GÜNDEM

Avrupa'da İslamofobik gazeteciliğe vize verildi!..

Bağımsız Basın Standartları Kurulu, İngiliz Channel 4'ün başörtülü muhabirinin terör saldırı haberi sunmasına izin verilmemesini savunan yazara ceza vermeye gerek görmedi.

Avrupa'da İslamofobik gazeteciliğe vize verildi!..

Bağımsız Basın Standartları Kurulu'nun (IPSO) Fransa'nın Nice kentindeki terör saldırısını başörtülü bir muhabirin sunmasına bile tahammül edemeyen köşe yazarına ceza vermeye gerek görmedi...

İngiltere'nin yüksek tirajlı tabloid Sun gazetesinde bir yazı kaleme alan Kelvin MacKenzie, Channel 4 televizyonu muhabirlerinden Fatima Manji'nin Nice kentindeki terör saldırısını sunmasına ateş püskürmüştü.

MacKenzei, "Nice'deki terör saldırılarını başörtülü bir gazetecinin sunmasına izin verilmemeli'" diyerek İslamofobik bir tavır sergilemiş ve gazete de bunu birinci sayfasına çıkarmıştı.

Fatima Manji bir sabah kalkıp, Nice saldırıları konusunda Britanya'nın en yüksek tirajlı gazetesinin, "Müslüman terör saldırısı" şeklindeki manşet haberinin yanında kendi resmini gördüğünde, ülkede basının kendi faaliyetlerini denetlemek üzere oluşturduğu olan Bağımsız Basın Standartları Kurulu'na başvurmuştu.

IPSO, FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA SAYDI

Fakat önceki gün bildirdiği kararında Kurul, yazarın "fikrini ifade etmeye hakkı olduğu" hükmüne vardı ve kararında şöyle dedi:

"Yazıda, şikayetçi hakkında din temelinde önyargılı ya da kötüleyici bir referans bulunmuyor. Yazarın görüşünün şikayetçiyi ve başka kişileri rahatsız ettiği kuşkusuz. Ama bu görüşlerin de ifade edilmesi haktır."

"MÜSLÜMANLARA SALDIRI SERBEST" DEDİLER

Bağımsız Basın Standartları Kurulu'nun kararını 'korkutucu' diye niteleyen Manji 'Azınlıklara saldırı serbest mesajı veriliyor' dedi. 

Fatima Manji, Sun gazetesinde çalışanların bile gizlice kendisini arayarak bu "nefret dolu" satırlardan dolayı çok üzüldüklerini bildirdiğini, buna karşılık Basın Standartları Kurulu'nun böyle bir karar almış olmasının başka Müslümanlar olmak üzere azınlıklara saldırmanın "serbest" olduğu mesajını verdiğini söyledi.

Fatima Manji, BBC'ye verdiği mülakatta, "Dini sembollerle ilgili bu tartışma bana göre Sun gazetesi ve Kelvin MacKenzie tarafından suni bir şekilde üretildi. Kendisi çağımızın filozoflarından biri değil ve dini semboller konusunda uzman da değil" diye konuştu.

ÖLENLERDEN BİRİ İLE AYNI İSMİ TAŞIYORUZ

Manji, Nice saldırısında ölenlerin üçte birinin Müslüman olduğunu hatırlatarak, "O gece öldürülen 62 yaşındaki bir büyükannenin de adı, benim gibi Fatima idi ve onun da başı benim gibi örtülüydü" dedi.

BBC radyosuna konuk olan Manji, "Kelvin MacKenzie'nin köşesinde, benim bir şekilde terör saldırısı yürüten birine yakınlık hissedebileceğimi, 'bizden biri gibi olmadığımı', 'başka türlü' olduğumu ima edebilmesi, başkalarının da saldırılara hedef olabileceği anlamına geliyor" diye ekledi.

CHANNEL 4: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ AYRIMCILIĞI MEŞRULAŞTIRAMAZ

Channel 4 televizyonu editörü Ben De Pear ise Bağımsız Basın Standartları Kurulu'nun Manji'nin şikayeti karşısında aldığı karara "İfade özgürlüğünün temel bir hak olduğunu kabul etmekle birlikte, bunun kışkırtma ve ayrımcılık yapmayı meşrulaştırmaması gerektiğine inanıyoruz" diyerek tepki gösterdi.

Ben De Pear, "Müslüman bir gazetecinin herhangi bir haberi takip etmemesi için hiç bir sebep göremiyoruz. Fatima günün konularıyla ilgili olarak tarafsız ve derinlikli haberler yapmayı sürdürecek" dedi.

MACKENZİE HALA AYNI KAFADA...

MacKenzie "Bir Müslüman tarafından işlenmiş şok edici bir katliamdan daha sonra Manji'nin kamera karşısına çıkması uygun kaçtı mı?" diye sormuş, başörtüsünün "dini bir bildirim" olduğunu savunarak, bir Hristiyan'ın da ekranda haç takmasına izin verilmesinin uygun olup olmadığını sorgulamıştı.

Kararın ardından BBC'ye yazılı cevap gönderen Kelvin MacKenzie, iddiasında ısrar etti. Bir gazetecinin dini inancını belli eden semboller giyip giyemeyeceğinin "meşru bir tartışma" konusu olduğunu savunan MacKenzie, "Hiç bir Müslüman'ın herhangi bir konuda haber yapmasına engel olunmaması gerektiğinde yüzde yüz hemfikirim. Fakat gazetecilerin ekranda, özellikle de dini açısı olan olayları bildirirken, dini inançlarına işaret eden önemli sembolleri giyinmelerinin uygun olup olmadığı meşru bir tartışmadır" dedi.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar