Bırakın şu kazı işini de...
Kazı işini bırakın da ısısını almaya başladığım şu dostluk ateşini iyice bir alevlendirin…
Ertuğrul Özkök, kendisine Gülse Birsel’den gelen daveti Ahmet Kekeç’e yönlendirip sordu:
*
"Demokratik, laik, hukuk devleti, birlik, beraberlik içinde, vatandaşların birbirini saflara ayırmadığı, Türkiye Cumhuriyeti için... Sen de var mısın kardeşim?"
*
Ahmet Kekeç hemen cevap verdi:
“Safım ‘Türkiye’ olduğu için ‘elbette varım”…
*
Madem varsınız sevgili arkadaşlarım…
Arkeolojik kazı yapmaktan…
Pranga aramaktan…
Ve bulabileceğiniz prangaları birbirinizin ayaklarınıza takma sevdasından vazgeçin...
*
Yani…
Kazı işini bırakın da ısısını almaya başladığım şu dostluk ateşini iyice bir alevlendirin…
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK SORUNU İŞTE BU
Medyamızda kimileri onlara “Sanatçı” diyor…
Onlar da inanıyor olmalı bu payeye ki…
Kendilerinden “sançtı” diye söz ediyor…
*
Bunlardan ikisi birbirleriyle kıyasıya kavga ediyor…
Biri, diğerinin anneannesi yaşında…
*
Kimler mi bunlar?..
Demet Akalın ile Aleyna Tilki…
*
Demet Akalın, Aleyna Tilki için “Bu kızın sesine dayanamıyorum” demiş instagramda…
Katıldığı radyo programında da “Basit insanların çok fanı olur” diye azarlamış torunu yaşındaki rakibesini…
*
Aleyna da anneannesi yaşındaki rakibesine cevap vermiş:
“Kendi ışığına güvenen, başkasının parlamasından rahatsız olmaz!”
*
Amma da mütevazı…
Kendi kendini “yıldızlaştıracak” kadar hem de…
*
Ve arkadaşlar…
Türkiye’nin amiral gemisinin en değerli(!) haberlerinden biri bu kavga…
*
N’olur bana kırılmayın…
Herkes için söylemiyorum…
Ama…
İnsan kalitesi bunlar olan bir ülke patinaj çekmekten başka bir şey yapamaz…
*
Ve lütfen inanın ki:
Türkiye’nin en büyük sorunu ne terör, ne sistem…
Türkiye’nin en büyük sorunu işte bu kalitedeki insan…
Çünkü…
Nüfusun yaklaşık % 90’ı bunlar…
SANA BİLE GARİP GELECEK AHU…
Ahu Özyurt CNNTÜRK’te tartışma programı yönetmeye başladı…
Daha ilk iki günde ne takdir ederim Ahu’yu…
Ne tekdir ederim…
Ancak küçük bir hatırlatma yapayım…
*
İlk iki programını da dikkatle izledim.
Konukları kişisel görüşlerini açıklarken sık sık “doğru” diyerek onları doğruluyor.
Oysa bunu asla yapmamalı.
*
Çünkü…
Her tartışmacı kendi görüşlerini açıklıyor.
Ve…
Her biri siyasi taraflardan birinin mutlak taraftarı...
Hatta amigosu…
*
Ahu sorularını sormalı…
Ve fakat…
Cevapları doğrulamaktan da yalanlamaktan da kaçınmalı…
“Doğru” mu “yanlış” mı olduğuna izleyicileri karar vermeli...
KLAVYENE VE BEYNİNE SAĞLIK ÜSTAT…
Pozisyonunu siyasetçiye göre belirleyen bir köşe yazarı, dün yazdıklarının bugün tam tersini yazmak zorunda kalabilir.
Ters köşe olabilir!
Ters köşe yazarı (!) olmak istemeyen, pozisyonunu siyasetçiye göre belirlememelidir.
*
Bundan önce kimilerini kıskandım(!)…
Lütfü Oflaz’a ise gıpta ettim…
Keşke yukarıdaki satırları ben yazabilseydim…
*
Klavyene ve beynine sağlık üstat…
Ne güzel laflar etmişsin öyle…
YAKIŞIR CHP’YE…
CHP’li bir milletvekili 2016’da 1.200.00.—…
2017’nin ilk ayında da 800.000.-- Liralık telefon parasını Meclis bütçesinden ödetti ya…
Tabii ki eleştiri konusu oldu…
*
CHP, milletvekilini savundu:
“Siz (Ak Parti.) bizimkinin faturasını bırakın da asıl Saray’ın elektrik faturasına bakın.”
*
Bu savunma stratejisinin halk arasında adı:
“Tencere dibin kara, seninki benden kara”…
*
Yakışır CHP’ye…
İNŞALLAH SİZİ İŞARET ETMEZLER…
Prof. Hayrettin Karaman, kendi mahallelisine tavsiye ediyor:
"Aranızda lütufkâr davranmayı unutmayın"…
*
Hocam…
Biliyorsunuz…
Evliya Çelebi seyyah olmasını, rüyasında gördüğü sevgili Peygamberimize:
“Şefaat ya Resulullah” demek isterken “Seyahat ya Resulullah” deyişine bağlar…
*
Sizin mahalle de umarım “Lütüfkâr” deyişinizi “küfürkâr” olarak anlamaz…
Ve…
Gelecekte “Hocamızın tavsiyesini tuttuk” diye sizi işaret etmez…
TÜRKÇEDEN TÜRKÇEYE TERCÜME…
Ahmet Hakan…
Bir defada anlayabilecek yetenekte konuk çağır ki…
Konuklardan birinin söylediğini, karşı taraf anlayabilsin…
Sen de…
Türkçeden Türkçeye tercüme etmek zorunda kalma…
BREH, BREH, BREH…
Günün övüleni: Nuri Pakdil...
Günün öveni: Ahmet Hakan…
*
Günün dövüleni (Yazıyla) : Akif Beki…
Günün döveni (Yazıyla): Ahmet Kekeç…
*
Breh, breh, breh…
Ne övmek…
Ve…
Ne dövmek ama…
AKLA IŞİD GELİYOR…
Ekranların hırçın çocukları…
Lütfen birbirinize, “Beni kesmeyin, ben sizi kesmedim” demeyin…
Akla IŞİD’i getiriyorsunuz…
