GÜNÜN KÖŞE YAZARI

Doğan Heper

Milliyet

Doğan Heper
"Normali anormalde arayan bir millet" olma huyumuz yüz yıllardır var mıydı bilemiyoruz...

Ama...

Son dönemlerde böyle kötü bir huyumuz olduğu konusunda iddiaya bile girebiliriz...

Çoğunuz büyüklerinizden, "rahat bir yerine battı" deyimini duymuşsunuzdur...

Evet...

Biz Türk Müslümanları nedense "rahat bir yerine batanlardan" olduk...

Ya da atalarımız da böyleydi ki o deyimi söylemişler...

Bir demokraside sivil ya da askeri; seçilmiş siyasal iktidarı silah zoruyla veya devletin kurumlarını ele geçirerek devirmek normal mi?..

Tabii ki değil...

Aksine "anormal"...

Peki...

Üzerlerine asker üniforması giymiş cuntacıların darbe girişimlerini sadece bedenlerini tankların ve mermilerin önüne atarak önleyen halkın şimdi de en yakın komşusunu hatta yıllarca (Sözde) omuz omuza verdiği dava arkadaşını "FETÖCÜ" ya da "şucu, bucu" diye ihbar etmesi normal mi?..

Tabii ki o da normal değil...

Normal olmadığı için...

Sayın Cumhurbaşkanı bile at izinin it izine karıştığını; yani durumun anormalleştiğini açıklamak zorunda kalıyor...

Uzatmayalım...

Doğan Heper bugünkü Milliyet'te "Normalleşme heyeti kurulmalı" başlığı altında yayımlanan makalesini şöyle bitiriyor:

"Türkiye altüst.

Peki şimdi normale dönmek, iç güvenliği zarar görmeden sağlamak için ne yapmalı?

Bence, bu iş için bir heyet kurulmalı. Adı da "normalleşme heyeti" olmalı.

O heyet bu işlerle uğraşmalı. Hükümete vekâlet ederek işi görmeli, götürmeli.

Bakanlar kurulu artık mesaisini bu işe vermemeli."

Evet...

Türkiye alt üst...

Ve acilen normalleşmeye ihtiyacı var...

Normalleşme görevi de; bir taraftan terör, bir taraftan Suriye diğer taraftan da ekonomi ile uğraşan hükümetin üzerine yıkılmamalı...

Normalleşme, aklı ve vicdanı hür, demokrat, deneyim sahibi entelektüellerden kurulmalı ve ülkeyi normalleştirmeli...

Son derecede yerinde önermesiyle Doğan Heper'i "Günün Köşe Yazarı" seçiyoruz...


NORMALLEŞME HEYETİ KURULMALI

Akıl almayan şeyler oldu.

Bunlar liderler tarafından da söylenseydi, inanmazdık.

"Nasıl olur, olamaz..." derdik.

10 binlerce kişinin işine son verildi, ihraç edildiler.

İçlerinde hâkimler var, savcılar var, subaylar var, astsubaylar var, öğretmenler var, polis şefleri var, polisler var, çeşitli görevlerdeki memurlar var, işverenler var, hariciyeciler var.

Çeşitli müesseseler kapatıldı.

İçlerinde askeri işletmeler, alanlar var, askeri hastaneler var, askeri okullar var, sivil okullar var. Bankalar var, şirketler var...

Mahkemeye verilenler var.

Gözaltına alınanlar var.

Tutuklananlar var.

Kaçanlar var.

Bunların çoğu bu millete ihanet etti.

Buna, FETÖ ve FETÖ'cülük sebep oldu.

Yani, Türkiye altüst.

Peki şimdi normale dönmek, iç güvenliği zarar görmeden sağlamak için ne yapmalı?

Bence, bu iş için bir heyet kurulmalı. Adı da "normalleşme heyeti" olmalı.

O heyet bu işlerle uğraşmalı. Hükümete vekâlet ederek işi görmeli, götürmeli.

Bakanlar kurulu artık mesaisini bu işe vermemeli.

Olmaz mı?

ÇOK OKUNANLAR