GÜNDEM

İsmail Saymaz neden 10 yıldır tedirgin?

Hürriyet'ten İpek İzci'ye konuşan gazeteci İsmail Saymaz,

İsmail Saymaz neden 10 yıldır tedirgin?

Bayram öncesi Hürriyet'e memleket ve bayramla ilgili konuşan İsmail Saymaz, televizyon programları başladığından beri kendisiyle ilgili spekülasyonlar yapıldığını söyledi. 

Uzun süredir tedirgin olduğunu vurgulayan İsmail Saymaz "Sosyal medyada, televizyonda o kadar çok “Tutuklanacaksın” dendi ki ertesi sabah polis gelir diye evi temizler hale geldim." dedi.

İŞTE O RÖPORTAJDAN BİR BÖLÜM:

Memleketten çıkalım; mesai arkadaşı olduğumuzu bilen herkes kaç korumayla gezdiğini soruyor, biliyor musun?

-Televizyon programları başladığından beri ismim üzerinde çok spekülasyon yapılıyordu. Hedef gösterildiğim için beni panele, imza gününe çağıran bazı yerlere ‘Koruma önlemi alın’ demiştim. Bu koruma meselesi de herhalde buradan çıktı. Yoksa korumayla gezmiyorum.

10 YILDIR TEDİRGİNİM

 O programlar hayatında bir şey değiştirdi mi?

-Tabii, evi değiştirmeyi düşündüm. Özellikle ByLock haberimden sonra çok hedef gösterildim. Şikâyetçi oluyordum, şikâyetim işleme bile konmuyordu. Sosyal medyada, televizyonda o kadar çok “Tutuklanacaksın” dendi ki ertesi sabah polis gelir diye evi temizler hale geldim.

 Nasıl?

-Bari geldiklerinde ev dağınık olmasın diye düşünüyordum! Bu hal insanı yıpratıyor ve ben bunu 10 yıldır yaşıyorum. 2009’da İlhan Cihaner ve Hanefi Avcı hakkında kitap yazdığımda, 2012-2013 arasında işkence ve kötü muamele haberleri yaptığımda da aynı tedirginliği yaşadım.

BENİ BİR ÇAY OCAĞINA KOYUN...

Hakkında bilmediğimiz bir şey?

-Beni al, Rize’de bir çay ocağına koy, orada boş konuşmakla saatlerimi geçirebilirim.

Ne anlatacaksın?

-Herhangi bir şey... Çay sorunu, minibüsçüler arasındaki kavga, betonun sertliği, eski okulun dönüşümü... Aladağ’da çarşıyı geziyordum, iftar saatinde kimseyi bulamadım, sıkıldım. Bir sucuk-ekmekçi buldum. Sırf insan buldum diye onunla iki saat sucuk konuştum. Ben yeter ki kendimi tedirgin, horlanmış ve yabancı hissetmeyeyim, hemen hemen her sohbetin unsuru olabilirim.

RUS PAZARINDAKİ KASETÇİ ÇOCUK BENİM

- ‘Çay Güzeli’nde otobiyografik bölümler de var, kurmaca bölümler de. Ama kurmaca bölümdekilerin bir kısmı da benim kendi yaşadıklarım. Rus pazarındaki kasetçi çocuk benim, hâlâ o sayede Kiril alfabesini okuyabiliyorum. Ses Sineması’nın karşısında balık satan, bahis tutan hamsici benim küçük amcam, iş kazasında gözünü kaybeden Bahattin de benim yakınım.

- İlk öyküleri 7-8 yıl önce yazdım ama ara verdim. Üç yıl önce ‘Kafa’ ve sonra ‘Bavul’ dergileriyle ayda bir yazı yazmaya başlayınca bir Rize anlatısı oluştu. Doğduğum, büyüdüğüm ve tanıdığım insanları anlatmak gibi bir yola girdim. Bir kısmını arkadaş ortamında anlatıyordum. Sonra bir metne dökmeyi daha yararlı buldum. Yoksa kendimi önemsediğimden değil.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar