MEDYA KÖŞESİ

Oray Eğin'den Ahmet Altan'a: Hala kahramanlık peşinde

Habertürk yazarı Oray Eğin, FETÖ davasından tutuklu Ahmet Altan'ın savunmasını hayretler içinde okuduğunu ifade ederken "Hâlâ bu davalardan kahramanlık kapma peşinde" dedi.

Oray Eğin'den Ahmet Altan'a: Hala kahramanlık peşinde

FETÖ medya yapılanması davalarında Ahmet Altan'ın savunması dikkat çekmiş ve bunun üzerine pekçok köşe yazarı konuyla ilgili kalem oynatmıştı.

Oray Eğin, 15 Temmuz'un yıldönümü yaklaşırken, darbe girişiminin entelektüel sonuçlarını ele aldığı yazısında Ahmet Altan üzerinden yorumlayarak "Doğal sonucu, darbe girişiminin ve örgütün ideolojik altyapısının da çürüğe çıkması, Ahmet Altan gibi ideologların iflası oldu" dedi. 

İŞTE ORAY EĞİN'İN O YAZISI

FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Ahmet Altan’ın savunmasını hayretler içerisinde okudum. Dev egosu sürpriz değil elbette, ama 15 Temmuz sürecini kavrayamamasına asıl şaşırdım. Hâlâ bu davalardan kahramanlık kapma peşinde. Elbette dilediği gibi meydan okuyabilir; süreçten tarihe geçecek bir filozof olarak çıkmayı hayal ediyordur belki de. Ama anlamadığı, kendisi ve arkadaşlarının, yani bunca sene Türk entelektüel hayatının üzerine heyula olarak çökmüş liberal ağırlığının döneminin kapandığı.

15 Temmuz sadece bir darbe girişiminin engellenmesi değil, mevcut sistemin bütün olanaklarını kullanarak kendisini ayakta tutma çabasının başarılı oluşuydu.

Doğal sonucu, darbe girişiminin ve örgütün ideolojik altyapısının da çürüğe çıkması, Ahmet Altan gibi ideologların iflası oldu.

Bir süredir FETÖ’nün en kritik elemanları ve örgütle organik bağı olan isimler ile örgütle ortaklıkları daha çok entelektüel düzeyle sınırlı isimleri düşünüyorum.

YANLIŞ TEZLER

Meseleye sistemin kendini koruma refleksi olarak baktığımızda, ideologların gündelik elemanlardan daha fazla önem teşkil ettiği anlaşılıyor. Sonuçta Ekrem Dumanlı’sından Zekeriya Öz’e, kaçak FETÖ’cülerin hiçbiri irade sahibi, tek başlarına düşünebilme ve karar verebilme yeteneği olan bireyler değil. Hepsi örgütün paralı askeri ve bir şarlatanın emir eri. Emir eri olmak terör suçunu hafifletmiyor, ama bir entelektüel ağırlıkları yok.

Halbuki Türkiye yıllarca Şahin Alpay’ların, Mehmet Altan’ların Batı’dan ithal edip uyarladıkları yanlış tezlerini tartıştı, bir Ekrem Dumanlı’nın ise hiçbir zaman entelektüel katkısı olmadı.

Herhangi bir alanda olduğu gibi bir örgüte meşruiyet kazandırma bakımından da teorisyen, pratisyene kıyasla daha az ve öz yetişiyor. 15 Temmuz entelektüel bir tartışma değil, silahla rejim değiştirme girişimiydi oysa. Ama üzerinden uzun yıllar geçtikten sonra anlaşılacak ki darbenin engellenmesi, Cumhuriyet’in geri kazanılması, rejimin kendini en azından bir süre daha garanti altına almasıydı.

SİSTEMİN REFLEKSİ

Tarihsel bir dönemeçte başarıya ulaşan devrim veya karşı devrimler, refleks olarak önce kendi aleyhindeki mekanizmaları otomatik olarak ortadan kaldırır. Dünyadaki örneklerde olduğu gibi bu bodoslama gelişen bir süreçtir ve taşlar yerine oturana kadar kaos kaçınılmazdır. FETÖ mağduru liberaller sadece “collateral damage” yani yan hasar değil, sistemin kendi varlığını sürdürebilmesi için elenmesi gereken bir salgındı. Bir başka sistem galip gelseydi hedef alacağı isimler de farklı olacaktı; nitekim aslında bir anlamda 15 Temmuz’un habercisi olan Ergenekon soruşturmasında Türkiye’nin bağırsaklarını temizlediği vurgusu yapılıyordu FETÖ tarafından.

Metaforlarla konuşmanın oluşturduğu riskin farkındayım. Konuya adli bir vaka ya da siyasi bir tartışma olarak değil de bir sistem meselesi olarak, biraz uzaktan (mesela 10 yıl sonrasından) bakıldığında, sistemin büyük bir şok karşısında kaçınılmaz olarak en ağır tepkiyi verip teorik altyapıyı çökerttiği anlaşılıyor.

Ancak Cumhuriyet’e sahip çıkmak, birkaç cephede birden yürütülen bir savaş. Geçmiş hesaplaşmalar yerine şimdi yeni tehditlerin nasıl savrulacağına konsantre olmak da eskilerin deyimiyle ivedinin ivedisi.

15 Temmuz’un birinci yıldönümü yaklaşırken darbe girişiminin pek tartışılmayan entelektüel sonuçlarını yazmaya devam etme niyetindeyim.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar