ALKIŞ

Beşir Ayvazoğlu

Öfkelenip, ağızlarından tükürükler saçarak "ağlamak zayıflıktır" diye ahkâm kesiyorlar...

Beşir Ayvazoğlu
Kendi payıma son yirmi yıldır siyasetimizdeki eksikliğimizin; "gülmeyi ve ağlamayı bilen yok liderlerimiz" olmadığını söyler dururum...
Şimdi artık "ağlayan" hem de çok sık "ağlayan" ve hatta son derecede "samimi ağlayan" bir liderimiz var...
Ama...
Gülen...
Kahkaha atan...
Şaka yapan...
Esprili
bir lidermiz halen yok...
Şimdilik olacağa da benzemiyor...
Yani...
Sadece "ağlamayı bilen" bir liderle yetineceğiz...
Diğer liderler mi?..
Onlar bir tek şeyi biliyorlar: ÖFKLENMEYİ...
Ne gülmek var karakterlerinde ne ağlamak...
Haydi "gülmeyi bilmiyorlar" diyelim...
Ağlayana ise kızıyorlar ya...
Öfkelenip, ağızlarından tükürükler saçarak "ağlamak zayıflıktır" diye ahkâm kesiyorlar...
Kim bilir?..
Belki haklılar...
Belki gerçekten de ağlamak zayıflıktır...
Ama kesinlikle "insan olmaktır" ağlamak...
Ayılar zayıf değildirler ama ağlamayı da bilmezler...
Neyse...
Uzatmayayım...
Beşir Ayvazoğlu bugünkü Zaman'da "'Ne olurdu hâlimiz gözyaşı olmasaydı?'" başlığı altında yayımlanan makalesinde ağlamanın güzelliğini, erdemini, insanı insan yapma özelliğini o kadar güzel anlatıyor ki; bana da "alkışlamak" kalıyor... 
ÇOK OKUNANLAR