KAYBETTİ

Hikmet Genç kaybetti...

Hikmet Genç, mizah yapmak istemiş ama ama "fıkramsı"lıktan öteye gidememiş... Ve günün kaybedeni oldu..

Hikmet Genç kaybetti...

“Çocuktuk”…

Bir fıkraya katıla katıla gülerdik…

Fıkra şöyle idi…

*

Varlıklı bir çiftçi ailenin çocuğu Fransa’ya dil öğrenmeye gidiyor…

Yediği önünde, yemediği ardında…

Bir ara mecburen dönüyor “tatil” diye…

Anası memnun…

Babası ise sınav yapacak…

Akşam yemeğinde eline çatalı alıp soruyor:

“Bunun Fransızcası ne?..”

“Çatalyon” diyor delikanlı…

Bu defa bıçağı alıyor baba eline ve soruyor:

“Ya bunun…”

“Bıçakyon…”

Tabağı gösteriyor:

“Tabakyon”

Kaşığı gösteriyor.

“Kaşıkyon”…

Televizyon zaten “son” ile bitiyor…

“E valla çok kolaymış bu Fransızca” diyor baba…

Delikanlı alışık ya…

Gece dans, bar, vs…

Geç vakit gelip yatıyor…

Baba, daha güneş doğmadan dikiliyor başına…

Dürtüklüyor…

“Kalk bakalım evlat” diyor… “Al şu çapayonla küreksyon’u da arabayona binip tarlayona gidelim”…

*

Dedik ya…

“Çocuktuk”…

Bize fıkra diye anlatılan bu saçmalığa çok gülüyorduk…

Bugün Yeni Şafak’ta Hikmet Genç’in yazısı da az önce anlattığımız “fıkramsı” gibi…

Mizah yapmak istemiş belli ki…

Ama…

Yok…

“Mizah” dediğiniz yaratıcılık ister.

Düşündürür.

Güldürür de hatta…

Mizahın içinde “espri” vardır.

Hikmet Genç’in yazısında esprinin yanından bile geçilmiyor.

“Şaka” deseniz “kaka”dan farkı yok.

Ama…

Sanat eserine ve adını vermeden sanatçıyı aşağılama mebzul miktarda...

Sen ki ey Hikmet Genç!..

Yıllarını, stand up cenneti ve demokrasinin beşiği, mizahın kutsal toprakları ABD'de geçirdin…

Hiç mi bir şey öğrenmedin be kardeşlik?..

“Mengü”“Mengünüs” yapınca mizahçı mı oldu yani?..

Otur; kaybettin…

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar