Serkan Ocak’ın Hürriyet’te “Ev yok, bark yok ama eroin var” başlığı altında yayımlanan haberi şöyle başlıyor:
*
Bir anne, çocukları ve eşiyle çimlerin üzerinde oturuyor. Ortada yanan ateş bir yemeğin pişmesi için değil... Çünkü o ateşte eroin kaynatılıyor. Önce eşi şırıngaya sıvıyı alıp kendine zerk ediyor. Ardından 20’li yaşlarındaki iki erkek çocuğuna... Bu manzara İstanbul’un Şirinevler’inde yaşanıyor. Bir başka bağımlı Taylan ise keyif faslını geçmiş: “Artık tedavi için eroin kullanıyorum. Yoksa eklem ağrılarına dayanamazsın.”
*
“İktidara ya da muhalefete muhalefet etmek”…
Ya da “sanatçı” oldukları iddia edilen eğlence dünyasının pespayelikleri “haber” olarak kabul edildiğinden beri gazetecilik bitti…
*
“Biti” demeyeyim ama “bitmek üzere”…
*
İyi ki, sayıları giderek azalsa da ulusal medyamız “Serkan Ocak” gibi muhabirleri istihdam ediyor…
*
İyi ki gazetelerimizin yazı işleri bu tür haberleri de “siyasi haberlerin arasına” sıkıştırarak da olsa kamuoyuyla paylaşıyorlar…
*
Serkan Ocak’ın haberi ülkemizde yaşanan hayatlardan sadece “biri”…
Bu hayatlardan o kadar çok ki “güzel ve yalnız” ülkemizde…
Ve…
Bu haberler siyasetin o kadar dışında ama hayatımızın gerçeklerinin o kadar içinde ki…
*
Maslow’un “İhtiyaçlar Hiyerarşisi”ne meydan okuyan bu hayatlar hepimizin yüreklerimizi yakmalı…
*
Bu haberlerin figüranlarının aramızda dönerek normal hayatlarını yaşamaları…
İhtiyaçları sıralamasında uyuşturucunun yerinin bile olmaması için el ele vermeliyiz…
*
Unutmayalım ki kitleler bireylerden oluşuyor…
Serkan’ın haberindeki bireylerin sayısının artması, gelecekte hepimizin hayatlarımızın kararması demektir…
*
Acı ama uyarıcı haberiyle Serkan Ocak günün muhabiri…