ANALİZ

'Çocuklar Duymasın'a kıymayın lütfen...

Kitabın o kitaplığa nasıl girdiği soruşturması, müşteki izleyiciden başlatılmalı…

'Çocuklar Duymasın'a kıymayın lütfen...

Çocuklar Duymasın’ın bir sahnesinde, kitaplıkta Feto’nun yazdığı sanılan bir kitap varmış.
İzleyicinin biri savcılığa suç duyurusunda bulunmuş.
Savcılık soruşturma başlatmış.
Birol Güven izleyicilerden özür dilemiş.
*
Sıkı bir
Çocuklar Duymasın izleyicisiyim…
O sahnede, arka planda öyle bir kitap olduğunu fark etmedim bile çünkü
Feto’nun öyle bir kitabı olduğundan haberim bile yok…
Sanırım şikâyette bulunan izleyiciden başka da kimse fark etmemiştir.
*
Eminim,
Birol Güven de farkında değildir kitabın…
Yönetmen de…
Art dekor da…
Oyuncular da…
*
Ey yetkililer!..
Çocuklar Duymasın’a kıymayın lütfen…
“Kanallar arası”
acımasız rekabete kurban etmeyin…
*
NOT:
Kitabın o kitaplığa nasıl girdiği soruşturması, müşteki izleyiciden başlatılmalı…


TANIDIĞINIZDA O KİŞİYİ ÇOK SEVEBİLİRSİNİZ…

Öyle insanlar var ki aramızda…
Hiç tanımadığı, başkalarından dinlediği veya medyada yazılanlardan hakkında bilgi sahibi olduğu birisine gıcık olur…
Hatta daha öte…
“Falancadan nefret ediyorum, iğreniyorum”
falan der…
*
Hatta ve hatta...
Kimileri ise hayatında bir kere bile yan yana gelip sohbet etmediği birinin namusuna dil uzatır…
*
Sonra bir gün o kişiyle karşılaşır, sohbet eder…
Karşılıklı fikir alışverişi yapar…
Sohbet ilerledikçe ve eskiden
“gıcık” olduğu kişi konuştukça içinden, “yahu bu adam benden çok daha alçak gönüllü, benden çok daha entelektüel” diye düşünür...
*
Demek istemem o ki…
Bildiğiniz ama iyi tanımadığınız kişileri sadece siyasi görüşleri veya giyim kuşamları, yaşam tarzlarıyla
“tu kaka” etmeyin…
Tanıdığınızda o kişiyi çok sevebilirsiniz…



YAKTIN, YIKTIN, KÜL ETTİN BEDRİ USTA'YI


Sevgili Ahmet (Hakan)…
Kebapçı Bedri Usta’yı överken “Üstelik fiyatlar da ehven mi ehven” diyorsun ya…
İşte onu demeyecektin.
*
Neden mi?..
Çünkü
Ahmet...
Bodrum’da bir mekân için “üstelik fiyatlar da ehven mi ehven” dedin mi; o mekân biter…
Kimse (“Kimse” dediysem tabii ki Bodrum’da boy göstermeye giden teşhircileri kast ediyorum) gitmez…
*
Yani Ahmet…
Yaktın, yıktın, kül ettin Bedri Usta'yı…
Bir ara “Ehven dediysem Adana’nın porsiyonu bin lira bile değil; sadece 199 lira 99 kuruş” falan yaz da durumu düzelt bence…


FUKARA EDEBİYATI İFLAS ETTİ…

Sevgili Oray (Eğin)…
Daron Acemoğlu
ve James A. Robinson’un, “Ulusları Düşüşü” isimli kitabını oku lütfen…
*
Değerli iki akademisyen aynı dil, aynı inanç ve aynı etnik kökenden gelen ama iki ayrı ülkede (Nogales Arizona, Nogales sonora) yaşayan insanların, ekonomik gelişmişlik açısından neden o kadar farklı olduklarını anlatıyor.
*
Hâsılı
Oray…
Ulusların fakirlikleri kader değil…
Gelişmiş uluslar
da az gelişmiş ulusların aleyhine zenginleştikleri için “refah ülkesi” olmuş değiller…
*
Yani
Oray…
Fukara edebiyatı artık iflas etti

BU NE YA!.. NE BU BÖYLE!..

Türkiye Milli Futbol Takımı teknik direktörlüğü için genelde hep aynı isimler konuşuluyor, hep aynı isimlere astronomik paralar ödeniyor…
Biri geliyor, diğeri gidiyor…
Sanki sermaye dışarı gitmesin diye
akraba arası evlilik yapılıyor.
*
Sadece
Türkiye'de değil, genele baktığımızda bütün dünyada durum böyle…
Hep aynı antrenörler kulüpler arasında
takas ediliyor adeta…
*
İşin ilginci buna benzer bir yapılanma medyamızda da var…
Aynı kişiler, mahalleleri farklı bile olsa gazeteler arasında
“tur” atıyor…
*
Bu ne ya!..
Ne bu böyle?..

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 1 yorum