Fatih Altaylı günün yazarı...

Birbirimizi kırarak çıkamayız esenliğe...
Birbirimizi düşmanlaştırarak kurtaramayız geleceğimizi...
Birbirimizi aşağılayarak tesis edemeyiz iç barışı…
*
Eleştireceğiz tabi birbirimizi…
Tabii ki sen beni tenkit edeceksin ben de seni…
Ama…
Küfretmeden...
Ama…
Hakarete başvurmadan…
*
Tabii aynı şeyi…
Rakiplerimiz olmadığı halde içimizden pek çoğunun rakipten öte “düşman” bellediği siyasetçilere de aynı şekilde davranarak…
*
Sözü Fatih Altaylı’nın, bugünkü HaberTürk’te “Her ihbarda devlet mekanizması kilitlenmeli mi?”  başlığı altında yayımlanan yazısına getireceğim…
*
Basın yayın okullarında “Eleştiri Dersi” olarak okutulacak kadar güzel…
Zira…
Eleştirinin amacı “yanlış yaptığına inanılan” kişiyi kırmak, incitmek, aşağılamak değil…
Eleştirinin amacı, “yanlış yaptığına inanılan” kişiye nazik (Bazen ironiyle de olabilir) bir üslûpla doğruyu göstermek olmalı…
*
Bu arada yanlışı kadar (Varsa) doğruları da takdir edilmeli elbette…
*
Fatih Altaylı bugünkü yazısında eleştirinin bu en temel kuralına harfiyen uyuyor…*
*
Günün yazarı seçtiğim Fatih Altaylı’nın yazısını okumanızı tavsiye ederim…