MEDYA KÖŞESİ

Cem Küçük'ten Nagehan Alçı'ya cevap: Ben mi bitirdim?

Habertürk yazarı Nagehan Alçı'ya köşesinden cevap veren Türkiye yazarı Cem Küçük, "Ben de medyayı değil ama medyanın içindeki vesayet odaklarını bitirdim. Bununla da gurur duyuyorum" dedi.

Cem Küçük'ten Nagehan Alçı'ya cevap: Ben mi bitirdim?

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, "Bizim kanatta da çoğu köşe yazarları 'Yaşayan ölü' olmayı tercih ediyor. Birey olarak yok hükmündeler" diyen Cem Küçük'e tepki göstermiş, "Yani medyanın bittiğini ve köşe yazarlarının sonunun geldiğini Cem Küçük'ün söylemesi ilginç değil mi?Zira kendisi son birkaç senedir bizim sektörün biçerdöver makinası görevi görmedi mi? Onun ısrarıyla kaç kişi medyadan tasfiye olmadı mı? Kovdurduğu kimi yazarlar ayrı gazete kurmak durumunda kalmadı mı?" ifadelerini kullanmıştı. Nagehan Alçı'nın bu sözlerine Cem Küçük bugünkü köşesinden cevap verdi.

Nagehan Alçı'nın yaşananların tüm sebebi olarak kendisini gösterdiğini söyleyen Küçük, "Birileri de “Nagehan ve kocası da TSK’yı ve generalleri bitirdi” derse de haklı olurlar. Benim bugüne kadar tanıdığım tüm emekli generaller bana sizinle ilgili mealen hep bu cümleyi kurdu." dedi.

MEDYANIN SONUNU BEN Mİ GETİRDİM?

Türkiye’de köşe yazarlığı ve ekran yorumculuğu olgusunun sona erdiği noktasında herkes hemfikir. Hatta medyanın sonu tezi noktasında da bir mutabakat var. Fakat bu arada ilginç bir olay oldu. Nagehan Alçı bu ülkede köşe yazarlığının, ekran yorumculuğunun ve genel olarak da medyanın sonunu getiren suçluyu buldu! Tüm bunların sebebi benmişim.

Türkiye’de medyanın sonunu ben getirmişim. Köşe yazarlarının ve ekran yorumcularının “yaşayan ölü” olmasının sebebi de benmişim. Cem Küçük olarak medya ortamını çöle çevirmişim ve kuraklıktan bahsetmeye hakkım yokmuş. Esas ben sana pes doğrusu diyorum Nagehan! Eğer sen “Cem Küçük Türk medyasını ve köşe yazarlarını bitirdi” diye beni suçluyorsan o zaman birileri de “Nagehan ve kocası da TSK’yı ve generalleri bitirdi” derse de haklı olurlar. Benim bugüne kadar tanıdığım tüm emekli generaller bana sizinle ilgili mealen hep bu cümleyi kurdu.
Eminim hemen “Biz TSK’yı değil askerî vesayeti ve darbeci zihniyeti bitirdik” diye savunmaya geçeceksin. Ben de medyayı değil ama medyanın içindeki vesayet odaklarını bitirdim. Bununla da gurur duyuyorum. 2013-16 arası o çok zor mücadele döneminde FETÖ’nün bitirilmesinde en etkili medya figürü olduğumu zamanında sen yazmadın mı?
Ben de Nagehan’a sorayım şimdi: Günde 386 tane köşe yazarı bir zerre yankı meydana getirmiyor ve kendi aile üyeleri bile o yazıları okumuyor ve sebebi benim öyle mi? Yani ben olmasam Türk medyasından ne Peyami Safa’lar ne Refik Halit’ler çıkar da, ah bu muhteşem kalemleri ben engelliyorum! Dev gibi maaşlar alan ama 1 aydan fazla köşe yazmadığında bile kimsenin “Yahu niye yazmıyor bu kişi. Nereye kayboldu” deme ihtiyacı duymadığı yazarlar da benim yüzümden bu haldeler! Ben olmasam her sözleri her yazıları olay olurdu. Ah bu büyük zekâları, bu harika yetenekleri ben engelliyorum!
Her Allah’ın günü anaakım kanala saatlerce çıkan ama akrabaları dışında 1 kişinin bile tanımadığı büyük ekran starlarını da ben bitirdim! Programları yayınlanmadığında fark eden bir kişi bile olmamasının da sebebi benim! Ben olmasam bu starlar reyting rekoru kıracak ve onlarla resim çektirmek için insanlar kuyruğa girecekti! Bizim tarafın medyasında tiraj ve reyting patlaması olacaktı, ah şu Cem Küçük ahhhh!
Hep benim “manevi terör”üm yüzünden bunlar oluyor değil mi Nagehan? Zaten iki gün önce yönetimi değişen Cumhuriyet’in Marksist yazarlarının bir zerre yankı uyandırmamasının da sebebi benim! Kaç senedir yazıyorlar, yaşayıp yaşamadıkları belli değil. Şimdi gazeteden kovuluyorlar ve gönderilmeleriyle de kimse ilgilenmiyor. Ben olmasam bu Marksistlerin hepsi yazılarıyla ortalığı yıkacaktı aslında ama zorla yeteneklerini ben engelliyorum!
Şimdi Cumhuriyet gazetesinin yönetimi olması gerektiği gibi Atatürkçülere, diğer bir deyimle Kemalistlere geçiyor ama göreceksiniz Cumhuriyet’ten kovulan Marksistler bunun sebebini de tıpkı Nagehan gibi bana bağlayacaklar. Şimdiden sosyal medyada bu kara propagandayı yapıyor kimi Marksistler. Cumhuriyet gazetesi kuruluşu ve çıkışı itibariyle Atatürkçü ve ulusalcı gazete. Benim muhafazakâr ve milliyetçi görüşlerime aykırı bir zihniyete sahipler ama yerli ve ulusal-sol bir çizgisi var normalde. Siz katakulli yöntemleriyle ve FETÖ’nün örgütsel yardımıyla Kemalizmin gazetesini ele geçirip Marksist görünümlü Gülenist gazete yapmaya kalkarsanız elbette bu yargı konusu olur.
FETÖ’nün Cumhuriyet’in başına atadığı Can Dündar’ın nasıl bir hain olduğu her türlü ortaya çıktı. Bu gazeteyi yerli ve ulusal-sol çizgiden alıp yabancı mihraklara, “Aman gelin Türkiye’ye Saddam’a yaptığınız gibi müdahale edin” çizgisine, yani emperyalizme hizmet eder hâle getirdi Akın Atalay yönetimi. Hiçbir şekilde bu yeni yönetim iktidar medyası falan değildir. Bilakis muhtemelen daha sert ve etkili muhalefet edecektir iktidara.
Daha geçen hafta yazmıştım Cumhuriyet’in eski yazarları hangi gün, hangi gündemi oluşturabildiler? Yahu medyayı düzenli takip eden benim bile Cumhuriyet’te ya da eklerinde yazan kimi tiplerden ayrılınca dün sosyal medyadan haberim oldu. Biri demiş ki: “36 haftadır yazdığım Cumhuriyet Pazar’dan ayrılıyorum.” Bu ve bunun gibi kişilerin yazıp yazmadığını kimse farkında değildi ki. Yeni yönetim inşallah etkili ve iyi yayıncılık yapar. Şimdiden hayırlı olsun.
Sonra Nagehan yine haksız biçimde demiş ki, bazı yazarlar ben kovdurduğum için gittiler ayrı gazete kurdular. Karar gazetesini kastediyor. Birincisi onları ben kovmadım ama sonuç olarak eğer bu isimler etkili ve güçlü kalemler olsaydı en azından bir manşetleri etkili olurdu. Kimse o gazetenin çıkıp çıkmadığının bile farkında değil. Bir tane bile hatırlanan manşetleri yok. Varsa sen bana söyle. Bu da mı benim suçum Nagehan? Onlar çok etkili ve yankı uyandıran işler yaptı da gece yarısı zorla ben mi manşet değiştirdim? Bunlar bizim tarafın medyasının başında olduğu ve astronomik maaşlar aldıkları dönemde kasım kasım kasılıyorlardı. Herkese tepeden bakıyorlardı. Ama güçleri kalemlerinden değil ilişki ve yalakalık ağlarından geliyordu. Şimdi suratlarına bakan yok. Çünkü yetenekleri yok. Ayrıca ben şu an bizim tarafta olan ve yetenek-zekâ olarak Karar’cılardan farkı olmayanları da çok ağır eleştirebilen dürüst bir kalemim. İşte geçen haftaki iki yazım bunu çırılçıplak ortaya koymaktadır. Ben inandığımı ve gördüğümü yazarım...

 

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar