GÜNDEM

'Benim mahkemem işini bilir arkadaş'

Aziz Yıldırım'ın tahliye edildiği şike davasındaki kararı yorumlayan Ahmet Hakan "Benim mahkemem işini bilir arkadaş" dedi.

'Benim mahkemem işini bilir arkadaş'
GAZETECİLER.COM
Aziz Yıldırım'ın yılan hikayesine şike davasında hem ceza alıp hem tahliye olması gündemin odak noktasına oturdu. Hürriyet yazarı Ahmet Hakan tahliyeleri yorumladığı yazısında mahkemeye ilginç eleştiriler yöneltti.

Mahkemenin herkesi memnun etme amacı taşıyan eyyamcı bir karar verdiğini savunan Ahmet Hakan "Benim mahkemem işini bilir arkadaş" dedi.

İşte Hakan'ın yazısındaki ilgili bölüm:

AZİZ Yıldırım’ı tahliye ettiler.

Tahliye ederken de bastılar hapis cezasını...
Verdikleri hapis cezasını tutukluluğa saydılar.
Ya da...
Tutuklulukta geçen günleri hapis cezasına saydılar.
Böylece...
Gelen gideni götürmüş oldu.

* * *

Ben hayatımda bu kadar eyyamcı, bu kadar idareci, bu kadar kurnazca bir karar görmedim.
Neden mi?
Anlatayım:

* * *

Mahkemeden “hem tahliye, hem de beraat” kararı çıksaydı, ne olurdu?
Ortalık karışır, düzen bozulurdu.
Şunlar olurdu:
- Aziz Yıldırım’a “o zaman beni niye aylardır mahpus ettiniz?” deme hakkı doğardı.
- Aziz Yıldırım ve arkadaşları, hapiste geçirdikleri ayların hesabını sorma hakkını elde ederlerdi.
- AİHM falan Türkiye’ye keserdi cezayı...
- Aziz Yıldırım’a hapiste geçirdiği her gün için bir bedel ödenmesi gerekirdi.
- “Yüce Türk Adaleti” mahcubiyet içinde kıvranmak zorunda kalırdı.
“Hem tahliye, hem hapis cezası” kararı, işte bu türden arızaları “şak” diye ortadan kaldıran süper kurnazca bir karardır.

* * *

Bu kararla dört kuş birden vurulmuştur:
BİR: Tahliye ile Aziz Yıldırım “yaşasın tahliye oldum” diye sevindirilmiştir.
İKİ: Hapis cezası ile Aziz Yıldırım’da “iyi de ben neden aylarca tutuklu kaldım” sorusunu soracak derman bırakılmamıştır.
ÜÇ: Fenerbahçelilere “başkanınız tahliye oldu, daha ne istiyorsunuz?” denilmiştir.
DÖRT: Fenerbahçe karşıtlarına “hapis cezasıyla Fenerbahçe’nin şikeci olduğunu tescil ettik, daha ne istiyorsunuz?” denilmiştir.

* * *
Sonuç?
Sonuç şudur:
“Yüce Türk Adaleti”nin adil olup olmadığı tartışılır ama kurnaz olduğu asla tartışılmaz.

Tuttum bu espriyi

İLK kim buldu, ilk kim ortaya attı bilmiyorum ama sanal âlemde dolaşan bir espri var.
Hem bayıldım.
Hem de manidar buldum.
Espri şu:

* * *

Yazın geldiği nereden anlaşılır?
- Eğer Elif Şafak cicili bicili ve Mevlânâ’lı bir plaj kitabını piyasaya sürmüşse...
- Eğer Serdar Ortaç hepsi aynı ritimde şarkılardan oluşan yeni albümünü patlatmışsa...

Yazının tamamı için
ÇOK OKUNANLAR