GÜNDEM

Eski çizerinin karikatürünü köşesinde yayınladı

Eski bir genel yayın yönetmeni eskiden aynı gazetede olduğu çizerin karikatürünü yeni gazetesindeki köşesinde okurlarıyla paylaştı...

Eski çizerinin karikatürünü köşesinde yayınladı
GAZETECİLER.COM - "Tan Oral'la 1980'lerin başından itibaren uzun yıllar Cumhuriyet'te birlikte çalıştık. Şimdi o Taraf'ta, ben Milliyet'te devam ediyoruz uzun yolculuğumuza... Pazar günü sevgili Tan'la aynı duyguları paylaşmışız. Anlaşılan o ki, cuma gecesi Kanaltürk'te o da Başbakan Erdoğan'ı izlemiş ve durumu hazin bulmuş."

Bu satırların yazarı Cumhuriyet'in1981-1992 yılları arasında Genel Yayın Müdürü olan Hasan Cemal'e ait.

Tan Oral'ın Taraf'ta pazar günü çıkan karikatürünü Milliyet'teki köşesine taşıyan Hasan Cemal, "karikatür iğneleyici, eleştirel ve ince alayla bezenmiş çizgileri, gazeteci milletinin ne olması, ne olmaması gerektiğini çok iyi sergiliyor." dedi ve şöyle devam etti:

DenemeBaşbakan karşısında ezilip büzülmüş, başı öne eğik gazeteciler, mahcup bir edayla utana sıkıla soruyorlar:
"Sayın Başbakan!.. Acaba size, önceden cevabını iyi bildiğimiz sorular sorabilir miyiz?.."
Ayrıntıya girmek istemiyorum.
Medya iyi sınav vermiyor.
Maalesef gerçek bu.
İktidar sahiplerinin gözüne girmeye, onlara yaranmaya çalışarak, onlardan sürekli bir şeyler bekleyerek, gerçek sorunlara yan çizerek iyi medya olunmaz.
Siyasal iktidarlar karşısında dik duramayan, mesafesini iyi ayarlayamayan bir medyanın kendisi dahil kimseye hayrı dokunmaz.
Hiç unutmayın:
İktidar sahipleri de, medya patronları da gün gelir bundan zarar görür. Medyanın gerçek işlevinden uzaklaştığı bir ortam zamanla demokrasi ve istikrarı da olumsuz etkiler.
(...) İktidara yerleşirken 'kendi medyaları'nı yaratmanın peşinde koşar tümü.
Ama deneyimli, aklıselim sahibi siyasetçiler, en azından kendi inandırıcılıklarını korumak için kendilerine tümüyle bağlı bir medya arayışı içinde gözükmezler.
Bu eğilimlerini fazla çaktırmazlar.
Bunun için de karşılarına, arada bir de olsa, kendilerine gazeteci gibi soru sorabilecek, gerektiğinde başbakanın sözünü kesip, "Bu benim sorumun cevabı değil" diyebilecek gazetecileri oturturlar.
(...)
Benim de bazılarına katıldığım TRT'nin 1980'lerdeki siyasal programlarını hatırlıyorum. Her parti liderinin karşısına Tercüman'dan Cumhuriyet'ine kadar basın yelpazesini bir uçtan öbürüne temsil eden gazeteciler oturur, istedikleri gibi soru sorarlardı.
Yineliyorum.
O tarihlerde de liderler kendine tabi gazeteci, gazete ve patron peşindeydiler. Bu bakımdan elbette başarı kazandıkları da oldu.
Ama doğrusunu isterseniz, bugünkü kadar hazin manzaralarla karşılaştığımı anımsamıyorum.
Medyanın bu hallerinin kimseye yararı olmaz. Ne gazeteciye, ne patrona, ne iktidar sahibine...
Herkes kendi işine bakar ve işini daha iyi yapmaya çalışırsa, bundan hepimiz karlı çıkarız.
ÇOK OKUNANLAR