KİTAPLIK

Clinton'dan çok sarsıcı Türkiye tespitleri

Erdoğan'ı otoriter, Türkiye'yi geleceği belirsiz olarak niteleyen Hillary Clinton anılarında "hükümetinin siyasi muhaliflere ve gazetecilere muamelesi artan bir endişeye, hatta alarma neden oldu." yazdı

Clinton'dan çok sarsıcı Türkiye tespitleri

Hillary Clinton, ABD Dışişleri Bakanlığı dönemindeki anılarını kaleme aldığı kitabında Türkiye için "Zaman zaman sinir bozucu bir ortak" ifadesini kullandı.

Clinton, anılarını yazdığı ABD Dışişleri Bakanlığı görevini yürüttüğü yıllardaki anılarını kaleme aldığı "Zor Seçimler" adlı kitabında Türkiye'ye de yer ayırdı.

"Bakan olarak geçirdiğim dört yılda, Türkiye önemli ve zaman zaman sinir bozucu bir ortak olduğunu kanıtladı" diyen Hillary Clinton, Afganistan gibi bazı konularda çok yakın çalışırken, "Suriye, İran'ın nükleer programı ve terörle mücadele gibi bazı alanlarda" görüş ayrılıkları yaşandığını anlattı.

DenemeERDOĞAN: HIRSLI, GÜÇLÜ,
DİNİ BÜTÜN, ETKİLİ...

Kitabında uzun bir Recep Tayyip Erdoğan tahlili yapan Clinton, "Türkiye’nin geleceği ve ilişkilerimizde anahtara sahip özellikle bir kişi oldu: Başbakan Erdoğan" ifadesini kullandı.

Başbakan Erdoğan'ı "Hırslı, güçlü, dini bütün ve etkili bir siyasetçi" olarak tanımlayan Hillary Clinton, AK Parti hükümeti döneminde yaşanan olumlu gelişmelerle birlikte, muhaliflere ve gazetecilere yönelik tutumun da kaygıya yol açtığını belirtti.

GAZETECİLERE MUAMELE ALARMA NEDEN OLDU

"Erdoğan, liderliğindeki olumlu gelişmelere rağmen, hükümetinin siyasi muhaliflere ve gazetecilere muamelesi artan bir endişeye, hatta alarma neden oldu. Kamuda muhalefet için sunulan ortamın daraltılması, Erdoğan’ın ülkeyi hangi yöne doğru götürdüğü ve demokrasiye karşı sorumluluğu hakkındaki soru işaretlerini artırdı.

Muhalifler, Erdoğan’ın Türkiye’yi muhalefete yer olmayan bir İslam devleti haline getirmeyi amaçladığından şüphe duyuyordu. Kendisinin bazı politikaları da bu korkuyu destekledi.

Hükümet ikinci döneminde gazetecileri rahatsız edici oranda hapse gönderdi. Üçüncü dönemindeyse bazı kararları sorgulayan protestoculara ağır bir şekilde karşılık verdi. Yolsuzluk büyük bir sorun olarak kaldı ve hükümet giderek daha fazla oranda dünyaya bağlı ve orta sınıf vatandaşlarının hızla artan beklentileriyle yarışamadı."

"GİDEREK ZORBACA OLAN YÖNETİM"

Kitapta, Clinton Gezi ve 17 Aralık sürecini ABD ile ilişkiler bağlamında şöyle değerlendirdi:

"Obama ve benim ayırdığım zaman ve dikkat, Türkiye’yle ilişkilerimizi istikrara kavuştursa da, bazı dış etkenler, özellikle de İsrail’le artan gerilim yeni zorluklar ortaya çıkardı. Türkiye’nin iç dinamikleri de olayları bulandırmaya devam etti. Erdoğan’ın giderek zorbaca olan yönetimine karşı 2013’de patlak veren büyük protestoları, bazı kıdemli bakanların görevden alınmasına neden olan geniş yolsuzluk soruşturmaları izledi.

Bu kitap yazılırken Erdoğan’ın artan otoriterleşmesine rağmen kendisinin daha çok muhafazakar yerlerden aldığı destek sağlam duruyordu."

DAVUTOĞLU İSRAİL'E SAVAŞ AÇARIZ DEDİ

Kitapta Clinton, Mavi Marmara baskınının ertesi günü Ahmet Davutoğlu'nun, Türkiye’nin İsrail'e savaş açabileceği tehdidinde bulunduğunu, kendisinin de onu sakinleştirmeye çalıştığını anlattı.

TÜRKİYE'NİN İSTİKAMETİ BELİRSİZ

Türkiye'nin gelecekteki istikametinin 'belirsiz' olduğunu kaydeden eski bakan, "Türkiye’nin gelecek yönü belirsiz. Ama kesin olan, Türkiye hem Ortadoğu'da hem Avrupa'da belirleyici bir rol oynamaya devam edek" ifadelerini kullandı ve "İlişkilerimiz de ABD için hayati önem taşımayı sürdürecek" değerlendirmesinde bulundu.

ÇOK OKUNANLAR