RÖPORTAJ

Levent Gültekin'den yandaş yazarlar için bomba iddia

İktidara yakın medya gruplarında bir dönem üst düzey yöneticilik yapan gazeteci Levent Gültekin, AKP'de iki grup olduğunu söyledi.

Levent Gültekin'den yandaş yazarlar için bomba iddia
Levent Gültekin, "'Erdoğanistler' ve 'Tayyipçiler...' 'Tayyipçiler, 1500 lira maaşla çalışan yoksul insanlar... 'Erdoğanistler' ise geçimini Erdoğan'ın bahşettiği makamdan, gazetedeki köşelerden sağlayan gazeteciler, siyasetçiler. 'Erdoğanistler'in birinci görevi Tayyipçiler'e yalan söylemek. Çünkü bu yalanları karşılığında gazetelerde köşe alıyorlar. 100 bin lira maaş alan devşirmeler var" dedi.

Gültekin, Bugün gazetesinden Hüseyin Keleş'in sorularını yanıtladı.

Ülkenin dibi gördüğünü söyleyen Gültekin, "Başkanlık sistemi gelirse dipteki duruşumuz 10 yıl daha devam eder" diyor. "Havuz medyasında çalışanların dahi her şeyin farkında olduğuna" dikkat çeken Gültekin, şunları söyledi:

"Yolsuzluk iddialarının ne kadar gerçek olduğunu bilmeyen kimse yok. Bu arkadaşların birçoğunun gerçek düşüncesini biliyorum. En yandaş yazarın ağzından 'Bu adam bizi yakacak' cümlesini duydum. Bunu açıklamıyorlar. Bir anlamda gönüllü kölelik yaparak ülkenin uçuruma gitmesine ortak oluyorlar."

BURADA BAŞKA ŞEYLER OLUYOR DEDİM

İktidara yakın medyada üst düzey yöneticilik yaptınız. Fakat sonra istifa edip muhalif oldunuz. Neden?

AK Parti'ye kurulduğu günden beri eleştirel yaklaşanlardan biriyim. Sonradan muhalif olmadım. Eleştiri, düşmanlık ya da yok etme çabası değil, daha iyiyi aramaktır. Siyasete başlarken kullandıkları dili, o zaman aday yaptıkları bazı isimleri görünce "Burada başka şeyler oluyor", "Olacak" diyerek hep mesafeli durdum.

BENİ ERDOĞAN'A ŞİKAYET ETTİLER

Peki, o medyada nasıl işe başladınız? Sonra niye istifa ettiniz?

Mesafeli tutumum bilinmesine rağmen beni AK Parti'ye yakın Star gazetesi ve TV 24'ün yöneticiliğine davet ettiler. Bir buçuk yıl çalıştım. Fakat kafamdaki gazete ve televizyon ile onların beklentisi örtüşmedi. Bunu gördüğüm halde devam etmeyi doğru bulmadım. 3-5 ay sonra CINE5 için medya grup başkanlığı teklifi geldi. Fakat orada yaptığım işler de AK Partililer'i pek memnun etmedi. 20 yıllık arkadaşlarım program yapıyordu. Programlarını kaldırınca bana "Ben 20 yıldır bu yazıları bugün bu paraları kazanayım diye yazdım. Bunu engelleyeni yakarım" diyerek meseleyi Erdoğan'a taşıdılar. O da sanırım rahatsızlığını bildirince sorumlular yaptığım işlerden tedirgin oldular. Tedirginlik artınca iş yapamaz duruma geldim ve ayrıldım.

SONRA NE YAPTINIZ?

CINE5 tecrübesi bana artık İslamcılar arasında gazetecilik yapma olanağımın kalmadığını gösterdi. Medyadan kopmak da istemiyordum. Ve tek kişilik bir eylem olan yazarlığa başladım.

'2009'dan sonra dayatmacı çizgiye kaydı'

AK Parti'ye yaptığınız eleştirilerde sık sık bir tıkanmadan bahsediyorsunuz. Nasıl bir tıkanma bu?

AK Parti siyasete muhafazakâr demokrat olarak başladı. İlk yıllarda demokratikleşme, ekonomi, iç barış, yatırım gibi konularda iyi işler yaptılar. Fakat 2009 sonrası politikaları barışçı, uzlaşmacı çizgiden dayatmacı bir çizgiye kaydı. AK Partibaşörtüsü yasağı gibi yıllardır dindar kesimi rencide eden yasakları, geç de olsa kaldırdı. Fakat yasakları kaldırmakla yetinmedi bir adım ileri gitti ve topluma dindarlık dayatmaya başladı. Bir anlamda iktidarda İslamcılık yapmaya başladılar. Bir mahalle yönetir gibi ülke yönetiyorlar. Burası bir mahalle değil, farklı görüşte insanların yaşadığı bir ülke. Bunu anlamadılar. Tıkanıklık da burada başladı. Gezi süreciyle bu politika değişikliği zirve yaptı. Gezi'yi anlamadılar, bu da yeni yanlış anlamaları getirdi ve bütünüyle gerçeklikten koptular. Şimdi kendi yaptıkları iyi işleri birer birer yok ediyorlar.

BAŞKANLIK GELİRSE 10 YIL DAHA DİPTEYİZ

Bunun sonucu ne olur?

Bana göre ülke büyük bir çöküş yaşıyor. Bu çöküşten ya bir dağılma çıkacak ya da buradan yepyeni bir dille, yepyeni bir sözleşmeyle, yepyeni bir anayasayla, gerçek bir devlet kurulacak. Bence dibi gördük. Önümüzdeki seçim bize dipten yukarı doğru yükseliş mi, yoksa acıklı bir parçalanma mı yaşayacağız, onu gösterecek. Tayyip Bey eğer başkanlık sistemini getirecek kadar bir oy alırsa bizim dipte duruşumuz 10 yıl daha uzar. Yok, eğer o oranda bir oy alamazsa dipteki ömrümüz iki yıla iner.

ÇOK OKUNANLAR