicdanına koyan herkes "helal olsun" diyor. Ben diyorum ki 12 Eylül nasıl soruşturuluyorsa, 28 Şubat da soruşturulmalı.

Genişletilmelidir bu soruşturma. Darbenin 'd' harfi unutulana kadar genişletilmeli. Genelkurmay Başkanının adını hatırlıyor musunuz? Neden? Çünkü demokrasiye mücadele etmiyor. "

O HABERLER KİMİN ELİNE TUTUŞTURULDUYSA

Evren Özalkuş'
un "Gazetecilere uzanır mı? 28 Şubat'tan nemalanan gazetecilere gider mi sizce? Demirel'e de uzansın bu süreç diyenler var. Siz ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Hadi Özışık şöyle yanıt verdi:

"Demirel'e ulaşmaz bence. Dünden beri bir yaygara koparılıyor. Bazı medya patronlarına  uzanacağı yolunda. Andıçlar çıktığında yazan gazeteciler oldu. O dosyalar kimin eline  tutuşturuldu, hangi gazeteciler bu günaha ortak oldu, bu gazetecilere kadar uzanmalı sorgulama... Çevik bir çıkıp dese ki, "ben istedim onlar yaptı, yapmasalardı" dese ne diyecek yargı. Korkuldu deniliyor, korkmasalardı.

ÇİLLER'İN ETRAFINDAKİLER ÇİL YAVRUSU GİBİ DAĞILDI

Özalkuş'un "Soruşturma bürokratlar'a uzanır mı?" şeklindeki sorusuna ise Özışık'ın yanıtı çok netti: 

"Çiller'in etrafındakiler çil yavrusu gibi dağıldı. 5 dakika içinde nasıl fikir değiştirdiler. Bahattin Yücel ile ilgili bir açıklama yaptı Can Ataklı, kıyamet koptu.  Haysiyetine dolarla değer biçenler vardı. Önüne atılan para dolu çantaları alıp gidenler  oldu."

YAŞAR BÜYÜKANIT DA YARGILANMALI

Hadi Özışık, "28 Şubat ile 27 Nisan sürecinin farkı var mı?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

"Postmodern darbe denilmişti 28 şubat için. Ama 27 Nisan'da iktidar dik durdu. Sorunuzun Türkçesi şu, Yaşar Büyükanıt sorgulanmalı mı? Bence sorgulanmalı. Görevinin dışında bir şey yapmış. Askerin görevi ülkenin dirliğini birliğini korumak. Senin siyasette ne işin var. Yaşar Büyükanıt'ın hazırladığı metin değil sadece 27 Nisan. Şemdinli sürecinden itibaren bir takım şeylerin üstünün örtülüp örtülmediğinin de araştırılması lazım. 28 Şubat, 12 Eylül nasıl bütün detaylarıyla ortalığa dökülüyorsa 27 Nisan emuhtırasında da herşeyi ortaya dökülecek."

GELECEKTEN UMUTLUYUM ÇÜNKÜ

Özışık programın sonunda "Ben gazeteci olarak değil Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gelecekte bizi güzel günler beklediğini düşünüyorum." dedi ve bu beklentisini şöyle gerekçelendirdi:
 
"Çünkü bir daha çocuğum şunu yaşamayacak, acaba asker bir kez daha müdahale edecek mi korkusu yaşamayacak. Ekonomiden çok anlamam ama Çin'den sonra en çok büyüyen ülkeyiz. İktidarın dediği çıkıyor, görüyorsunuz. Kriz teğet geçecek dedi Başbakan , dalga geçtiler ama bakın geçti... "
ÇOK OKUNANLAR