KAZANDI

Rasim Ozan Kütahyalı

Rasim Ozan Kütahyalı, Sabah'ın çiçeği burnunda ve "en genç" köşe yazarı...

Rasim Ozan Kütahyalı
Kendim bizzat yaşadığım için çok iyi biliyorum.
Bir gazetede patronaj, "kurumsal sözcü" seçmekte, daha doğrusu "kurumsal sözcü" bulmakta zorlanır...
Mektepten ya da alaydan yetişen gazeteciler "bu patron bugün var yarın yok. Eğer kurumsal sözcü olursam ve yarın bir gün patron batarsa diğer patronlar bana iş vermezler" diye düşünür...
Bu nedenle genelde gazeteci milleti kurumsal sözcülüğü yüklenmez...
Risklidir...
Bendeniz yıllar önce Akşam'ın kurumsal sözcülüğünü yüklendiğim için yıllarca işsiz kaldım...
Pişman mıyım?..
Asla...
Bugün Akşam'ın köşe yazarlarından biri olsam ve Akşam bugün yine o günlerde yaşadığı"medya karteli zulmü"nü çekse, hiç düşünmeden kurumsal sözcülüğü yüklenirim...
Bu defa teklif de beklemem; doğrudan o göreve talip olurum...
Bu kadar girişi neden yaptım?..
Söyleyeyim...
Rasim Ozan Kütahyalı, Sabah'ın çiçeği burnunda ve "en genç" köşe yazarı...
Belki de ulusal medyada (ilk beş gazete içinde) "en genç" olanı...
Bugünkü Sabah'ta "Sabah haksızlık karşısında susmaz" başlığı alında yayımlanan makalesiyle belli ki patronaj tarafından "Kurumsal Sözcü" olarak seçilmiş...
Kütahyalı'nın yüklendiği bu görev kendilerine teklif edildiğinde kabul etmemiş "Meslekten gazeteci"ler mutlaka vardır... 
Ve mutlaka o görevi kabul etmemelerine rağmen; risk alan Kütahyalı'yı da kıskanmışlardır...
İçlerinde, "Patrona tetikçilik yapıyor" diyenler bile olmuştur ...
Ama hayat işte böyle bir şey...
Kazanmak = Risk alabilmek...
Riski Ozan alabildiğine göre tabii ki kazanan da O olacaktır...

Not:
Gazetecilik de bir endüstridir...

Sermaye işidir...
Haliyle "ekip çalışması" gerektirir...
Ozan'ın yaptığına "tetikçilik" diyenler patronlarına değilse de mutlaka bir ideolojiye tetikçilik yapmaktadırlar...
Bence "ekip çalışması" ideolojik tetikçilikten çok daha takdire şayandır...
 
ÇOK OKUNANLAR