Günün yazarı Esra Elönü

Yazının başlığına bakar mısınız:
"Geç ergenliğin Meltemi"
*
Yazının kim için ve neden yazıldığını bilmiyorsunuz diyelim...
Nasıl da dikkat çekici değil mi?..
"Geç ergenlik”...
Nazik bir "hakaret" olabileceği gibi; bir "durum tespiti" de olabilir.
*

Yazının “Meltem Cumbul eleştirisi” olduğunu anladığınız an jeton düşüyor...
Nazik bir hakaret bu...
Çünkü...
Meltem en ikiyüzlü rüzgârdır...
Ne zaman eseceği bilinmez...
Onu öğleden sonra beklersiniz genelde ama...
Bir bakarsınız sabah esivermiş...

*
Sıcaktan ve nemden yapış yapış olduğunuz bir gün “hah işte” dersiniz. “Bu gün
denizden meltem eser de serinletir” diye sevinirsiniz…
Bir bakmışsınız dağdan alev alev sıcakla birlikte gelmiş, kupkuru yakmış her
yerinizi…
Şiddeti de yelden bir derece yukarıda...
*
Ve bir de şuraya bakın lütfen:
"Eğer elimde hurdaya çıkmış kelimeler varsa kelepirden kime yazayım diye
düşünürüm. Bir de misafir geldiğinde raflardan indirdiğimiz porselen tabaklar gibi
özenli kelimelerim vardır herkese harcamam."

Az sonra kelepir kelimelerin Meltem Cumbul olduğunu görünce, iyi ki bu yazının hedefi ben değilim diye şükrediyorsunuz...

*
Ya şunlar nasıl?..
“Ah siz sabahları kalkınca iki yüzünü de yıkamaya kalkan, tek makyöze iki yüz
makyajı yaptırmak zorunda kalan 2 yüzünü de tek astara geçirenler evet siz! Semih Kaplanoğlu o eli sıkmasaydı ne olurdu? Yobazlık, gericilik, köhnelik üzerine potpori yapıp sokaklara dökülürdünüz.”

*
Bu olağanüstü betimlemelerin sahibi kim mi?..
Haber7'den Esra Elönü...
*
Bir de medyanın anlı şanlı ve pek namlı gazetelerin yazarlarının hakaretlerini
düşünün...
"Be hey sersem...
Be hay şapşal...
Ulan satılık...
Ülen aşşağılık...
Bi git lan hain bi git"...
*
Günün yazarısın Esra...
Hatta yetmez...
Günlerin yazarısın...