KAZANDI

İbrahim Karagül

2008 yılında piyasaya çıkan "Bencil Hesaplar" isimli roman....

İbrahim Karagül

Az sonra okuyacaklarınızı, 2007 yılında yazmaya başladığım, 2008 yılında piyasaya çıkan "Bencil Hesaplar" isimli romanımın 159. sayfasından alıntıladım.
Lütfen okur musunu:

Suzanne Frankel (ABD'nin kadın Başkanı. ABO) anlatıyor:

Başkanlık koltuğuna oturduğum günden o güne kadar aradan üç yıl geçmişti. Irak, İran ve Kuzey Afrika ülkelerinin demokratikleştirilmesi konusunda son derecede başarılı adımlar atılmıştı. Bunu başarırken, Cumhuriyetçilerin sorunları savaşla çözme yöntemlerini terk etmiş, uzlaşma ve gerekirse küçük ama karşı tarafı onurlandırıcı tavizler bile vermiştim.

Silâh üreticileri ise aynı süreçte kasıtlı olarak “Birleşik Devletler savaşmaktan korkuyor” yalanını dünya kamuoyuna yayıyorlardı.

Oysa başkanlık koltuğuna oturduğum günden itibaren benden önce çizilen hedefleri aynen korumuştum. Birleşik Devletlerin geleneklerinde yöntemler değişebilir ama ilke ve amaçları değiştirmeye hiçbir başkanın gücü yetmezdi. Yöntemi değiştireceğimi ise seçimlerden önce bütün dünyaya duyurmuştum.

Evet efendim...
Romanımda her kahraman olayı kendi penceresinden anlattığı için okuduğunuz satırlar o nedenle birinci tekil şahıs ağzıyla aktarılıyordu..
2013 yılını anlatıyordum romanımda...
Ve....
ABD'nin ilk defa bir kadın başkan (Demokrat Partiliydi) tarafından yönetileceğini öngörüyordum...
Bugünkü Başkan demokrat ama kadın değil...
Ama ilk defa "Beyaz" olmayan bir başkan var Beyaz Saray'da...
Şimdi de şu satırları okuyun lütfen...

İran'la P5+1 ülkeleri, yani BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ile Almanya arasında Cenevre'de varılan uzlaşma tarihi niteliktedir.

Yıllardır, bölge ile Batı arasındaki hemen bütün meselelerde masada yerini koruyan, nükleer korku üzerine servis edilen, 'haritadan silme' tehditlerine kadar varan nükleer krizde ilk kez belirgin bir aşamaya ulaşılabildi.

 
Okudunuz mu?..
Bu satıları da Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve yazarı İbrahim Karagül'ün bugün  "Kim kime diz çöktürdü!" başlığı altında yayımlanan makalesinden alıntıladım...
Evet...
Karagül haklı...
Bu sözleşme "tarihi"  niteliktedir...
Ve işin ilginci; yıllardır süren gerginlikten sonra imzalanmıştır...
Amacım kendimi övmek değil elbette...
Ama...
Bundan altı yıl önce yazdığımı düşürseniz; "ancak uçuk bir hayalperestin düşünebileceği bir barış ortamı"  diyebilirsiniz...
Ben de zaten pek uçuk kaçık biri değil miyim?..
Neyse...
Amacım "haklı" çıktığımı söylemek değil ama fazla mütevazı olmanın da anlamı olmadığını bilenlerdenim...
Yine de öncelikli amacım İbrahim Karagül'ün duygulardan ve ideolojiden arınmış analiziyle kazandığını söylemekti.
Tebrikler sevgili Karagül...
 

ÇOK OKUNANLAR