KİTAPLIK

Mustafa Balbay'dan bir kitap daha!

Mustafa Balbay, son kitabında Ergenekon sürecini ve savunmasını paylaştı.

Mustafa Balbay'dan bir kitap daha!
GAZETECİLER.COM - Ergenekon davasında beş yıllık yargılama sonunda karar yarın açıklanacak. 6 Mart 2009 tarihinde bu yana tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, cezaevinden yazdığı son kitabı "Savunma"da yargılama sürecini ele alırken "Ergenekon davasının ana hedefi korku yaymaktı. Bu başarabildi mi, hayır. Korku imparatorluğu Silivri'de kuruldu, Silivri'de yıkıldı" dedi.

Balbay, "İnsanlığı, Adaleti, Yurtseverliği, Hukuku, Direnmeyi, Demokrasiyi, Gazeteciliği" sözcüklerinin ortasındaki harflerle astokriş yaparak kitabının adı "Savunma" sözcüğünü oluşturdu.

DenemeCumhuriyet Kitapları tarafından yayımlanan kitabını 2 bölüm halinde hazırlayan Balbay, birinci bölümde "Usul hataları, özel yetkili mahkemeler ve Ergenekon'da kırılan rekorlar" başlıkları altında dava sürecini irdeliyor. "Bu tür kitapların artık yazılmayacağı bir Türkiye özlemiyle" kitabını kaleme alan Balbay, "İkinci bölümde milyonlarca sayfalık suçlamadan sonra verilen iki saatlik son savunma hakkını kullanmak üzere yaptığım konuşma var. O konuşmayı sadece mahkeme heyetine değil, tüm yurttaşlarımıza hitaben yapmıştım" dedi.

Kitabında "Ergenekon davasının ana hedefinin topluma korku yaymak" olduğu değerlendirmesini yapan Balbay, devamında "Korku imparatorluğu Silivri ile kuruldu, Silivri ile yıkıldı" dedi. Balbay, paylaşmayı sevdiğini ifade ettiği şu sözlere de kitapta yer verdi: "Hukuku halkla arayacağız. Hep birlikte daha güçlüyüz. Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz. Halkın bir kısmını bir süre kandırabilirsiniz ama tümünü kandıramazsınız."

Cebir ve şiddet

Balbay, savcıların "cebir ve şiddet kulanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçlamalarına verdiği şu yanıta kitabında da yer verdi: "Kitap yazmak mı cebir ve şiddet? Tanınmış gazeteci olmak mı? Türkçeyi iyi kullanmak mı? Yazılarda kullanmak üzere resmi makamlarla yaptığı görüşmeler mi?"

Aziz Nesin ne desin?

"Hükümete darbe" suçlamalarına ilişkin Mustafa Balbay, duruşmalarda söz aldığında yazılarında ve konferanslarında "darbenin 'd'sine dahi rastlanamayacağına" değindi. Balbay, Balyoz davasında yargılanan ordu ve kuvvet komutanlarının "darbeye eksik teşebbüs"ten yargılanmalarına değindiği 10 Ağustos 2010 tarihli duruşmadaki talep konuşmasında "Bu ülkenin kuvvet komutanları, bu ülkenin ordu komutanları darbeye eksik teşebbüste bulundu da Mustafa Balbay mı tam teşebbüste bulundu" diye sordu. Balbay, rektör, gazeteci, sendikacı, işadamı, yayıncı, polis, teğmenler, banka memuru sanıkları işaret ederek şöyle devam etti: "Bu ülkenin deniz kuvvetleri komutanı, kara, hava kuvvetleri komutanı, 1. ordu komutanı tam teşebbüs edemeyecek, eksik teşebbüs edecek, buradaki arkadaşlar mı tam teşebbüs edecek allahaşkına?

Balbay'ın avukatı Mehmet İpek de mahkemeye sunduğu dilekçelerde, "Darbeye teşebbüs suçunun oluşabilmesi için suç işleme kararı çerçevesinde elverişli icrai hareketlere başlanmış olması" gerektiğini altını çizerek "Bu suçun ön koşulu 'cebir ve şiddet' içeren faaliyetlerin varlığıdır. TCK 312. maddede düzenlenen suçu işlemek için müvekkilimizin ne gibi icrai hareketler içinde bulunduğu bugüne kadar iddia makamınca hiçbir şekilde ortaya konamamıştır" dedi.

HARMANLAYIP KOPYALADILAR

Balbay hakkındaki suçlamalar, 2. Ergenekon iddianamesinde ve savcıların esas hakkındaki mütalaasında dizüstü bilgisayarında ele geçirildiği iddia edilen ve "Balbay'ın notları" olarak adlandırılan dijital verilere dayandırıldı.

Balbay, savunma ve talep konuşmalarında kendisine ait olduğu iddia edilen notların "harmanlandığını, kopyalandığını" dile getirirken "Benim olduğu iddia edilen notlar, benim notlarımdan esinlenilerek yeniden üretilmiştir. Notlarım anlamsız şekilde ya da anlamları değiştirilerek yan yana getirilmiştir" diye konuştu. Balbay'ın avukatları da uzmanlardan aldıkları görüşler ile TÜBİTAK görevlisi bilirkişinin hazırlandığı raporun birbirine doğrular nitelikte olduklarını sık sık vurgulayarak "Suçlama konusu dijital verilerin, tek tek hukuka aykırı elde edildiklerine ve delil değeri olmadığına" dikkat çekti. Balbay, savunmasında, suçlamaların dayandırıldığı "notlara" ilişkin şu açıklamayı yaptı:

"...Notlarımın olduğu iddia edilen dosyaların oluşturulma tarihi bile başlı başına komedidir. Bana ait olduğu iddia edilen 1998-2006 yılları arasındaki 8 yıllık notlar bir gecede toplam 3-3.5 dakikada yazılmış... Yani bırakınız aynı dakikayı, aynı salise içinde onlarca safya yazı yazılmış. Yüz sayfayı aşkın not tamı tamına 1 dakika 33 saniyede yazılabilmiş. Bu mümkün olamayacağına göre geriye tek bir olasılık kalıyor: Bu notlar orijinal değildir, olsa olsa bir başka yerde üretilmiş ve kopyalanmışır."

'HUKUKA AYKIRI DELİL'

Avukatlar ve Balbay, suçlamaya konu edilen dijital verilere ilişkin uzman görüşlerinden oluşan 2 rapor ve avukatların talebi üzerine hazırlanan TÜBİTAK görevlisi bilirkişi Hayrettin Bahşi'nin raporunun "hukuka aykırı delil" savunmalarını doğrular nitelikte olduğuna sık sık dikkat çekti.

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. M. Ufuk Çağlayan, Prof. Dr. Cem Ersoy ve Doç. Dr. Fatih Alagöz tarafından hazırlanan uzman raporunda şu ifadeler yer aldı: "Standart bir kullanıcının aynı saniye içerisinde birden fazla dosya oluşturması mümkün değildir. Profesyonel bir kullanıcı istediği dosyaya istediği yaratılış zamanını vererek bunu gerçekleştirmiş gibi bir izlenim verebilir ya da hızlı bir disk üzerinde aynı saniye içinde kopyalanarak birden fazla dosya oluşturulabilir."

Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Feridun Yenisey ve Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu tarafından hazırlanan raporda uzmanların görüşü şöyle: "Orijinali elde olmayan bilişim verisinin 'sadece kopyası' ele geçirilmiş ise kopya üzerinden kopya çıkarılarak bilirkişi incelemesi yapılması usule uygun değildir. İncelemeler orijinal metin üzerinden yapılması gerektiği, fotokopi üzerinden sahtecilik incelemesi yapılamayacağı yerleşmiş bir hukuk kuralıdır ve Yargıtay kararlarına da yansımıştır."

ÇOK OKUNANLAR