MEDYA KÖŞESİ

Fatih Altaylı'dan kültür ve turizm için çarpıcı öneri

Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı'dan Gazeteciler.com yazarı Hatice Kübra'nın "Kültür ve Turizm Bakanlığı ayrılmalı" önerisine destek geldi. Fatih Altaylı Kültür Bakanlığı'nın başına ise tarihçi yazar İlber Ortaylı ismini yakıştırdı.

Fatih Altaylı'dan kültür ve turizm için çarpıcı öneri

Fatih Altaylı bugünkü yazısında Kültür ve Turizm Bakanlığı'na değinerek iki alanın bakanlık olarak birbirinden ayrılması gerektiği ifade etti. 

Hatice Kübra'nın dünkü yazısına atıfta bulunan Fatih Altaylı, "Aklımın bir köşesinde duruyordu ama akıl akıldan üstün olduğu önce genç bir kadın yazar, Hatice Kübra yazdı, ben sallanırken. “Kültür Turizme kurban edildi” diye. Çok yerinde bir tespit." dedi. 

Ayrıca Fatih Altaylı, turizmde "kültür turizmi" yapılamadığına dikkat çekerek bizim yatak, yemek ve şezlong pazarladığımızı belirtti.

 İŞTE FATİH ALTAYLI'NIN O YAZISI


Aklımın bir köşesinde duruyordu ama akıl akıldan üstün olduğu önce genç bir kadın yazar, Hatice Kübra yazdı, ben sallanırken.

“Kültür Turizme kurban edildi” diye.

Çok yerinde bir tespit.

Bakanlığın adı “Kültür ve Turizm Bakanlığı”.

Ama bir türlü iki yakası biraraya gelemeyen bir Bakanlık.

Ya “Kültür” öne çıkıyor ender olarak, ya da genelde  “Turizm”.

Başkan Erdoğan bakanları açıklamadan önce Murat Bardakçı’ya sarmıştım.

Her gördüğümde “Hadi hayırlı olsun. Ankara’dan çok ciddi duyumlar geliyor. Kültür Bakanı oluyormuşsun” diye takılıyordum.

Ben böyle dedikçe Murat gülüyor, “Allah korusun.” Diyordu.

Geçen hafta odamda sohbet ediyoruz, ben de bir yandan yazıyorum.

“Ne yazıyorsun” dedi.

“Yarınki yazımı. Senin kültür Bakanı olacağını yazıyorum” dedim.

Yerinden hopladı.

“Sakın ha, yok öyle bir şey.”

“O zaman Olmalı diye yazayım” diyorum.

Murat köpürüyor. “Sakın ha, yazayım deme” diye .

Ben uzatıyorum, “Özgür basına baskı yapamazsın. Yazacağım işte. Senden iyisini mi bulacaklar. ” diyorum.

Sonunda böyle bir yazıya niyetim olmadığını anladı. Rahatladı.

“O Bakanlığın asıl işi turizm. Gelir turizmden. Oraya turizmi bilen biri getirilir muhtemelen.” Dedi.

İşte asıl mesele de bu anlayışta aslında.

Bardakçı gerçekçi ve söylediği duruma göre doğru.

Ama gerçekten doğru mu?

Bugün Dünya’da turizm gelirinde en üst sıradaki ülkelerden ikisi hangileri?

Hiç kuşkusuz Fransa ve İtalya. Turist sayısında da, turist başına gelir ortalamasında da Türkiye’nin kat kat, fersah fersah  önündeler.

Niye peki?

Tepemizdeki güneş aynı güneş.

Bizim denizimiz ikisinin denizlerinin toplamından daha güzel.

Tarihse İtalya’dan Roma’yı çıkar geriye kalan fazla bir şey yok.

Bizde ise her köşeden Dünya tarihini değiştirmiş farklı medeniyetlerin izleri fışkırıyor.

Tesis desen bizdeki tesisler de, hizmetler de hepsinden daha ileride.

Peki turizm gelirlerindeki bu devasa fark nereden kaynaklanıyor?

Çok açık.

Biz yatak, yemek ve şezlong pazarlıyoruz.

Onlar ise “Kültür” Yaşam kültürü.

O yüzden aynı yatak bizde 100 avro, orada 500 avro.

O yüzden bize gelen turist 700 dolar bırakıyor, oraya giden turist 2500 avro.

Kültür bu yüzden önemli. Senin değerini arttırdığı için.

Bütün ülkeyi turist doldursan, turistleri aynı yatakta ikişer ikişer geceletsen, yine de onların gelirine ulaşamıyorsan sorun turizmde değil, sorun kültürdedir.

Ve doğrusu Kültür Bakanlığı’nı Turizm’den ayırmak, Milli Eğitim Bakanlığı gibi başlı başına bir Bakanlık haline getirmektir.

Bizzat Başkan Erdoğan “Her şeyi yaptık ama Kültür’de gerekli aşamayı gerçekleştiremedik” demedi mi?

Ne bileyim mesela İlber Ortaylı Kültür Bakanı olarak Cumhurbaşkanlığı sisteminin bakanları arasında yer alsa, fena mı olurdu!

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar