GÜNDEM

Gazeteci Faruk Bildirici: Tartışmalar Cumhuriyet'i yıpratıyor

Hürriyet gazetesi okur temsilcisi Faruk Bildirici, Cumhuriyet'teki yönetim değişikliğiyle ilgili tartışmaların gazeteyi yıprattığını söyledi.

Gazeteci Faruk Bildirici: Tartışmalar Cumhuriyet'i yıpratıyor

Faruk Bildirici, Cumhuriyet'teki yönetim değişikliğine ilişkin olarak, "Bu tartışmaların Cumhuriyet’i yıprattığını düşünüyorum. Öyle ya da böyle Cumhuriyet bir şekilde yıpranıyor. Onun dışında çok da fazla bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü öyle bir kavga ki bu kavgada bir şey söylediğiniz zaman taraf haline gelmiş oluyorsunuz" ifadesini kullandı. 

Duvar'dan Serkan Alan'a konuşan Bildirici'nin söyleşisinin ilgili kısmı şöyle: 

Cumhuriyet Gazetesi’nde geçtiğimiz günlerde yaşanan yönetim değişikliği sonrası, gazetecilerin istifaları ve yeni yönetimin açıklamaları çok konuşuldu. Eski bir Cumhuriyet çalışanı olarak yaşananları gazetecilik açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu tartışmaların Cumhuriyet’i yıprattığını düşünüyorum. Öyle ya da böyle Cumhuriyet bir şekilde yıpranıyor. Onun dışında çok da fazla bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü öyle bir kavga ki bu kavgada bir şey söylediğiniz zaman taraf haline gelmiş oluyorsunuz.

Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yönetim değişikliğinin ardından iki tarafı belirgin olarak hissetti kamuoyu. Bu tip tartışmalarda gazeteciler taraf olmalı mıdır?

Gazeteciler de siyasi görüşü olan insanlar. Bu insanları tamamen siyasetten arınmış olarak göremeyiz. Önemli olan düşüncenizi nasıl ifade ettiğiniz ve nasıl uyguladığınızdır. Burada o konuda problemler yaşandı. Cumhuriyet’in eski ve yeni yönetiminin dünya görüşleriyle ilgili bir şey söylemek istemem. Ben görevden uzaklaşan arkadaşların gazetecilik yapmaya çalıştıklarını düşünüyorum. Ama gazetecilik yaparken ciddi yanlışlarının da olduğuna inanıyorum. Fakat gazetecilerin yanlışları gazeteciler arasında tartışılmalı. Gerekirse özeleştiri de yapılmalı, mesleki anlamda gerekleri yapılmalı. Mahkeme sürecinde olmaması gereken şeyler oldu. Bir gazeteci arkadaşın yaptığı gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklanmasını, hapse atılmasını asla onaylamam. Orada ifade verilmesini, bir şekilde suçlayan tarafta yer alınmasını asla doğru bulmam. Ne olursa olsun gazetecilik nedeniyle insanların yıllarca hapiste yatmış olmasının bir saygı getirmesi gerektiğini düşünüyorum. O insanların oradaki mesleki duruşlarına saygı göstermek gerekiyor. Bu yönetim değişikliği çok daha olgun bir biçimde ve gazetecilik hassasiyetleriyle yapılabilirdi. Böyle olsaydı bugün gazeteden ayrılan bazı arkadaşlar işten ayrılmazlardı. Ben bu kavgada taraf değilim ve olmam. 1991’deki kavgada da taraf olmamış üçüncü olmaya çalışmıştım. Bütün kavgalarda iki taraf oluyor ne yazık ki. İki taraf olunca gazete zarar görüyor, yine gördü. Şimdi Cumhuriyet’te ayrılanların da yönetimde olanların da suçlayıcı bir takım açıklamalar yapmaktan vazgeçmeleri gerektiğini düşünüyorum. Cumhuriyet daha nasıl iyi gazeteci olabilir ile uğraşmak gerek. Son olarak Murat Sabuncu’nun hem yargı sürecindeki hem de son yazısındaki duruşunu çok değerli buluyorum.

Türkiye’deki medyanın sahiplik ilişkilerinin sorunlu olduğuna dair görüşlerinizi biliyoruz. Türkiye medyası yeniden nasıl yapılanabilir? Günahlardan arınmak mümkün müdür?

Türkiye medyasının kötü bir dönemden geçtiğine inanıyorum. Bu sorunların içerisinde medya teknolojik bir dönüşüm de yaşıyor. Hem içinde bulunduğumuz durum hem de teknolojik dönüşümden dolayı zaten medya ister istemez yeniden yapılanmak zorunda. Elbette bu Türkiye’deki demokrasinin ve özgürlüklerin gelişmesiyle birlikte gidecektir. Öyle olmasa bile insanların haber alma ihtiyacı var. Bu ihtiyaç devam ettiği sürece gazetecilik de ölmeyecek. İnsanlar habere ulaşmanın yolunu bulacaklar. Haber de onlara ulaşmanın yolunu bulacak. Sihirli bir formül öneremiyorum ama bunun böyle gitmeyeceğini de biliyorum. Keşke sihirli bir formül bilsem de söylesem…

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar