ANALİZ

Demokrasiyi işte o sıçan yiyecek

Sosyal medyaya tanınan akıl almaz, vicdan kabul etmez bu özgürlük anlayışı, giderek bütün halkları birbirine düşman ediyor…

Demokrasiyi işte o sıçan yiyecek

Gazete köşeleri ve haber kanallarının tartışma programları “sosyal medya ürünü” yazarların işgali altında…

Hepsi de pervasız, nobran, küfürbaz, müfteri, vicdansız, kavgacı, tahammülsüz birer vuvuzela…

Ya genel yayın yönetmenleri tercih ediyor bunları takipçisi ve tıklayıcısı çok diye…

Ya da bu tipleri istihdam etmek, patronların işlerine geliyor…

* * *

Bunların hangi ideolojiden ya da iktidar veya muhalefet yanlısı olmaları önemli değil…

Çünkü…

Bunların ideolojileri de yok aslında tarafları da yok…

Bunlar kapılandıkları sahiplerinin çıkarlarının…

Ve…

O koşu sırasında haliyle patron çeşmesinden kendi küplerine de damlayacak olan su(!) zerrelerinin peşindeler…

* * *

Ve…

Bunlar öylesine özgürler ki…

Hatta…

Hedef gösterilen veya hedef göstermek istedikleri kişi ve kurumlar için hakaret etme, iftira atma, aşağılama, itibarını yok etme özgürlükleri bile var…

* * *

Oysa…

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tiplerin akıl almaz özgürlüklerini eleştirmek için nasıl da haklı bir durum tespiti yaptı geçenlerde…

Gazeteci dedikleriniz sınırsız özgürlüğe sahip değildir” dedi. “Benim özgürlük sınırım nereye kadarsa, o da ancak oraya kadar gelebilir, ondan daha ileriye gidemez...”.

* * *

Cumhurbaşkanı’nın buradaki “Benim” öznesini alın yerine dilediğiniz özneyi koyun, bir şey değişmez…

Zira…

Baştan sona haklı bir durum tespitidir bu…

Eğer bir ülke demokratik hukuk devleti ise herkes için geçerlidir bu kural…

* * *

Yani…

Demokratik hukuk devletinde gazetecilerin; cumhurbaşkanlarına, başbakanlara, muhalefet partisi liderlerine, bakanlara, milletvekillerine her türlü küfür ve hakareti etme özgürlüğü vardır” diye bir anayasa veya yasa maddesi var da ben mi bilmiyorum?..

Hayır…

Böyle bir madde hiçbir ülkenin anayasa veya ceza yasalarında yok, olamaz da…

* * *

Eğer bir gazeteci veya sosyal medya ürünü bir tip ülkenin:

Cumhurbaşkanına…

Başbakanına…

Muhalefet partisi liderlerine…

Bakanlarına…

Milletvekillerine küfür ve hakaret ediyor…

İftira atıyorsa…

Yargılanmayı ve yargının vereceği kararı da kabul etmek zorundadır arkadaş…

Eğer…

Eğer bir gazeteci veya sosyal medya ürünü bir tip ülkenin:

Cumhurbaşkanına…

Başbakanına…

Muhalefet partisi liderlerine…

Bakanlarına…

Milletvekillerine küfür ve hakaret ettiği…

İftira attığı için mahkûm olmuş ve hapisteyse…

O kişi için “hapisteki gazeteci” demek gazetecilik mesleğine hakarettir…

* * *

Sosyal medyaya tanınan akıl almaz, vicdan kabul etmez bu özgürlük anlayışı, giderek bütün halkları birbirine düşman ediyor…

Çünkü…

Ekranlarda “tartışma” adı altında alenen kavga edenlerin hemen hepsi birer “sosyal medya ürünü”…

Sehpaları bunlar yumrukluyor…

Hakaret ve küfürleri bunlar savuruyor…

Karşılıklı olarak birbirlerini bunlar tehdit ve ihbar ediyor…

* * *

Manifestom şu:

Ey vicdan ve izan sahibi siyasetçi…

Ey vicdan ve izan sahibi hukuk insanı…

Ey vicdan ve izan sahibi gazeteci!...

Birleşiniz…

Sosyal Medya özgürlüğü” adı verilen:

Bu kalleş…

Bu iğrenç…

Bu kirli…

Bu edepsiz anarşi bütün dünya ülkelerini yerle bir edecek…

Birleşiniz ve…

İnsan hakları evrensel beyannamesini yeniden yazınız…

Demokrasinin tarifini yeniden yazınız…

Basın özgürlüğü kanunlarını yeniden düzenleyiniz…

Sosyal medyada özgürlüğün sınırlarını yeniden tayin ediniz…

Eğer birleşmez…

Eğer bunları yapmazsanız…

Demokrasiyi, “demokrasi” İSİMLİ Hint sıçanı yiyecek haberiniz olsun…

Yakup MURAT

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar