RÖPORTAJ

"Keşke"lerim Yok, "İyi Ki"lerim Var!

Sayım Çınar yılların eskitemediği oyuncu Nuri Alço’yla keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. Alço, bilinmeyen yönlerini anlattı...

"Keşke"lerim Yok, "İyi Ki"lerim Var!

SAYIM ÇINAR
sayimcinar@gmail.com

Frankfurt Türk Filmleri Festivali önemli oyuncuların katılımıyla gerçekleşti.

Aralarında özellikle bir isim büyük ilgi çekti, büyük ilgi gördü.

Frankfurt'ta onur ödülü Yeşilçam'ın usta ismi Nuri Alço'ya verildi.

Sayım Çınar yılların eskitemediği oyuncu Nuri Alço’yla keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. 

Frankfurt’ta önemli bir ödül aldınız. Onur ödülü sizin. Ne anlama geliyor bu ödül sizin için?

Almanya’dan böyle bir ödül almam beni onurlandırdı. Gurur verici bir durum hem benim hem ülkem adına. Yabancı bir ülkede Türk vatandaşı olarak ödül almak beni onurlandırıyor. 

Türkiye’de akıllarda kalan bir karakteriniz var. Ciddi bir duruşunuz var, bir yandan da her espriye, her türlü eleştiriye açıksınız. 

Halk bunu seviyor, böyle olmak gerekiyor. Halk sana saygı gösteriyorsa sen de onlara karşı öyle olacaksın. Resimler çektiriyorum, esprilerine yanıt veriyorum, fan kulüplerine yakınım, partilere gidiyorum, söyleşilere gidiyorum. 

ALMAN TÜRK YAPIMI BİR FİLM YAPALIM İSTERİM

Türk sinemasının birçok karakteri var, siz unutulmazlar arasındasınız. Fanlarınız her yerde. Frankfurt’ta ilgi nasıldı?

Daha uçağa binerken başladı ilgi. Sevgi gösterileri dinmek bilmedi. Otelde de devam etti. Demek ki yalnız Türkiye değil. Frankfurt zaten sevdiğim bir şehir. Festivallerin bunun için ses getirmesini çok isterim. Ortak bir film de yapalım isterim. Sinema sevenler açacaktır bu kapıları. Yemeklerimiz, işadamlarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Türklerin hayatıyla ilgili önemli şeyler yapılabilir. Neredeyse dördüncü nesil var artık burada. 

Sık sık yurtdışına çıkıyor musunuz?

Her yerde dostlarımız var, tabii ki gidip geliyoruz sürekli.Geceler yapılıyor, dahil oluyoruz bizler de. Nostalji partileri, eski şarkılar, Yeşilçam günleri, gazoz partileri… Artık sevgiye dönüştü olay. 

Tarık Akan’ı kaybettik geçtiğimiz günlerde. Onu da analım isterim söyleşimizde. 

Veda edemem ona. İlk karakter oyunculuğum onunladır. Çok güzel işler yaptık birlikte. Erken yaşta kaybettik onu. Mahmut Hekimoğlu, devamında da onun kaybı çok üzücüydü. 

VEZİR PARMAĞI GELİYOR

Kendinizi yakın hissettiğiniz isimler kimlerdir Yeşilçam’da?

Bütün sanatçılarla iyidir ilişkilerim, Erol Taş, Münir Özkul, Hulusi Kentmen… Çalışmadığım insan kalmadı. Oya Aydoğan, Hülya Koçyiğit… Çok fazla film, dizi yaptık. Mahsun Kırmızıgül’ün Vezir Parmağı filmini yeni tamamladık. Bir seriye hazırlanıyoruz. Ürgüp’te çektik. Asli Sürmeli, Yasemin Yalçın, Gülben Ergen, bir gişe filmi. Dokuz trilyon harcandı. 

Yeni sinemayla ilişkinizi güçlü tutuyorsunuz. 

İlişkilerle, kendini sevdirmekle olan bir şey bu. Ağabeylerimize karşı saygılıyız, sevgiliyiz. Festivallere katılıyoruz. Film festivalleri değişiyor, gelişiyor, dönüşüyor. 

Kötü adam oynadınız ama hep çok sevildiniz. Çevrenizdeki kötüleri mi düşünerek oynadınız?

O tür insanları gözlemlemek çok işime yaradı her zaman. Seyirciye kötüyü iyi vermek gerekiyor ki, onlara karşı mesafeli olsunlar. Kötü gün dostuyumdur ben, kötü zamanlarda hep yanlarında olurum dostlarımın.

SINIF ATLAMAYA ÇALIŞMAK ACI BİR DURUM

Eskişehir sokaklarında büyümüş bir sanatçısınız. 

Çok önemlidir. Doğup büyüdüm, orada yetiştim orada okudum, ilaç firmasında bankada çalıştım. Hayatım boyunca kopmadığım bir şehirdir. Tek vefalı sen misin diye de sorarlar. Doğduğun yeri unutmayacaksın. Bu çok önemli. 

Sokaklardan korkmayan bir sanatçısınız. Sınıf atlama derdiniz olmadı hiçbir zaman. 

Sınıf atlamaya çalışmak acı bir durum genç oyuncular için. Bocalama başlıyor sonra da bunun için. Ne oldum delisi oluyor, her gece dışarılara atıyor kendini. Sonuçta hüsran oluyor doğal olarak. Anadolu’dan gelip burada mahvolmak çok kolay. İşi seviyorlarsa, ekmek yiyorlarsa, saygılı olmak zorundalar. 

GENÇ OYUNCULARIN HAYATINI PEK TASVİP ETMİYORUM

Vizyon filmleri ve festival filmleri iyice ayrılmış durumda. Sanat filmlerimiz çok iyi. Bu filmleri izliyor musunuz?

Güzel şeyler yapıyorlar. Önemli yönetmenler var. Bizim zamanımızdaki teknolojiyle şimdiki çok farklı birbirinden. O imkanlarla, o malzemelerle en iyisini yapmışız yine zamanında. Nene Hatun filmini çekmiştik mesela, Rusya savaşı, sekiz çadır var, teknolojiyle üç yüz çadır var. Müthiş efektler, montaj teknikleri… Bir bomba patlıyor mesela, gömülürdü, patlatılırdı eskiden. Şimdi bir efekte bakıyor. Şimdi teknolojiyle yürüyen bir sinema var. 

Yeni bir oyunculuk anlayışı da var. 

Genç oyuncuların hayatlarını pek tasvip etmiyorum. Sevgili olmaları bırakmaları, dejenerasyon. Güzel oyuncular da var tabii. Kenan İmirzalıoğlu, Kıvanç Tatlıtuğ’u çok beğeniyorum. Salon erkeği de oluyor, psikopat da oluyor. Burak Özçivit de iyi gidiyor. 

Emrah’la da güzel filmler yaptınız. 

Bu işi bıraktı. Çok iyi şeyler yapmıyor. Müziğini de değiştirdi. Sinemayı bıraktı. O zaman yaptığımız video filmler çok ilgi çekerdi. Yönetmenler aralarında anlaşırdı, aynı gün dört filme çalışırdık. Her sabah yedi sekiz ekip filme giderdik. 

KENDİ SİGORTAMI KENDİM ÖDEDİM

Birçok oyuncunun hala sigortası yok. Sendika, dernek yok mu?

Maalesef kendi sigortamı kendim ödedim ben de. Askerliğimi ilave ettirdim, bankada çalıştığım zamanları ekledim, paralar ödedim. Hürrem Erman bir tek sigorta yapmıştı. Kendim ödeyerek kendim emekli oldum. Durumları kötü olanlar çok fazla. Kıyafete veriyorduk paramızı, sponsor yoktu, bir şey yoktu. Zorluklar içinde yaşadı oyuncular. Telif hakkımız yok, her gün kanun çıkıyor ama filme dair hiçbir şey yok. Her oynayan filmden para kazanmam lazım, her gün televizyondayım. Ama alamıyoruz. 

Kaybolan yüzler arasında siz tüm ışıltınızla duruyorsunuz. 

Sinema sanatçılarını patronlar arar, görüşmeler yapardı. Her oyuncunun menajeri var, koçu var bugün. Kimse gitmiyor eskilere artık. Derneğin cvler hazırlayıp, yapım şirketlerine göndermesi lazım. Hatırlatmazsanız kimse bilmez sizi. Ben hiç menajerle çalışmadım ama sürekli girip çıkıyorum ortamlara. Unutturmadım kendimi. 

GAZOZU ELİNE ALAN RESİM ÇEKTİRMEYE GELİYOR

İzmir’de bir reklamda oynadınız

Kebo’nun reklam yüzüyüm. Çok sevildi. Antakya’dan bir döner firması. Onuncu şubesini açtı. İyi gidiyor her şey. 

Gazoz esprilerine ne diyorsunuz son olarak? 

Gerçekten deniz kenarına gidiyorum, benimle resim çektiriyor insanlar, özellikle de gazoz alıyorlar. Coca Cola’da oynadım zamanında. Bence ileride de yeni bir şeyler yaparız diye umuyorum. 

İyi ki dediğiniz isimler kimlerdir son olara? İyi ki birlikte çalıştım dediğiniz isimler?

Cüneyt Arkın, Ediz Hun. Pişman olduğum neredeyse yoktur. Oynamadığım adam kalmadı. Dünya sinemasında da Marlon BrandoAnthony QuinnJack Nicholson, Al Pacino’yu ne çok severim. Müthiş oyuncular.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar