MEDYA KÖŞESİ

Habertürk yazarının büyük pişmanlığı: Fatih Altaylı yerden göğe kadar haklı ...

Habertürk yazarı Sevilay Yılman, attığı tweet sonrası yeni bir tartışmayı başlattı. Altaylı'nın da tepkisini çeken Yılman bugünkü köşesinden üzgün olduğunu dile getirdi.

Habertürk yazarının büyük pişmanlığı: Fatih Altaylı yerden göğe kadar haklı ...

Sevilay Yılman'ın 3.havalimanının ismine ilişkin attığı tweet olay oldu. Fatih Altaylı bu tweet sonrası bahane arayanların kavgaya tuttuştuğunu söyledi ve Yılman'ın eleştirdi. Altaylı, "Sevilay Yılman bunu köşesinde ciddi bir gazeteci gibi, ciddi ciddi bir haber diye yazsaydı benim de söyleyecek iki lafım olurdu elbet. 
Ama Twitter üzerinden yazılmış ve resmen doğrulanmamış bir şeye yorum yapmayacak kadar eskiyim bu işte. " ifadelerini kullandı.

Yılman, Altaylı'nın yerden göğe kadar haklı olduğunu ve yaptığının iş olmadığını ve büyük ciddiyetsizlik olduğunu söyledi ve pişman olduğunu belirtti.  Yılman şu ifadelerle konuya açıklık getirdi:

Fatih Altaylı’nın dünkü köşesinde yine bendeniz vardım.Canı sağ olsun bu defa da epeyce fırçalamış. Zira bu kez yerden göğe kadar haklı Fatih Altaylı.  yazdıklarımın dayanak gösterilerek bir Atatürk ve Abdülhamit tartışmasının başladığını öğrenince de tabii eşekler gibi pişman oldum.Samimiyetle söylüyorum… Allah şahit… Hâlâ o an ne oldu bana, neden o tweeti attım inanın kendime bile yapacak açıklama bulamıyorum.Yazmam hata, “Millet benim yazdıklarımdan dolayı birbirine girdi” paniğiyle silmem ayrı bir hata…

Çok haklısın Fatih Ağabey! Benimkisi büyük sorumsuzluk!

Mutlaka görmüşsünüzdür. Fatih Altaylı’nın dünkü köşesinde yine bendeniz vardım.

Canı sağ olsun bu defa da epeyce fırçalamış.

Ancak manken Didem Soydan’a Malatyalıları aşağılayıp hakaret ettiği için yazdıklarımı cinsiyetlik kabul edip beni son derece nahoş ifadeler kullanarak suçlamasını reddettiğim gibi reddetmiyorum dünkü fırçasını.

Zira bu kez yerden göğe kadar haklı Fatih Altaylı.

Hakikaten yaptığım iş değildi, büyük bir ciddiyetsizlikti.

Diyorsunuz ki; “Ne oldu anlat Sevilay!”

Tüm içtenliğimle anlatayım meseleyi değerli okurlarım.

Geçtiğimiz Cumartesi… Off günüm. Yani izin günüm. Bir grup arkadaşımla öğlen buluştuk. Aralarında saygın iş adamlarının da olduğu bu arkadaş grubundan biri, yapımı devam eden 3. Havalimanı ile ilgili isim bombasını patlatıverdi.

“Kesin bilgidir… 3. Havalimanı’nın yeni adı Abdülhamid Han” dedi ve sonra da bu bilgiyi nasıl ve nereden aldığını aktardı.

Kaynağının adını ve ne şekil söylendiğini öğrendikten sonra tabii ben oturduğum yerden ayağa kalktım.

Ortamda bulunan herkes çok şaşırmıştı “Abdülhamit Han” ismi karşısında ama aralarındaki tek gazeteci bendim. Ve dolayısıyla da o an bütün mesleki reflekslerim onlardan farklı bir biçimde uçuşa geçmişti.

Ve nasıl oldu o an, ne oldu bana bilmiyorum… Bir garip oldum. Sanki ben o an yazmaz isem bir başkası yazacakmış ve bana gelen bu bilgi elimde patlayacakmış gibi bir garip, acemi bir muhabir edasına büründü ruhum ve duyduklarımı o an oracıkta tweet attım!

Sonra da dönüp muhabbete devam ettim, hiçbir şey olmamış gibi…

Ama aradan birkaç saat geçtikten sonra, yazdıklarımın dayanak gösterilerek bir Atatürk ve Abdülhamit tartışmasının başladığını öğrenince de tabii eşekler gibi pişman oldum.

Evet, uzun zamandır konuşuluyor, tartışılıyor 3. Havalimanı’nın isminin ne olacağı.

Hatta 24 Haziran öncesi ben bile bu konuda bir yazı yazmıştım. İsmin aynı kalması gerektiğini, yani Atatürk Havalimanı olarak devam etmesi gerektiğini yazmıştım.

Tamam… Çok merak edilen bir konu ve hatta bu konuda yapılan anketler bile oldu. Ve o anketlerde Abdülhamit Han ismi bayağı öndeydi…

Ama işte bu kadar hassas bir dönemde ben kesin bilgi olarak tweet atınca… Hiç arzu etmediğim, istemediğim bir ortam oluştu ve tam da Fatih Altaylı’nın dediği gibi zaten kavga etmek için bekleyen taraflara benim tweet bahane oldu ve olay çok büyüdü.

Samimiyetle söylüyorum… Allah şahit… Hâlâ o an ne oldu bana, neden o tweeti attım inanın kendime bile yapacak açıklama bulamıyorum.

Boşuna dememişler; “İnsan beşer… Kuldur şaşar” diye…

Ha bu arada, sonradan o tweeti sildim ama sildim de ne oldu?

Nihayetinde ok yaydan çıkmıştı.

Yazmam hata, “Millet benim yazdıklarımdan dolayı birbirine girdi” paniğiyle silmem ayrı bir hata…

Hülasa… Bu olay bana okkalı bir ders oldu ama gerçek şu ki şapşallaşma günümdü o gün… 20’lik dişlerim azdı, onların ağrılarından sızılarından mı yoksa gezegenlerden Satürn’ün düz dönmeye başlamasından mı bilmiyorum ama büyük aptallık ve dikkatsizlikti yaptığım.

Sorry…

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar