Bu açıklama cemaatin taahhütnamesidir!
Milliyet yazarı Kadri Gürsel Gülen Cemaati'nin Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı üzerinden yaptığı açıklamayı yorumlarken ilginç bir çıkış yaptı...
GAZETECİLER.COM
Gülen Cemaati'nin Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı üzerinden yaptığı geniş açıklama tartışılmaya devam ediyor. Habertürk ekranlarında Ece Üner'in modere ettiği açık oturumda vakfın açıklaması masaya yatırıldı.
CEMAAT TÜZEL KİŞİLİK Mİ Kİ ŞEFFAFLIK TALEP EDİLİYOR?
Milliyet yazarı Kadri Gürsel açıklamanın çok önemli olduğuna vurgu yaparken "eğer metindeki değerle uygulanabilirse Türkiye'nin normalleşmesine büyük katkı olur" dedi. Gürsel cemaatten şeffaflık beklemenin ise haksızlık olduğunu, cemaatlerin sosyo politik yapıları gereği şeffaf olmaları gibi misyonlarının olamayağını söyledi.
BU AÇIKLAMA CEMAATİN VERDİĞİ BİR TAAHHÜTNAMEDİR!
"Bir İslami sosyo politik hareketten şeffalık istemek haksızlıktır. Hesap verilebilir olması talep ediliyor ama bu harekete tüzel bir sorumluluk atfetmesi anlamında haksız bir taleptir. Gülen hareketi doğası sebebiyle hesap verebilir bir pozisyona yerleşemiyorsa o zaman hesap vermesi gerekn eylemlerden kaçınması gerekir. Yani tüzel bir kişiliğe sahip olmuyorsanız eleştiri konusu olan eylemlerden uzak duracaksınız. Ben bu anlamda Vakıf tarafından yapılan açıklamayı olumlu buluyorum. Açıklamanın içeriğini ben bir taahhüt olarak algılıyorum. Açıklamanın cemaatin kendi mensuplarına yönelik olarak yapılması da çok önemlidir. Gülen hareketinin fikri dünyasını bir anayasa gibi deklere ediyor. Eğer bu taahhütnamedeki değerler uygulanabilirse Türkiye'nin normalleşmesine büyük katkı olur."
CEMAAT İLE AKP ARASINDAKİ İTTİDAK İKİ SİYASİ PARTİNİN İTTİFAKINDAN SAHA SAĞLAM
"Şu anda AKP ile cemaat arasında bir çatışma yoktur. Ama bir çatışma oldu mu diye soracak olursanız cevap değişir. Evet çatışma olmuştur. Ben kazanın fokur fokur kaybadığı en çatışmalı günlerde de yazdım. Taraflar barışmak zorundadır. Eşyanın tabiatı gereği önce uzlaşmak sonra barışmak zorundadırlar demiştim. Eğer iki siyasi partinin koalisyonu osaydu bu ittifak çok daha kolay bozulabilir, dağılabilirdi. Cemaat ile AKP arasındaki ilişkide iki siyasi partiden daha sağlam ve ihtiyaçlara dayalı bir ittifak var. Cemaat medyada, uluslararası ilişkilerde ve kadrolaşma açısından hükümete büyük bir alan sunarken hükümette iktidarın olanaklarını açıyor..."
CEMAAT 40 YILDIR "HİZMET" DİYOR KENDİSİNE
Programın diğer konuklarından Nazlı Ilıcak ise cemaatin siyaset yapma arzusu milletvekili çıkarması gibi durumların sözkonusu olmadığını belirtirken açıklamada kullanılan "hizmet" tanımına değindi. Cemaatin "camia"dan sonra "hizmet" kelimesini dolaşıma soktuğu yönündeki eleştirileri yanıtlayan Ilıcak
"Başkaları da çıkıp diyor ki 'şimdi de hizmet diyorlar' diyor... 49 yıldır 'hizmet' diyorlar zaten. Sanki yeni bir şeymiş gibi gösteriliyor" dedi.
Gülen Cemaati'nin Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı üzerinden yaptığı geniş açıklama tartışılmaya devam ediyor. Habertürk ekranlarında Ece Üner'in modere ettiği açık oturumda vakfın açıklaması masaya yatırıldı.
CEMAAT TÜZEL KİŞİLİK Mİ Kİ ŞEFFAFLIK TALEP EDİLİYOR?
Milliyet yazarı Kadri Gürsel açıklamanın çok önemli olduğuna vurgu yaparken "eğer metindeki değerle uygulanabilirse Türkiye'nin normalleşmesine büyük katkı olur" dedi. Gürsel cemaatten şeffaflık beklemenin ise haksızlık olduğunu, cemaatlerin sosyo politik yapıları gereği şeffaf olmaları gibi misyonlarının olamayağını söyledi.
BU AÇIKLAMA CEMAATİN VERDİĞİ BİR TAAHHÜTNAMEDİR!
"Bir İslami sosyo politik hareketten şeffalık istemek haksızlıktır. Hesap verilebilir olması talep ediliyor ama bu harekete tüzel bir sorumluluk atfetmesi anlamında haksız bir taleptir. Gülen hareketi doğası sebebiyle hesap verebilir bir pozisyona yerleşemiyorsa o zaman hesap vermesi gerekn eylemlerden kaçınması gerekir. Yani tüzel bir kişiliğe sahip olmuyorsanız eleştiri konusu olan eylemlerden uzak duracaksınız. Ben bu anlamda Vakıf tarafından yapılan açıklamayı olumlu buluyorum. Açıklamanın içeriğini ben bir taahhüt olarak algılıyorum. Açıklamanın cemaatin kendi mensuplarına yönelik olarak yapılması da çok önemlidir. Gülen hareketinin fikri dünyasını bir anayasa gibi deklere ediyor. Eğer bu taahhütnamedeki değerler uygulanabilirse Türkiye'nin normalleşmesine büyük katkı olur."
CEMAAT İLE AKP ARASINDAKİ İTTİDAK İKİ SİYASİ PARTİNİN İTTİFAKINDAN SAHA SAĞLAM
"Şu anda AKP ile cemaat arasında bir çatışma yoktur. Ama bir çatışma oldu mu diye soracak olursanız cevap değişir. Evet çatışma olmuştur. Ben kazanın fokur fokur kaybadığı en çatışmalı günlerde de yazdım. Taraflar barışmak zorundadır. Eşyanın tabiatı gereği önce uzlaşmak sonra barışmak zorundadırlar demiştim. Eğer iki siyasi partinin koalisyonu osaydu bu ittifak çok daha kolay bozulabilir, dağılabilirdi. Cemaat ile AKP arasındaki ilişkide iki siyasi partiden daha sağlam ve ihtiyaçlara dayalı bir ittifak var. Cemaat medyada, uluslararası ilişkilerde ve kadrolaşma açısından hükümete büyük bir alan sunarken hükümette iktidarın olanaklarını açıyor..."
CEMAAT 40 YILDIR "HİZMET" DİYOR KENDİSİNE
Programın diğer konuklarından Nazlı Ilıcak ise cemaatin siyaset yapma arzusu milletvekili çıkarması gibi durumların sözkonusu olmadığını belirtirken açıklamada kullanılan "hizmet" tanımına değindi. Cemaatin "camia"dan sonra "hizmet" kelimesini dolaşıma soktuğu yönündeki eleştirileri yanıtlayan Ilıcak
"Başkaları da çıkıp diyor ki 'şimdi de hizmet diyorlar' diyor... 49 yıldır 'hizmet' diyorlar zaten. Sanki yeni bir şeymiş gibi gösteriliyor" dedi.
