POLEMİK

Ertuğrul Özkök: Basın tribününde kaç ODTÜ'lü yazar var?

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, spor medyasını ayağa kaldıracak bir yazıyı kaleme aldı.

Ertuğrul Özkök: Basın tribününde kaç ODTÜ'lü yazar var?

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, spor medyasını sarsacak bir yazıya imza attı. 

Ertuğrul Özkök, "İngiltere’de futbol yazarları artık Oxford ve Cambridge’den mezun olmaktadır. Türkiye’de şu soru er veya geç sorulacaktır: Şu an basın tribününde kaç Boğaziçili, kaç ODTÜ, Koç, Sabancı mezunu var?" sorusunu köşesine taşıdı.

Ertuğrul Özkök'ün spor medyasında çok konuulacağına inandığımız yazısından bir bölüm aşağıda:


Basın tribününde kaç Boğaziçi’li, kaç ODTÜ’lü var?


Yeni tribün sosyolojisi, yeni bir içerik talebi yaratmış, yeni içerik de spor yazarı profilini değiştirmiştir. İngiltere’de futbol yazarları artık Oxford ve Cambridge’den mezun olmaktadır. Türkiye’de şu soru er veya geç sorulacaktır: Şu an basın tribününde kaç Boğaziçili, kaç ODTÜ, Koç, Sabancı mezunu var?
GEÇEN hafta Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin Levent Caddesi 51 numaradaki merkezinin önünden geçiyordum.

Biraz durup içeri baktım.

Başka ülkelerdekini bilmiyorum, ama Türk spor gazeteciliği içini iftihar edilecek bir bina ve tesis.

5 ÜZERİNDEN 4.5 YILDIZ

Derneğin internet sitesine girdiğimde okuyucu yorumlarına baktım. Beş yıldız üzerinden 4.5 yıldız almış.

Geniş avluya açılan kapıdan içerisini seyrederken, rahmetli Yavuz Gökmen aklıma geldi.

Onu spor yazarı yaptığımda, öteki spor yazarlarından ve derneğinden aldığım tepkileri hatırladım.

Bir türlü içlerine sindirememişler, o nedenle sıkı bir lonca direnci ile onu basın tribününe kabul etmemişlerdi.

SPORA İSTATİSTİĞİ GETİREN YAZAR

İstanbul’da oynanan Galatasaray maçlarına gelir, ucuz bir otelde kalır, sonra aldığı biletle açık tribüne oturur, maçı izler ve oradan yazardı.

Çok az insan bilir, ama Türk basınına spor istatistiği tutma kavramını getiren kişidir.

Oğluna yazdırdığı basit bir izleme cetveli ile isabetli şut, isabetli pas, asist gibi hareketleri sayar, sonra da yazardı.

GEÇEN HAFTA YAYIMLANAN ÜÇ ÖNEMLİ KİTAP

Geçen hafta Türkiye’de spor yazarlığı açısından çok önemli 3 kitap yayınlandı.

Kitapların yazarı, Guardian gazetesinin de yazarı olan Jonathan Wilson’dı.


Hürriyet Pazar’da, onunla yapılan güzel bir mülakatı okuduğumda, 20 yıl gazete yöneticiliği yapmış bir insan olarak tekrar Levent Caddesi 51 numaraya gittim.

HOLİGAN YAZARLIĞINI BİTİREN STAT FACİASI

... İngiltere’de spor yazarlığının evrimini anlatıyor...

Diyor ki, İngiltere’de spor yazarlığının son miladı Hillsborough faciasıdır...

Çünkü bu olay, İngiltere’de “holigan seyirciliğinin” sonudur. O tarihten itibaren, statlarda tribünün sosyolojisi köklü biçimde değişmiştir. Seyircinin eğitim düzeyi, toplumsal konumu yükselmiş, spor entellektüelliği dönemi açılmıştır. Bu da spor yazarlığını köklü biçimde değiştirmiştir.

YENİ TRİBÜN SOSYOLOJİSİ YENİ YAZARINI ARIYOR

Yeni tribün sosyolojisi, yeni bir içerik talebi yaratmış, yeni içerik de spor yazarı profilini değiştirerek, “Sporda yeni yazma biçimlerini” yaratmıştır. O değişirken, gazete, televizyon, internet yapılanması içinde sporun önemi artmış,  yazar yorumcusu da spor yazarlığına terfi etmiştir.

Peki nedir yeni spor yazarı profili?


İNGİLİZ TRİBÜNÜNDE OXFORDLULAR DÖNEMİ

Bu konuda 3 kitap yazan Oxford Üniversitesi mezunu.

“İngiltere’de futbol yazarları artık Oxford ve Cambridge’den mezun olmaktadır.”

Tekrar Levent caddesi 51 numaraya dönüyorum... Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin üyelik koşullarını belirleyen koşullar, dernek tüzüğünün ikinci bölümünün 5’inci maddesinde yazılı.

Üyelik için aranan şart “Spor gazeteciliğini meslek edinmiş olmak ve Türkiye’de faaliyette bulunan basın ve yayın organlarında sözleşmeli olarak çalışıyor olmaktır.”

Yani bir eğitim şartı yoktur ve bence de normaldir. Çünkü meslekteki profil değişimini, eğitim zorunluğu ile değil, bu mesleğe gönüllü olarak gelen insan profilinin eğitiminin üyeliği  ile sağlamak doğrudur.

Ertuğrul Özkök'ün yazısının tamamı için tıklayın

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar