GÜNÜN KÖŞE YAZARI

Sevil Nuriyeva günün yazarı

Bir dış politika analizinin nasıl yapıldığını gösteren Sevil Nuriyeva günün köşe yazarı oldu.

Sevil Nuriyeva günün yazarı

SEVİL NURİYEVA GÜNÜN YAZARI

Sevil Nuriyeva’nın bugünkü STAR’da “Rusya’nın iptal ettiği Suriye toplantısı ve Türkiye’nin telkini” başlığı altında yayımlanan yazısını, Putin’in, Türkiye – Rusya kırgınlığını gideren işadamı Cavit Çağlar’a verdiği Dostluk Ödülü’nü de hatırlayarak okuyun lütfen…

*

Bir devlet bir başka devletle arasındaki buzları eriten iş adamına “Dostluk ödülü” veriyorsa eğer…
Bu ödül, o ülkeyle barışmış olmaktan duyulan mutluluğun ifadesidir.

*

Ve…
Bir de…
Bir dış politika analizinin nasıl yapıldığını görün lütfen…

*

Bu güzel analiziyle Sevil Nuriyeva günün yazarı…

RUSYA’NIN İPTAL ETTİĞİ SURİYE TOPLANTISI VE TÜRKİYE’NİN TELKİNİ

Rusya’nın Suriye halkları kongresi toplama isteği ve emrivaki yapılarak oraya PKK’nın Suriye uzantılarının davet edilme gayreti, geçtiğimiz günlerde Ankara’nın itirazı ile karşılaştı ve Kremlin derhal geri adım attı.

Israrla Rusya’da bazı çevrelerin Suriye’deki PYD-YPG terör gruplarına yanaşma taktiğini zaman zaman devreye soktuğunu gözlemlemekteyiz. Bu PKK uzantısı örgütlerin de Rusya’ya sıcak mesajlar verdiğini, nerdeyse yalvardıklarını da gördük. Amerika’ya sonuna kadar güvenmediklerini ifade etseler de, meselenin esasını “kiminle olursa olsun, yeter ki amaca ulaşılsın” mantığı çalıştığı için bundan sonrası tüm hamleleri buna göre yorumlamamız lazım.

Rusya’da; “Kürt” kozunun ciddi siyasi koz olduğunu ve bu kozu Sovyetler döneminden elinde tuttuğunu bilmeyen yok. Bu dönemde, özellikle Ermeni ve Yahudi lobisinin, bu kozu allayıp pulladığını da zaman zaman yazmaktayım. Buraya dikkat edilmeli! Israrla bu tür girişimlerle, yeniden ilişkilerin gerilmesine heveslenen güçlerin olduğu aşikârdır.

Rusya ile özellikle Putin’le Erdoğan arasındaki itimat geliştirme sürecini aynen bu adıma benzer adımlarla yaralama riski çok yüksektir. Rusya’ya güvenilir mi? Şimdiki dönemde Rusya’nın ve devletinin aklıselim fikir adamları şunu demekteler; “Türkiye bizim için ciddi güven ortağı ve ne olursa olsun bize güvenilir noktasında Türkiye’ye doğru adım atmalıyız. Türkiye bunu görmeli” diyor.

ABD’li generalin “Türkiye S-400 alırsa ciddi sıkıntılar olur” niteliğindeki tehditleri de dikkate alırsak, Rusya’da PYD-YPG hattını pekiştirenlerin kimler olduğu ihtimali üzerine düşünmeliyiz.

Putin’in S-400’lerle ilgili kapılar arkasında nasıl talimatlar verdiğini, nasıl ısrar ettiğini, buna rağmen halen süreci kilitlemek isteyen yapıların olduğunu da bilmekteyiz.

İşte burası çok önemli! Rusya’da Türkiye ile ilişki kurmak isteyen devlet aklı ile derinden çalışmak lazım. Lobi çalışmaları tam da bu dönem için anlam taşıyor.

Ama doğru isimler, ama doğru hat.

Rusya’da; Tatarlar üzerine çalışmamızın lazım olduğunu, bazen yazıyorum. Tatarlar Rusya’nın önemli gücü. Tataristan; Rusya federatif yapısı içerisinde, ikinci önemli demografik ve kültürel güç!

Orta Asya ve Kafkasya’da, Türkiye varlığı ve bağını dikkate alırsak, Rusya ile hem de bu konularda mutabakat sağlamamız için uygun dönemdeyiz.

Bunları yazarken, “her şey güllük gülistanlıktır” dememiz çok erken. Rusya’da kamuoyunu etkileyen olumsuz bir hattın olduğunu biliyoruz. Türkiye karşıtı ciddi Amerikan 5. kolonu olduğunu da biliyoruz. Ayrıca Ermeni diasporasının ciddi noktalara kadar yükseldiğini, Rusya’nın devlet kademelerinde önemli yerlere yükseldiğini de gözardı edemeyiz. Lakin buna rağmen Rusya devlet aklı, her zaman kendi çıkarları doğrultusunda hareket kabiliyetini zinde tutmaktadır. Ve Putin, tam da bu aklı temsil etmektedir. Kim ne derse desin, Rusya arazisindeki etnik kimliklerin yapısı gereği, “kendi parametresinden olaya bakma” geleneği halen devrededir. Onun için kimlerle temas edildiğini, temastakilerin kimlerin uzantısı olduğunun doğru tespit edilmesi şarttır.

Kuzey Kafkasya kökenli ve Azerbaycan kökenli diaspora hattını ya kurmalı, yada kurulanın üzerine siyaset inşa edilmelidir. Putin geçenlerde içerilerinde Türkiye iş adamı Cavit Çağlar’ın da bulunduğu bir kaç ismi, Rusya-Türkiye ilişkilerine katkılarından dolayı ödülle taltif etmesi, hem de tam da PYD’nin Rusya’ya davet edildiği günlere tesadüf etmesi manidardır. Cavit Çağlar dışında bu ilişkilere katkısından dolayı verilen ödül sahipleri içerisinde Kuzey Kafkasya ve Azerbaycan kökenli isimlerin olması gerçeği, benim anlattığım çalışmamız gereken Kuzey Kafkasya, Tataristan, Azerbaycan, Kazakistan, hatta Beyaz Rusya hattının dostluk için önemini anlatmaktadır. Türkiye için Rusya ve frekansı bu dönem ve önümüzdeki dönemde çok ciddi anlam taşıyacaktır. Lakin her konuyu karşı tarafın inisiyatifine bırakırsak, yukarıdaki bahsettiğim lobi çalışmalarının engeline rastlayabiliriz. Rusya’nın, Türkiye arazisinde “Sputnik” diye haber hattı var. “Türkiye’nin, Rusya frekansına hitap edeceği hangi haber hattı var” sorusuna cevabımız da önemlidir. Devlet kanallarının ve resmi kanalların çok önemli olduğu bellidir. Lakin meselelerin sadece resmi kanallarla halledilmediği bir dönemi yaşadığımız da gerçekliktir. Sevenlerimizi bulmak, onların üzerinden daha fazla sevenlerimizle buluşmak, yaşadığımız çağın önemli argümanıdır. Türkiye’nin farkında olan Rusya, farkında olduğu bu gerçeğe dayanarak, Suriye halkları toplantısını erteleyebilmekte! Olmaz denilen birçok konuda, Türkiye tavrına göre adım atmakta. İşte her konuda Türkiye’nin tavrı ve Erdoğan’ın siyasi aklı, strateji planlaması ve duruşu, şimdiki dönemde Türkiye’nin esas kazanımlarındandır.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar