MEDYA KÖŞESİ

Hüseyin Gülerce'den Sözcü’nün sözcülerine üç soru

Star gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, Sözcü gazetesinin iddianamesinin ardından bugün gazetenin sözcülerine üç soru yöneltti köşesinden.

Hüseyin Gülerce'den Sözcü’nün sözcülerine üç soru

Hüseyin Gülerce yazısında "Medyada Sözcü’yü sahiplenen yayın organı hemen hemen yok gibi. Sözcü’nün medyada yalnız bırakılması, acaba benim başta eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a soracağım üç soruyla ilgili olabilir mi?" dedi.

Gülerce Sözcü'nün gazetecilik değil tetikçilik yaptığını ise şöyle sözlerle ifade etti: "Sözcü gazetecilik, muhalefet yapmadı. Sözcü, seçilmiş Cumhurbaşkanı düşmanlığı ve FETÖ tetikçiliği yaptı…" 

İŞTE HÜSEYİN GÜLERCE'NİN O YAZISI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu'nca, Sözcü gazetesine yönelik 19 Mayıs 2017’de başlatılan soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı.

Sözcü, gazeteciliğin yargılandığını, haberciliğin suç gibi gösterildiğini savunuyor. Gazetenin yurt dışından dönmeyen patronu Burak Akbay, “Atatürkçü ve muhalif gazete çıkarmanın bedelini ödüyorum” diyor.

CHP’nin Sözcü’yü sahiplenmesinde şaşılacak bir şey yok. Sözcü, CHP’nin en büyük destekçisi gazete. Neredeyse CHP yayın organı gibi.

Medyada Sözcü’yü sahiplenen yayın organı hemen hemen yok gibi. Sözcü’nün medyada yalnız bırakılması, acaba benim başta eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a soracağım üç soruyla ilgili olabilir mi?

1. Sözcü Erdoğan’a muhalif mi, düşmanı mı?

2. Sözcü FETÖ’nün tetikçiliğini yapmış mı, HDP’ye oy istemiş mi?

3. Sözcü’nün yaptığına gazetecilik denir mi?

***

- Birinci sorudan başlayalım.

Başbakanlığı döneminden itibaren Sayın Erdoğan’ı eleştirenleri kınamak/suçlamak, en azından demokrasi terbiyesine sığmaz. Ancak eleştiri başka, düşmanlık başka…

Mesele, Sözcü’nün muhalefet mi ettiği, yoksa Erdoğan’a karşı kin ve nefret saldırısını yıllarca sürdüğü mü? İkincisi…

Sözcü çok açık bir Erdoğan düşmanıdır. Evet, hem de ona “ÖLRECEP” diyecek kadar…

Sözcü, 15 Temmuz darbe girişiminde öldürülmek istenen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, altı ay öncesinden 1 Ocak 2016’da, manşetten tam sayfa bulmaca yayınlıyor gibi yapıp “ÖLRECEP” dedi.

Ertesi gün Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu haberle ilgili resen soruşturma başlattı.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) 2. Ceza  Dairesi, geçtiğimiz 2 Haziran’da Sözcü’nün sorumlu yazıişleri müdürü Enver  Kaya'ya "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2 yıl 2 ay 7 günlük hapis cezasını usul ve kanuna uygun buldu. Daire, kararını kesin olmak üzere oy birliğiyle aldı.

Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Başbuğ’a soru: Siz Sözcü’nün, FETÖ’nün öldürmeye kalktığı Cumhurbaşkanımıza “ÖLRECEP” demesini tasvip ediyor musunuz? Yoksa gazetecilik/muhalefet yapmak olarak mı görüyorsunuz?

***

- İkinci soruya geçelim.

Sözcü’nün başyazarı konumundaki Emin Çölaşan, 29 Ekim 2015’te, Cumhuriyet’in 92. yıldönümünde ve 15 Temmuz darbe girişiminden 9 ay önce, “Şimdi cemaati savunma zamanı…” başlıklı yazısında şunları yazdı:

 “Fetullah ekibinin, başka bir deyişle cemaatin, terörle ilgisi olduğuna hiçbir zaman inanmadım. Şimdi piyasaya adına FETÖ dedikleri en son terör örgütünü sürdüler (Fethullahçı Terör Örgütü). Cemaati yok etmek amacıyla, durduk yerde, aslı astarı olmayan yeni bir dandik örgüt yarattılar. Hiç kimse bu sözde terör örgütünün hangi silahlı eylemi gerçekleştirdiğini bilmiyor!

“AKP’nin en çok korktuğu parti HDP’dir. Biz eskiden Apo’nun uzantısı olan bu HDP’den nefret ederdik. Şimdi HDP’nin yüzde 10 barajını aşmasını dilemeye başladık. Zaten 7 Haziran’da bire bir tanıdığım nice insanlar HDP’ye oy verdiler…”

Sayın İlker Başbuğ, (bilcümle “Atatürkçüler”, ilericiler/aydınlanmacılar, laikçi teyzeler…) PKK’nın Meclis’teki partisine oy dilenen bu yazarın yazdıkları, PKK ile mücadelede şehitler veren kahraman ordumuza “Komutan” olmuş biri olarak sizi hiç rahatsız etmedi mi? Bir yerde tepkiniz oldu da bizim haberimiz mi olmadı? Ayrıca Çölaşan’ın satırları, FETÖ terör örgütünü sahiplenme/destekleme değilse nedir? FETÖ kumpasıyla hapse girmiş biri olarak bunu nasıl hazmediyorsunuz?

***

- Gelelim üçüncü soruya.

Sözcü gazetesi, 7 Şubat 2012 MİT krizi, Haziran 2013 Gezi Olayları, 17/25 Aralık siyasi darbe girişimi, Ocak 2014 MİT TIR'larının durdurulması ihaneti ve FETÖ’nün bütün hamlelerinde “FETÖ tetikçiliği” diyebileceğimiz bir yayın çizgisi takip etti. Yüzlerce manşetten sadece üç manşet:

“Savcı Zekeriya Öz’den şok açıklamalar: Başbakan ‘soruşturmayı durdur, yoksa senin için kötü olur’ mesajı yolladı. (9 Ocak 2014)

“Baykal kasetinin arkasından Tayyip çıktı” (27 Mart 2014. Yerel seçimlerden üç gün önce)

“Vatandaş Tayyip’e böyle diyor: Biz de sana saygı duymuyoruz ama katlanıyoruz” (5 Nisan 2014)

Sözcü gazetecilik, muhalefet yapmadı. Sözcü, seçilmiş Cumhurbaşkanı düşmanlığı ve FETÖ tetikçiliği yaptı…

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar