MEDYA KÖŞESİ

Sıla'ya teşekkür eden Nagehan Alçı Ahmet Kural'a saydırdı

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, dün görülen ve bugün birçok gazetede yer alan Ahmet Kural-Sıla davasına ilişkin dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Sıla'ya cesaretinden ötürü teşekkür eden Alçı, Kural'ı yerden yere vurdu

Sıla'ya teşekkür eden Nagehan Alçı Ahmet Kural'a saydırdı

Şarkıcı Sıla Gençoğlu'na karşı "hakaret, tehdit ve kasten yaralama" suçlarını işlediği iddiasıyla yargılanan sanık Ahmet Kural, ilk duruşmada  ifade verdi. Tarafları dinleyen mahkeme heyeti duruşmanın 22 Nisan'a ertelenmesine karar verdi.

Konuya ilişkin Habertürk yazarı Nagehan Alçı da dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Sıla'ya destek veren yazar ilk duruşma haberinin Dünya Kadınlar Günü'nde gazetelerde yer alması durumunun tarihe not düşülmesi gerektiğini söyledi.

Medyanın bu davaya ilgisinin şiddete duyarlılık değil magazine ilgiden kaynaklandığını belirten Alçı,  "Öyle ya da böyle, bu davanın kamuoyunun en tepesine yerleşmesi biz kadınlar için büyük bir fırsat." dedi.

Sıla'ya köşesinden teşekkür eden Nagehan Alçı, "Kadına karşı şiddeti nihayet Türkiye gündeminin en tepesine çıkardığı için Sıla’ya ne kadar teşekkür etsek az… Onun gibi popüler bir sanatçı özel hayatını son derece nahoş bir şekilde afişe etmek pahasına yaşadığı şiddete “hayır” diyor. Bu tavır bütün kadınlara örnek olmalı… " ifadelerini kullandı.

Ahmet Kural'ın savunmasını da eleştiri yağmuruna tutan yazar, "Ya Ahmet Kural’ın ahlakçılık oynamasına, anti-muhafazakar hatta solcu kimliği ile bilinen biri olmasına rağmen inanmadığı  muhafazakar  değerleri  kendine kalkan yapmaya çalışmasına ne demeli?" diye sordu ve bir kadının namusunu sorgulamaya çalışmasının utanç verici olduğunu söyledi. 

Sıla’nın davası hepimizin davasıdır! 

Sıla’nın Ahmet Kural’a karşı açtığı davanın tam da 8 Mart’ın bir gün öncesinde görülmesi kaderin güzel bir cilvesi olsa gerek. Şöhretli, popüler bir kadının uğradığı şiddeti cesaretle afişe etmesi ve ilk duruşmanın haberinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün gazetelerinde yer alması bence tarihe düşmemiz gereken bir not… 

Bu davanın medyada bu kadar geniş yer alması maalesef kadına karşı şiddete duyarlı bir medyamız olduğu için değil. Öyle olsa öncesinde Ahmet Kural’ın avukatlığına soyunmaya kalkanları, bugün hâlâ Sıla’yı yalancı çıkarmaya çalışanları ya da ahlak bekçiliği yapmaya girişenleri görmezdik.

MEDYANIN DERDİ KADINA KARŞI ŞİDDET DEĞİL AMA... 

Medyanın ilgisi şiddete duyarlılıktan değil, magazine ilgiden kaynaklanıyor. Ama yine de fark etmez. Öyle ya da böyle, bu davanın kamuoyunun en tepesine yerleşmesi biz kadınlar için büyük bir fırsat.

TEŞEKKÜRLER SILA! 

Kadına karşı şiddeti nihayet Türkiye gündeminin en tepesine çıkardığı için Sıla’ya ne kadar teşekkür etsek az… Onun gibi popüler bir sanatçı özel hayatını son derece nahoş bir şekilde afişe etmek pahasına yaşadığı şiddete “hayır” diyor. Bu tavır bütün kadınlara örnek olmalı… 

Sağol Sıla! Bu ülkenin senin gibi cesur yüreklere ihtiyacı var… 

***

Aklımızla alay etmek 

Sıla-Ahmet Kural duruşmasında Kural cephesinin aklımızla nasıl alay etmeye çalıştığına şahit oluyoruz. Ağlasam mı, gülsem mi karar veremiyorum Kural’ın savunmasını dinledikçe. 

Alkollü oldukları için birlikte yere düşmüşler de, o arada yuvarlanmışlar da, Kural’ın dudağı kanamış da…Daha acınası bir hikayelendirme olamazdı herhalde… 

Ya Ahmet Kural’ın ahlakçılık oynamasına, anti-muhafazakar hatta solcu kimliği ile bilinen biri olmasına rağmen inanmadığı  muhafazakar  değerleri  kendine kalkan yapmaya çalışmasına ne demeli? Bu tam bir riyakarlık ve oportunizm. Mağdur ettiği bir kadının bir de namusunu sorgulamaya çalışmak utanç verici hakikaten… Adeta “3. Bir kişiyle ilişki yaşadığı için başına gelenleri haketti” demek bu. 

Ben bu davanın seyrinin kadına karşı şiddet konusunda bir turnusol kağıdı olacağını düşünüyorum. Davanın  hakimlerine büyük iş düşüyor. 

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 1 yorum