RÖPORTAJ

Seren Akyoldaş: 'Dünya Çapında Bir Festival'

Sayım Çınar, Seren Akyoldaş ile festivali, müzik dolu günleri, gelecek planlarını içeren zengin bir söyleşi gerçekleştirdi.

Seren Akyoldaş: 'Dünya Çapında Bir Festival'

Klasik müziğe, müziğin merkezde olduğu etkinlik ve söyleşilere doyacağımız, müthiş bir festival Antalya'da devam etmekte. Antalya Piyano Festivali'nin koordinatörlüğünü Seren Akyoldaş üstlendi bu sene de. Önemli bir soprano, İtalya'da yaşayan müzikte Türkiye'nin önemli genç nesil temsilcilerinden biri Akyoldaş. Sayım Çınar kendisiyle festivali, müzik dolu günleri, gelecek planlarını içeren zengin bir söyleşi gerçekleştirdi.

Piyano festivalinde rolünüzü tanıtalım isterim her şeyden önce, özel bir iş yaptığınız.

2014'den beri tüm artistik planlamalarda Sanat Yönetmeni Gürer Aykal hocama destek oluyorum. Haricinde okullarda yapılacak etkinliklerin, beden müziği ve koro atölyelerinin içeriklerini planlıyor, eğitmen seçimlerinin ve ustalık sınıfı içeriklerinin şekillendirilmesini sağlıyorum.Kısaca, konserler ve etkinliklerin koordinasyon görevini yürütüyorum. Festivalde geçtiğimiz yıldan itibaren hem önceki senelerdeki kaliteli konserlerden ödün vermiyoruz hem de, eğitimleri ön plana çıkartıyoruz. Akademik kısım master classlar. Dünyaca ünlü virtüözler, önceden belirlenen temalar üzerine Türkiye'nin seçkin öğrencileri ile ders yapıyorlar. Ustalık sınıfları dışında seminerlerimiz var: Alanlarının uzmanları belirli konu başlıklarında günler süren eğitimler veriyorlar. Örneğin bu yıl eğitim fakültelerindeki öğretmen adaylarına yönelik piyano pedagojisi çalışmaları yapıyoruz. Sosyal dezavantajlı çocuklara yönelik de atölyelerimiz var. . Çocuklara beden müziğini ve kendi seslerini kullanmayı öğretiyoruz. "Engelleri kaldırın!" adında bir eğitim yapıyoruz. Master classlara gelen ya da genç yetenek serisinde konser veren genç müzisyenlerimizi okullara yönlendiriyoruz, gezici piyanomuzla okullarda dinletiler gerçekleştiriyoruz.

Ciddi değişiklikler var. Önemli orkestra şefleri, müzisyenler geliyor. Çok önemli isimler, nasıl bir araya geldiler?

Zor bir işti. Müzisyen olmam, soprano olmam, Floransa'da asistanlık yapmam bir avantaj oldu bizler için. Daha bir ilgiyle yaklaşıyorlar bir müzisyenin festival programı yaptığı bir ortama. "Müzisyen dostu" oluyor iş, deyim yerindeyse. Antalya'da eğitim boyutuna önem vermemiz de festivalimizi cezbedici kılıyor. Şef-solist kombinasyonları yapmak, festivalin en eğlenceli kısımlarından. Örneğin bu sene açılış konseri Christoph-Mathias Mueller ile oldu, Gottingen'in daimi şefi. İsviçreli Alman. Bir diğer isim, Demidenko şu an yaşayan en ünlü piyanistlerden biri. Daha önce birlikte hiç çalmamışlardı, hem repertuar seçiminden hem de orkestradan çok memnunlardı. Demidenko bir yandan bilim adamı bir yandan sayısız konser vermiş bir isim. Bu iki ismi, gelecekte artık birçok kez birlikte sahnede izleyeceğiz, biz onları tanıştımaya vesile olmuş olduk. Kimi zaman soliste göre şef, kimi zaman şefe göre solist, kimi zaman eser göre solist, kim zaman soliste göre repertuvar seçtik Gürer Hoca ile beraber. Adeta bir puzzle gibiydi süreç.

Çağdaş Türk bestecileri gecesi yaptık. Bu önemli bir misyondu. Onlara destek vermezsiniz, bir ülkenin bir toprağın bestecilerini önemsemezseniz, olmaz, taklit kalabilir. İcracılarla tek başına devam edemezsiniz, kendi topraklarımızın müziğini desteklemek zorundayız. Bu bestecilerin çoğunun ismi duyulmadı daha önce. Festival büyük bir fırsat sundu. Yazmış olduğu müzikler halkla buluşuyor. Yaşadığımız çağın zeitgeist'ı aslında müzikler. Her bir bestenin kendi hikayeleri var, çağın konjonktürünü yansıtıyor. Erdem Çöloğlu şefliğinde, Alp Durmaz, Turgut Pöğün, Yiğit Özatalay, Eray Altınbüken, Murat Ömür Tuncer, Yiğit Kolat.

"Müthiş bir program bizi bekliyor!"

Rachmaninov projesini de anlatalım.

Rachmaninov'u Anadolu'dan çıkan enstrümanlarla birleştiriyoruz. Örneğin konserde duduk ile perdesiz gitar var. Yeni nesil piyanistlerden Güldiyar Tanrıdağlı'nın ilk solo albümü Rachmaninov Anatolian Project, Kalan Müzik etiketiyle yayınlandı. Tanrıdağlı, 20. yüzyılın en büyük piyanist ve bestecilerinden Rachmaninov'un solo piyano eserleri ve lied'lerini Anadolu enstrümanlarıyla buluşturduğu projesinde, bir Doğu-Batı sentezi çalışması ortaya koyuyor.

Bu festival Türkiye adına çok önemli. Şehre, şehrin ruhuna da çok uygun.

Yalnızca turistler yok, 2 milyon insan var burada. Global düşünüyorlar, vizyon itibariyle belediye çok önemli bir iş yapıyor. Ciddi bir bütçe ayrıldı. Eğitim yönü özellikle çok önemli. Piyano eğitimi alan gençlerin tüm masraflarını karşılıyoruz. Master class için öğrenciler normalde kendileri karşılar bedelleri. Toplamda 120 öğrenciye ulaşıyoruz sadece ustalık sınıfları için.

Menderes Türel de klasik müzik aşığı, kendisi de piyano çalan bir isim.

Bach piyano konçerto çalmıştı daha önce festivalde. Sayın Menderes Türel, Gürer hocamızla iletişim halinde sürekli. Orkestra kurduk festival sayesinde. Uluslararası Akdeniz filarmoni orkestrası. Akdeniz'e kıyısı olan çalgıcıların buluştuğu bir filarmoni orkestrası. Bu yıl tarih değişiklikleri oldu. Bu sene Türk müzisyenler var, önümüzdeki yıllardan itibaren tüm üyelerle hareket edecek orkestra. Bilet fiyatlarımız makul, ücretsiz konserler var, etkinlikler var. Etkinlikler içinde atölyede çıkan müzikler de var. Yerel müzisyenlere çok önem veriyoruz. Burada yaşayanlarla tanıştık. Gençlik grupları ile bir araya geldik... Herkesin gönül vermesiyle ortaya çıktı bu günler. Büyük bir organizasyon şirketi de var arkamızda, gönüllüler de çok önemli bir ayaktı.

Festivalin bu yılının yıldızlarını sıralasak?

O kadar çok önemli isim var ki. 29 Kasım'a kadar sürecek festivalde, Don Davis, Hiromi, Saleem Ashkar, Hüseyin Sermet, Nikolai Demidenko, Martina Filjak, Ufuk & Bahar Dördüncü ve Tobias Hug'ı müzikseverlerle buluşturuyoruz ve söz ettiğim gibi daha birçok genç ismi, etkinlikleri, söyleşileri, eğitimleri. Üç boyutlu bir görsel şölen olacak. Bahar ayini bu görsel şölenle bambaşka br hal alacak, bir katharsis yaşanacak.

"Festivaller büyüyor, zenginleşiyor, gelişiyor."

Türkiye'ye yayma projesi var mı?

Uluslararası festival birliğine katılan artık sayısız festival var Türkiye'de.
Festivaller büyüyor, IKSV mesela: Kültür sanat aktivitelerini sırtlamış durumda. Ankara'da çok güzel işler yapılıyor. Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, Ankara ve Mersin müzik festivalleri, Turgutreis D-Marin festivali, İzmir festivali... Giderek yayılıyor festivaller. Gençlik festivallerini de unutmamak gerekiyor. Festivallerle bağım Korofest'le başladı. Tüm dünyadan genç koristler ağırlanır bu festivalde.Geçen yıl Bologna'da tesadüf eseri gittiğim bir konserde Adnan Saygun eserinin Korofest sayesinde İtalyan koronun repertuvarına girdiğini öğrenip, çok mutlu olmuştur. Kültürel işbirliği de böyle doğuyor, böyle oluşuyor. Cemal Reşit Rey yöneten Mueller, gelecek yıl da bu eseri başka yerlerde çaldıracağını söyledi. Festivaller işte bunun için çok önemli.

Biz festival olarak Türk eserlerine çok önem veriyoruz, burada ağırladığımız yabancı müzisyenlerin burada bizlerin müziklerinii öğrenerek, tüm dünyaya yaymasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu yıl, Hasan Uçarsu bir Çanakkale eseri hazırladı, 12 dakikalık bir eser. Tüm dünya duyacak bu şarkıları, besteleri, çalışmaları...

Film festivali açılışıyla birleşiyor kapanışımız. Güzel bir çakışma.

Evet çok güzel. Bütün festivaller birbirini besliyor aslında.

"En önemli sahnelerde şancılarımız, piyanistlerimiz, orkestra müzisyenlerimiz var."

Türkiye'ye, dünyaya baktığınızda bizden doğan klasik müziği nereye oturtuyorsunuz?

Harika çocuk yasasıyla yetişen müzisyenlerimiz dünyada çalışıyor. Birçok kurum gençleri yetiştiriyor, destekliyor. Yurtdışında farklı yerlerde kariyerler yapıyoruz. Çok isim sayabiliriz. En önemli sahnelerde şancılarımız, piyanistlerimiz, orkestra müzisyenlerimiz var. Klasik müziğin giderek daha da iyi bir yere gittiğini görüyoruz. Hayata bardağın dolu tarafına bakarak bakıyorum. Elbette aksilikler olabilir. İtalya'da yaşıyorum, ilk kesilen bütçeler kültür sanata, bunun üzerine sokakta eylemler oluyor, grevler yapılıyor. Giderek oralarda para kazanmak zorlaşıyor. Türkiye'de kadro problemleri var, yenileme çalışmaları var, umarım ki daha iyi yere gidecektir.

Büyükşehir belediyelerinin bu tarz festivallere daha geniş bütçeler açmaları gerekiyor. Yaygınlaşma çok önemli.

Bence burada iş adamlarına da seslenmeliyiz. Borusan'ın yaptığı dünyada tanınıyor artık. Darısı diğer holdinglerin başına. Sanatla, kültürle ilişki çok önemli. Bilet gelirleriyle müzisyenlere ödenebilecek kaşelerin dengelenmesi mümkün değil, prodüksiyonların masrafını karşılamak için büyük sponsorlara ihtiyaç var. kültür sanat ancak böyle yaşar.

Klasik müzik ve ülkeler diyince neler geliyor aklınıza? Kendi deneyimlerinizi aktarır mısınız?

Kuzey ülkelerinde inanılmaz fırsatlar var. Halkın ilgisi bakımından doğu Avrupa'da çok mutlu oldum, ne zaman gitsem çok iyi ağırlandım, çok iyi dinleyicilerle karşılandım. Macaristan'da verdiğim konserde, Arnavutluk'ta, Karadağ'da izleyici müthişti, gözlerinin içine bakarak izliyorlar, Türkçe eserler de vardı ve anlamadıkları halde çok iyi hissettiler. Balkan ülkelerindeki büyük bir ilgi beni de heyecanlandırıyor.

Türk medyasının ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Katılımları fena bulmuyorum festivalimize. Önemli köşe yazarları, kültür sanat gazetecileri geliyorlar, etkinliklere katılıyorlar, köşelerinizde bizlere yer veriyorsunuz. Sizlerin bizleri desteklemesi çok önemli. Medya olmadan olmaz.

ÇOK OKUNANLAR