MEDYA KÖŞESİ

Bu 'hitap' yakışmadı Ergun Babahan!

Bir köşe yazarının görevi midir yabancı bir ülkenin büyükelçisini bilgilendirmek!

Bu 'hitap' yakışmadı Ergun Babahan!

GAZETECİLER.COM - "Bağımsız denilen medya gerçeği"...
Ergun Babahan'ın yazısının başlığı bu!
İçerikle düşünülünce bu başlık ironik bir tablo çıkarıyor ortaya...
Yazı ABD büyükelçisine hitaben kaleme alınmış.
Niyeti de onu "Türk medyası hakkında bilgilendirmek"...
Peki bir gazetecinin görevi midir ABD büyükelçisini brife etmek...
Meslek etiğine ters düşmez mi böyle bir hitap?

"Bu yazı Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone’ye hitaben kaleme alındı...
Büyükelçi Ricciardone, Odatv Baskını’ndan sonra Türkiye’de olup biteni anlamaya çalıştığını söyledi. Türkiye’nin büyük gazetelerinden birinde uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapmış, bir gazeteci olarak kendisine yardımcı olayım."

Bu hitap ve bu niyet bize ters geldi.
Bir köşe yazarının işi olmamalı diye düşünüyoruz "meraklı ABD elçisini" bilgilendirmek.
Devamında şöyle yazıyor Ergun Babahan:

"Bugün Türkiye’de iktidar-medya ilişkilerinin sıkıntılı olduğu doğru. Başbakan Erdoğan zaman zaman medyaya, yazarlara sert çıkışlar yapıyor bu da doğru. Ancak Türkiye’de Batılı anlamda bir medyanın mevcudiyeti daha sıkıntılı.

Bu ülkenin medyası ne yazık ki, yıllar boyunca Genelkurmay karargahının bir uzantısı olarak işlev gördü. Gazetecilerin itibarı yüksek rütbeli generallerle ne kadar samimi olduklarıyla ölçüldü.

(...)Sıkıntı bundan ibaret değildi, medyayı devlet üzerinden zenginlik kaynağı olarak gören medya sahipleri, askerle iyi geçinme kaygısıyla köşe yazarından haber sorumlusuna kadar askerin tavsiyesiyle adam aldı. Genelkurmay, MİT gibi kurumlar kendilerine gazeteci diyen ajanların atama işlevi gördü. Bunun neticesinde asker kutsal, siyasetçi karanlık, pis bir biçimde değerlendirildi.

Karargahtan gelen taleplerle yazılar yazıldı, o talimatlarla kimi konulara hiç girilmedi.
(...)

Şimdi Ergenekon dava sürecinde, Balyoz olayında da onların izleri ortaya çıkıyor. Sayın Büyükelçi, bunun basın özgürlüğüyle ilgisi yok, demokrasinin korunması meselesiyle karşı karşıyayız. Size sadece şunu hatırlatayım, bu ülkede yakın geçmişte devlet kaynaklı çok cinayet işlendi.

Bu medya, bütün bu olaylarda yalanların yanında oldu, gerçeklerin üzerine gidenleri karaladı. Size şu kadarını söyleyeyim, Ergenekon dava sürecinin başlamasıyla birlikte siyasi amaçlı cinayetler bıçak gibi kesildi.
(...)

Özetle sayın Büyükelçi, Türkiye’yi anlamak uzun ve sabır gerektiren bir süreç. Zorluk çektiğinizde biz buradayız.

Yazının tamamını

ÇOK OKUNANLAR