GÜNDEM

Emin Çölaşan'dan Uğur Mumcu bombası; Gerçek katilleri...

Sözcü yazarı Emin Çölaşan, bombalı bir suikast sonucu öldürülen çocukluk arkadaşı gazeteci Uğur Mumcu'yu köşesine taşıdı.

Emin Çölaşan'dan Uğur Mumcu bombası; Gerçek katilleri...

Sözcü yazarı Emin Çölaşan, önce okul arkadaşı, daha sonra avukatı ve son olarak da meslektaşı olan Uğur Mumcu'nun gerçek katillerinin aramızda gezdiğini iddia etti.

Emin Çölaşan "25.yılında Uğur Mumcu" başlıklı yazısında Uğur Mumcu'nun Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük gazetecisi olduğunu savundu..

Çölaşan, yazısında Uğur Mumcu ile birlikte kendi evlerinde DYP-SHP hükümetini de nasıl kurduklarını itiraf etti..

İşte Emin Çölaşan'ın kaleminden Uğur Mumcu:

25. yılında Uğur Mumcu


Sevgili okuyucularım, şu iddialı sözüm konusunda en ufak bir kuşkunuz olmasın: “Uğur Mumcu Türkiye’ye gelmiş geçmiş en büyük gazeteci idi.”
Okuyan, araştıran, kalemi çok güçlü, hem de konuşma yeteneği olan Atatürkçü bir gazeteci…Aynı zamanda hukukçu.
Karlı bir Ankara günü… 24 Ocak 1993’de evinin önünde duran arabasını çalıştırmak için kapısını açtığında patlama oldu.
Onun metrelerce öteye savrulmuş cesedini olaydan yarım saat sonra karların içinde görünce şok olmuştum.
Gerçek katiller bugüne kadar bulunmadı. Birileri yargılandı ve göstermelik hapis cezası aldı ama onlar katil falan değil. Tamamen göz boyamaca yapıldı.
Şimdi aradan 25 yıl geçti, sonuç yok. Her kafadan bir ses çıkmaya devam ediyor. Bundan sonra da hiçbir gelişme olmayacak.

* * *

Uğur’un yakın arkadaşı ve dostu olmakla her zaman onur duydum. Dostluğumuz taaa lise yıllarından, Ankara Bahçelievler’de başlamıştı. İkimiz de aynı semtin çocuklarıydık, çok sayıda ortak arkadaşımız vardı. Uğur, Deneme Lisesi’nde, ben Ankara Kolejinde okuyordum.
Hemen her gün akşam saatlerinde ve tatil günlerinde Pazar durağındaki köşemizde buluşur, kızlara tatlı tatlı lâf atar, gırgırımızı geçer, üstelik lise çağı bilgilerimizle siyasi tartışmalar yapardık.
Üniversite yılları geldi, Uğur Ankara’da Hukuk Fakültesi’ne başladı, ben ODTÜ İdari İlimler Fakültesi’ne…
Köşe buluşmalarımızı hiç aksatmadık. Artık siyasi tartışmalarımız da daha bilinçliydi.
Okullar bitti, evlendik, dostluğumuz yine aksamadı.
Müsteşar Turgut Özal beni Devlet Planlama Teşkilatı’ndan kovmuştu. Danıştay’da dava açtık, avukatım Selçuk Ömerbaş’la birlikte Uğur Mumcu idi…Ve davayı kazandık ama kararı uygulamadılar!

Emin Çölaşan'ın yazısının tamamı için tıklayın

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar