GÜNÜN KÖŞE YAZARI

Günün köşe yazarı Serdar Turgut

İki gündür Serdar Turgut’un HaberTürk’teki yazılarını okuyorum…

Günün köşe yazarı Serdar Turgut

Genel seçim ya da referandum oylamaları sonrası en çok dış dünyada söylenenleri…

Ama ille de…

Amerikan Başkanı’nın ve…

Amerikan establishmentının neler düşündüğünü merak ederim…

İçeride yazılıp çizilenler ise pek umurumda olmaz…

İki gündür Serdar Turgut’un HaberTürk’teki yazılarını okuyorum…

Moralim daha da yükseliyor…

“Günün yazarı” seçtiğim Serdar Turgut’un bugünkü yazısını…

Başkan Trumph’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aramasını öğrendikten sonra okudum…

Sizinle paylaşmak istedim…

WASHİNGTON’DA İLK DEĞERLENDİRME

ABD’nin başkentinde ilgili birimlerde referandum sonuçları masaya yatırılmaya başlandı. Burada doğal olarak sonucun Amerika’yla ilişkileri olası etkileme ihtimalleri üzerine yoğunlaşılıyor.

Dışişleri Bakanlığı’nın dediği gibi, sonuç hakkında net bir tavır alınmayacak, ama sonuç doğrultusunda Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceği hakkında düşünülecek.

İlk değerlendirmelere göre Türkiye’nin Batı’yla ilişkilerinin bozulacağı düşünülmüyor. Hatta referandum kampanyasında bazı sertleşmeler olmasına rağmen yeni sistemde ilişkilerin düzeltilmesi yönünün ağır basması bekleniyor.

Türkiye’nin NATO içindeki önemli konumunda da önemli bir değişiklik beklenmiyor.

Bunlar bir yana, sadece tek bir konuda iki ülke arasında gerginlik olması ihtimali görülüyor. O da Suriye konusu. Amerika şu anda Suriye’de yürüttüğü politikalardan vazgeçmeye eğilimli değil.

Şimdiye kadar Türkiye’yi kırmadan, bağı koparmadan bölgede Kürtlerle işbirliğini sürdürmeyi denediler. Örneğin, Rakka konusunda bu açıkça görülüyor.

Konuyu konuşmak için geçen hafta Washington’a gelmiş olan Savunma Bakanı Fikri Işık’a işbirliği mesajları verilirken, Rakka’da YPG güçleriyle ortak çalışmalar aynı anda sürdürülüyordu.

Türkiye, o işbirliği yapılan YPG unsurlarının Amerika’nın da resmen terör örgütü dediği PKK’yla ortak çalıştığını, bu yüzden Rakka ve diğer yerlerde onlarla işbirliği yapılmamasını istiyor. Ancak bu politikayı fiilen yürütmekte olan Pentagon, Türkiye’nin bu konudaki itirazlarını bugüne kadar dikkate almamış görünüyor.

Beyaz Saray ise bu ve buna benzer konularda sahada mücadele etmekte olan komutanlara inisiyatif verdiği ve bölgemize yönelik genel bir strateji de ortaya koymadığı için YPG ile ortak çalışılması konusunda Trump da bir tavır getirmiyor.

TRUMP NE YAPACAK?

Suriye’de çok daha aktif olunacağı sinyalleri veren Başkan Trump buna rağmen bir strateji oluşturmuyor. Fox Business kanalına son verdiği mülakatta açıkça,

“Suriye’de fiilen olmayacağız, ama kimyasal silah kullanımından sonra olduğu gibi müdahaleler etmeyi sürdüreceğiz” dedi.

Tabii bu bugünkü fiili durumun devam etmesi anlamına geliyor. Yani Pentagon komutanları YPG güçleriyle işbirliklerini sürdürecekler ve Amerika gerekirse bazı seçilmiş hedefleri bombalamayı sürdürecek. Fakat bu böyle olduğu takdirde Türkiye’nin kabul etmesi çok zor olan fiili durumlar ortaya çıkacak.

İşte bu yüzden Amerikan yönetiminin Türkiye’yle ilgili birimlerinde yapılan değerlendirmede iki ülke arasındaki en hassas konunun bu olduğu ve Rakka’yla ilgili gerginlik yaşanabileceği düşünülüyor.

YÜZ YÜZE GÖRÜŞME

Başkan tarafından alınmış stratejik bir karar olmadığından bu durumun değişmesi ihtimali tabii ki var. Bunun için tek yol Başkan Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yüz yüze görüşüp konuşmaları görülüyor.

Daha önce Trump, Türkiye’yle ilgili bazı kararlar almak için referandum sonucunu beklediği mesajını çevresine vermişti.

Trump’ın güçlü liderlerle pragmatik çalışmayı sevdiğine dikkat çekenler,

Türkiye’deki yeni durumda Erdoğan’la da yakın bir çalışma ilişkisi kurma ihtimalinin olduğunu söylüyorlar. Ancak bunun için iki liderin arasında Çin Lideri Cinping’le yapılan görüşmede olduğu gibi bir sıcaklığın, bir bağlantının olması gerektiği belirtiliyor.

Trump o görüşmeden önce Çin aleyhine söylediği birçok sözden sadece Çin lideriyle kurduğu sıcak ilişki nedeniyle vazgeçmiş ve Çin hakkında 180 derece farklı politikalar izlemeye başlamıştı.

Türkiye hakkında bugüne kadar fazla sert sözler etmeyen Trump’ın, Erdoğan ile yapılacak ilk görüşmenin iyi geçmesi durumunda iki ülke arasındaki ilişkilerin çok iyi gitme ihtimali olduğuna dikkat çekiliyor.

Eğer bu da olursa bölgedeki Kürt politikasında da çok önemli değişiklikler olabilecek.

BEYAZ SARAY’DAKİ HAVA DEĞİŞİYOR

Türkiye’deki referandum tam da Beyaz Saray’ın iç politikasında önemli değişimlerin olduğu bir döneme denk geldi. Türkiye’ye açıkça düşman olan ekip prestij kaybetti ve geri plana çekilmeye başladı.

Steve Bannon ile Stephen Gorka’nın Beyaz Saray içindeki görevlerini sürdüremeyecekleri de sanılıyor.

Onların yerine meselelere daha sakin, daha global bakan, İslamofobik olmayan bir ekip yerini sağlamlaştırmaya başladı. Ayrıca Türkiye hakkında olumlu düşüncelere sahip oldukları söylenen Trump’ın kızı Ivanka ile kocası Jared Kushner de güçlenmekteler.

Beyaz Saray güç dengelerindeki bu değişim, ileride Türkiye’nin lehine çalışılabilecek bir gelişme olarak görülüyor.

EN ÖNEMLİ GİZLİ BELGE

CIA’da her sabaha karşı 03.30’da sadece Başkan için hazırlanmış günlük brifing baskıya girer. Olağanüstü koruma altında basılan bu belgede “bir gün önce dünyada yaşanan önemli olaylar Amerika’yı nasıl etkiler?” yorumları yapılır ve bu belge o sabah 10.30’da bizzat CIA Başkanı tarafından Başkan’a sunulur, sorulara o cevap verir. Pazartesi sabaha karşı basılan belgede Türkiye’deki referandum sonuçları hakkında değerlendirmenin en ön sıralarda olduğu da kesin.

Bu belgede nelerin yer aldığını bilmek şimdilik mümkün değil, ama geçen hafta konuşmasını dinlediğim CIA Başkanı Mike Pompeo’dan anladığım kadarıyla bu değerlendirmede “Türkiye’nin tavrını bekleyip görelim” sonucuna varıldığına eminim.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar