POLEMİK

Nagehan Alçı Rıza Zelyut'u yerden yere vurdu

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, ismini bile anmadan Aydınlık yazarı Rıza Zelyut'u topa tuttu.

Nagehan Alçı Rıza Zelyut'u yerden yere vurdu

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, okuruyla dertleşme yazısında ismini bile anmadan Rıza Zelyut'a tepki gösterdi.

Nagehan Alçı, Sözcü davasına karşı çıktığı için Uğur Dündar'ın kendisini arayarak teşekkür ettiğini belirtirken, bazı yüksek yargı mensuplarının ise kendisine sitem ettiğini belirtti..

Nagehan Alçı, bazı Sözcü yazarlarına destek olduğu için çok ağır eleştiriler aldığını belirtirken, Emin Çölaşan'ı savunmak adına kendisinin tutuklanmasını isteyen Rıza Zelyut'a ise verdi veriştirdi.

İşte Nagehan Alçı'nın bugünkü yazısından bir bölüm:


Bırakınız saçmalasınlar...
 

SEVGİLİ okurlarım, bir süredir zaman zaman sizinle dertleştiğim yazılar yazıyorum. Bu yazıların temel motivasyonu, gördüğüm çok ciddi bir sıkıntı: Türkiye’de özgürlükçü demokrat bir yazar olmak da, gerçek bir özgürlükçü demokratik hukuk devleti sisteminin oturması da çok zor.

Yanlış anlaşılmasın, otoriter siyasi görüş sahibi olan kimi isimlere asla katılmıyorum ama onları da anlıyorum... Çünkü güçsüz ve aciz durumda olup adeta kurbanlık koyun gibi başına gelecekleri bekleyenlerin bile zalim olabildiği bir ülke burası. Biliyorsunuz, Sözcü Gazetesi hakkında FETÖ’nün 17-25 Aralık darbe teşebbüsüne destek olmaktan, yani FETÖ’ye yardım ve yataklık suçundan -benim doğru bulmadığım- bir dava var. Bu davanın genişleyeceği ve 17-25 Aralık sürecinde FETÖ tezlerini desteklemiş ve Erdoğan’ın devrilmesini istemiş medyadaki bütün isimlerin de TCK 220/6 kapsamında yargılanacağı hükümete ve yargı kaynaklarına yakın medyada her gün yazılıyor.

MUHALİFLERİN HAKKINI SAVUNMAK

Ben, 17-25 Aralık darbe teşebbüsünde FETÖ’ye karşı çok sert mücadele veren ve Erdoğan’ı savunan bir insanım. Öte yandan ısrarla bu köşeden,“O süreçle ilgili kapsamı bu kadar genişletmek doğru olmaz. Böyle bakılırsa yüzlerce yazar tutuklanır. Çok yanlış olur” diye yazıyorum ve muhaliflerin haklarını savunuyorum.

Takip ediyorsunuzdur, son zamanlarda AK Parti’ye yakın medyada, bu soruşturma kapsamında Emin Çölaşan, Soner Yalçın, Uğur Dündar, Necati Doğru ve birkaç ismin daha Sözcü davasından tutuklanacağı iddia edilerek haberler yapılıyor. Ben ta 15 Kasım 2017’de bu köşeden açık tavır koydum. Bunun üzerine Uğur Dündar teşekkür için aradı. Diğer yandan bu tavrımdan ötürü bazı üst düzey yargı yetkilileri de bana “Çölaşanları mı savunuyorsun?” diye sitem ediyorlar.

ŞUURSUZLUK MU? KOMEDİ Mİ?

Durum böyleyken adını anmaya değmez bir kişi, iki gün önce Emin Çölaşan’ı savunmak uğruna ismimi vererek benim tutuklanmamı istedi. Ne diyebilirim ki? Şuursuzluk mu? Komedi mi? Karar veremedim...

Bunu gören Ankara’dan çok önemli bir isim aradı ve şöyle dedi: “Hakkını savunduğun adamları görüyorsun işte... Bunların 15 Temmuz ya da 28 Şubat darbecilerinden bir farkı yok!” Daha sonra o kişinin“Muaviye’den Erdoğan’a Din ve Siyaset” başlıklı kitabında Cumhurbaşkanı’na çok ağır hakaretler ettiğini, FETÖ ağzıyla iftiralar attığını hatırlattı ve bunun hukuki bir bedelinin olacağını söyledi. Ardından 15 Şubat 2018’de, yani 1 hafta önce Erdoğan ve Bahçeli’ye yönelik birçok iftirayı barındıran ve şöyle başlayan yazıyı gönderdi: “28 Şubat müdahalesi Erdoğan’ı iktidara getirmek için ABD tarafından yürütülmüş bir operasyondur...”

Adını anmaya değmez bu kişinin ipe sapa gelmez laflarını yazıp bu köşeyi doldurmak istemem.

Nagehan Alçı'nın yazısının tamamı için tıklayın

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar